Güneş O tanıdık his… İzleniyor olma hissi… İçimde aniden uyanan o içgüdüyle gözlerimi araladım. Göz kapaklarım kurşun gibiydi. Geri kapattım. Ama o his gitmedi. Sırtım, başım, kalbim… her yerim ağrıyordu. Ruhum bile yorgundu. Birden sesi duydum. "Sorun ne? Hastaneye gidelim." Şahin. Yatağın kenarındaydı. Sesi soğuk ama endişeli. Açtım gözlerimi. Mahçup hissettim. Ürkekçe döndüm ona. " Sorun yok... sadece gözlerimi açamadım," dedim fısıltıyla. O derin bir nefes aldı. Sonra başını kaldırdı. Gözlerini gözlerime kilitledi. O an içimde bir şey koptu. " Güneş... " dedi, sesi taş gibi net. " Efendim? " dedim, ama içimde fırtına. Sanki içimi biliyordu. Sanki artık kaçacak yerim kalmamıştı. " Tek bir sefer soracağım. Tekrarı olmayacak. " Kalbim duracak gibi oldu. Sustu. Gözleri

