Yazarın anlatımıyla... Nazlı ve Şule o gece geç saatlere kadar iki sıkı dost gibi sabah gün ışıyana kadar sohbet ettiler. Uzun zamandır uyuyan Şule'nin uykusu gelmese de, Nazlı'nın alışık olmayan bünyesi artık pes etmek üzereydi. Oturduğu yerde uyuklamaya başlarken, Şule onun bu halini gülümseyerek seyrediyordu. Hiç tanımamasına rağmen, ettikleri sohbet ile aynı kafada olduklarını anlamıştı. Bugüne kadar doğru düzgün arkadaşı mı olmuştu sanki ? Annesi her seferinde bir kulp buluyor, arkadaşlarını soğutuyordu. Çok istiyorsa eğer, sosyetenin gözde ailelerin kızlarıyla dost olabilirdi ! Sanki manavdan meyve seçiyor gibi, arkadaş mı seçilirdi ? Eğer kasları emirlerini yerine getirebilseydi, kalkıp Nazlı'nın üstünü örtmek isterdi. Bunu başaramayınca dudağı büküldü. Ama hemen yanı başınd

