Yazarın anlatımıyla
Ertesi gün Nazlı dükkanda yeni kızlarıyla ilgileniyordu. Nazlı'nın telefonuna gelen mesajı Nejat da aynı anda görmüştü. " Günaydın güzelim ! Yiyelim tabii öğle arasında, bizim yerde, uyar mı sana ? "
Nazlı sadece ' Tamam ' yazmıştı. Nejat kendine engel olamayıp Nazlı'nın dükkanının önünde beklemeye başladı. Her ne konuşulacaksa duymak istiyordu. Aslında bunu telefonu hackleyip mikrofonundan da duyabilirdi ama o, o anda orada olmak istiyordu.
Nazlı dükkandan çıkıp, kapıyı kilitledi. Arabasına atlayıp yola düştü. Nejat arkasından ona fark ettirmeden peşine takıldı.
Nazlı, Cafe - Restoran tarzı bir yere girince, bir kaç dakika sonra o da içeri girdi. Nazlı'nın tam arkasına oturdu. Şimdi önüne bakıyor olsa da kulağı Nazlı'daydı.
Nazlı gelip her zaman ki masasına oturmuş Çağrı'yı bekliyordu. Bakışları sürekli, sağ elinin yüzük parmağındaki alyansa ve tek taşa gidiyordu. Diğer elinin parmaklarıyla yüzüklerini oynatmaya başladı.
Bir kaç dakika sonra Çağrı içeri girmiş, dalgın bir şekilde oturan Nazlı'ya bakmıştı. Masaya ilerleyip Nazlı'nın şakağına bir öpücük kondurmuştu.
" Biraz geciktim hayatım çok beklemedin değil mi? "
Nazlı öpücük ile kendine gelmiş, ve kendini rahatsız hissetmişti. Çağrı'nın ona bu kadar iyi davranması şimdi onun vicdanını sızlatıyordu.
Ama bir kez daha düşünmeye gerek yoktu. Ailesini feda etmesi söz konusu bile olamazken, Çağrı'yı da bu ihanete kurban etmeyecekti.
" Yok bende yeni geldim zaten. " deyip sustu. Konuya nasıl gireceğini kestiremiyordu. Nasıl birden dan diye ayrılıyorum diyecekti ki ?
" İyi olmuş o zaman. Hemen yemeğimizi yiyelim de şu geçen baktığımız mağazaya gidelim tekrar. Kahve makinesi gelmiş, halledelim onu da. "
Bütün eşyalar alınmıştı bile. Ufak tefek, sonradan akıla gelen bir kaç eşya kalmıştı. Kahve makinesi de bunlardan biriydi işte.
" Çağrı ... Benn .... "
Nazlı nasıl devam edeceğini bilemedi. Nejat bu konuşma nereye gidecek diye merak içindeydi. Çağrı ise Nazlı'nın yüz ifadesinden bir şeyler olduğunu sonunda anlamıştı. Masanın üzerinden uzanıp Nazlı'nın elini tuttu.
" Güzelim neyin var ? Bugün çok durgunsun ! Yüzün hiç gülmüyor ? Bir sorun mu var yoksa ! "
Uzattıkça bu durum daha da zorlaşacaktı. O yüzden Nazlı bunu bir hamlede yapmak istedi. Bir anda tek taşını ve yüzüğünü çıkarıp Çağrı'nın önüne bıraktı.
Ne olduğunu ilk etapta anlamayan Çağrı öylece bakakalmıştı. " Bu da ne demek şimdi Nazlı ? Ne yaptığını sanıyorsun sen ! "
Görüş açısında olmadığı için meraklanan Nejat'ında tıpkı Çağrı gibi kaşları çatılmıştı. Derken Nazlı'nın sözleri ikisinin de merakını giderdi.
" Üzgünüm Çağrı ... Ben bu ilişkiyi artık devam ettiremem.... Gerçekten sen benden çok daha iyilerine layıksın ! Sadece artık bunu sana yapamam ! Ben ayrılmak istiyorum. "
Bu sözlerle Nejat yutkunmuştu. Dünkü anlaşmadan sonra ona dokunmuştu. Ve kız bundan hemen önce nişanlıyım demişti. Ne demek oluyordu ? Bütün bunlardan hangi anlamı çıkarması gerektiğini bile bilemiyordu.
