Toprak, sessizliğin en derin hâlidir. Altında yatan her şey, bir gün yeniden nefes alır. Bizim sığınağımız da öyleydi — toprağın kalbinde, dağların gölgesinde saklıydı. Beton duvarlar, paslı lambalar, solgun bir ışık. Ama içeride hayat vardı. Çocukların kahkahaları yankılanıyor, Selis’in talimat sesleri aralara karışıyordu. Yeni bir dünya kuruluyordu burada. Küçük, gizli ama güçlü. Tarık, elindeki planı masaya serdi. “Bu sadece sığınak değil, geçici bir üs. General Aslan’ın gözetleme uyduları hâlâ aktif. Bizi bir kez tespit ederlerse, hepsi biter.” Selis gözlüğünü çıkarıp başını kaldırdı. “Yine de bir şey yapmamız gerek. Sadece saklanmak, yaşamak değildir.” “Sen hâlâ avukatsın, Selis. Ama bu artık hukukla çözülecek bir savaş değil.” “Ben hukukla değil, kelimelerle vururum,” dedi. “V

