Koca dağ ortadan ikiye ayrılmışta arasında sıkışmış gibi hissediyordu Mirza. Deniz taşmış güçsüzleşen bedenini dalgalarının arasında savuruyor gibi hissediyordu. Nefes alıyor, almıyormuş gibiydi. Görüyor, görmüyormuş gibiydi. Duyuyor, duymuyormuş gibiydi. Yaşıyordu ama yaşamıyormuş gibi hissediyordu. “Miray!” Gür sesiyle şoka girmiş insanların sağa sola kaçmasını sağlarken bir saniye beklemeden denize atladı. Peşinden atlayan beş polis memurundan önce yarısı denizin içine batan arabaya doğru gitmeye çalıştı. Ön kapıyı açmaya çalıştığında basınçtan açamadı. Korkuyla bakan gözleri arka koltuğun arasına sıkışan Miray’ın üzerindeydi. Arabanın henüz yarısı suya battığı için genç kadının başı yüksekteydi. Niyeti araba tamamen batmadan Miray’ı içinden çıkarmaktı ama bu şimdilik zor gibi gö