" Bak hayatım! " Çağrı derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştı. " Saçma sapan konuşma Allah aşkına ! Şurada düğüne 2 aydan az kaldı neredeyse ! Sen şimdi ayrılmak mı istiyorsun ? Gerçekten mi ! " Kafasını iki yana sallayıp yüzükleri eline aldı. Nazlı'nın parmağına zorla geçirmeye çalıştı.
" Ne ben bunları duydum, ne de sen böyle şeyler söyledin canım. Ben senden daha iyilerine değil, sana layığım. Biz birbirimize aidiz. Tamam mı ? Bak kaza geçirdin diye bu saçmalığı görmezden geleceğim ! "
Nazlı elini çekmeye çalışıyor ancak kurtaramıyordu. Çağrı agresif bir tutuma girmiş, hala yüzükleri zorla takmanın derdindeydi. Arka masada oturan Nejat bile bu gerginliği hissetmişti.
Sipariş için bir garson gelince Çağrı elini çekmek zorunda kalmıştı. Nazlı hemen çantasını alarak kalktı. Mekandan çıkarken Çağrı da ayaklanıp peşine düştü.
Garson şaşkın bakışlarla onların arkasından bakarken, omuzlarını silkip Nejat'a doğru yöneldi. Tam ona menüyü uzatacağı esnada Nejat da ayaklanıp çıkmıştı.
Nazlı arabasının yanına geldiğinde Çağrı olanlara anlam veremiyor sinirlerine hakim olamıyordu. Bu gerginlikle Nazlı'nın kolunu sıkıca tutup ona çevirdi.
" Bak kendine gel artık ! Ne demek devam edemiyorum yaa Nazlı adamı hasta etme ! " diye bağırmaya başlamıştı.
Nazlı canı yanmış bir şekilde kurtulmaya çalışıyordu. Nejat müdahale edip etmemek konusunda kararsızdı.
" Kendine gel Çağrı istemiyorum diyorum zorlama ! Bırak kolumu ! Canım acıyor ! "
Bu sözler ile Nejat onlara doğru gidecekken Çağrı'nın sözleri durmasına sebep oldu.
" Ulan 4 senedir köpek oldum yolunda. Dur dedin durdum ! Sus dedin sustum ! Ulan 4 senedir bir kez bile öpüşmedik ! Evlenmeden olmasın dedin ona bile tamam dedim ! Ne istedin de olmadı ? Kafayı yiyeceğim şimdi. En azından bana sebebini söyleyeceksin Nazlı ! Bu ilişki neden bitti bilmek hakkım ! "
Nazlı bir hışım kolunu çekti. Gözleri dolmuştu.
" Sana aşık değilim ! Hiç bir zaman da olmadım ! Bunu sen de çok iyi biliyorsun ! Artık olmuyor ! Devam edemem anla beni artık ! Bitti üzgünüm. Özür dilerim. Biliyorum, her şeyi berbat ettim ama üzgünüm gerçekten...."
Bu sözleri söyledikten sonra arabasına bindi ve gaza basıp gitti. Çağrı öylece olduğu yerde kalmış, 4 yıldır harcadığı emeklerini düşünüyordu. Olmamıştı işte.... Dediği doğruydu. Zaten onu ikna etmek için yıllarca uğraşmamış mıydı ? Ama yine de bunu hazmedemiyor, kabullenemiyordu.
Nejat hala duyduğu sözlerin etkisindeydi. 25 yaşında bir kız nasıl öpüşmemiş olabilir ? Nişanlısı da var üstelik ! Her şey bir yana dün Nejat, öpüşme haricinde ona bir çok şey de yapmıştı. Bütün bunlar onun için ilk miydi yani? Bu içinde yükselen duygu neydi peki?
Düşüncelerle şirkete gitmiş, işlerini halletmişti. Daha fazla uzatmanın bir manası olmadığını düşünmüş ve Nazlı'ya bir mesaj göndermişti. Şımarık adlı kişiye " Yarın saat 9'da seni dükkandan alıp bana getirecekler. Saat 10.00'da 24 saat başlayacak. Unutma hiç kimse, hiç bir şey bilmeyecek ! " mesajı gönderilmişti.
Dükkanda bütün dikkatini çiçeklerine veren Nazlı dikkatini toparlayamıyordu. Çağrı'nın öfkeyle kolunu sıkması, ilişkisini bitirmesi, dün olan yakınlaşma... Her durum farklı bir duyguya sürüklüyordu Nazlı'yı.
Daha fazla oyalanmadan toparlanıp erkenden çıktı dükkandan. Eve gittiğinde ailesi Çağrı'dan ayrıldıkları haberini çoktan almıştı.
Nazlı'nın üstüne gelmeleri, sordukları sorular bitmeyince Nazlı ilk kez ailesine sesini yükseltti. Bundan biraz önce Nejat'dan gelen mesajın verdiği gerginliğinde etkisi de vardı.
" Yeter ! Lütfen artık sorup durmayın. Sevmiyorum . İstemiyorum tamam mı sorup durmayın artık. Ben yatmaya gidiyorum. Yarın da Özge' de kalacağım. Kafamı toparlamam lazım. Sizden sadece biraz anlayış istiyorum ! " diyerek odasına gitmişti.
Gerginlikten, düşünmekten ve stresten çok da uyuyamasa da 7' de yine de ayaktaydı. Derin bir nefes alıp gözlerini kapattı. Kendini duşa atıp ' bu günü tamamen rüya sayacağım! Hiç yaşanmamış sayılacak ! ' diye ikna etmeye çalışıyordu.
Hazırlanıp dükkana gitti. Nejat'ın dediği gibi saat 9'da kapıya siyah bir araba yaklaşıp onu aldı. Yolda ilerlerken bir mesaj geldi. " Bunu zorla değil, isteyerek yapıyorsun unutma sakın ! Seni gayet istekli ve neşeli görmek istiyorum karşımda ! "
Nejat dün duyduğu sözler ile içinde kabaran duygulara engel olamamış, sonunda ona sahip olma arzusu ile yanıp tutuşmaya başlamıştı. İlk kez heyecandan uyuyamamıştı.
Demek nişanlısı ile bile öpüşmemişti. İşte bu çok ilginçti. Her ne kadar bir çok kızla birlikte olmuş olsa da Nejat da daha önce hiç bir kızı öpmemişti.
Bir sevgilisi olmadığı için, ya da sevişme yerine genelde s*x yaptığı için hiç bir kızı öpmemiş, onların da öpmesine müsaade etmemişti. Ama dün duyduklarından sonra evde uzun uzun Nazlı'nın galerisindeki resimlerde dudaklarını zoomlayıp durmuştu.
Kararını vermişti. 24 saatlik de olsa, intikam için de olsa bu kıza zaten 24 saatin asla unutamayacağı şeyler yaşatarak cezasını çektirecekti. Buna ihanet ettirme duygusu da dahildi. Ancak Nazlı ilişkisini bitirdiği için şu an ihanet etmiş sayılmazdı. Ama ilk öpücüğünü çalan bir adamı asla unutamazdı.
Nazlı araçtan inmiş, karşısındaki manzaraya bakakalmıştı. Biçimsiz, yamuk yumuk değişik bir yapıydı burası. Anlam veremedi bu görüntüye..
Bahçe düzenlemesi olmasa buranın ev ya da bina diye birşey olabileceği asla aklına gelmezdi.
Evin giriş kapısına doğru ilerledi ve zile bastı. Nejat zaten kapının yanındaki görüntülü diyafondan kızı izliyordu.
Kapıyı açıp Nazlı'yı belinden kavradığı gibi içeri çekti. Hemen kapıya yasladı. Bir saniye bile düşünmeden kızın dudaklarına yapıştı.
.
.
.
Devam edecek...