SAVAŞ ALBAYRAK Salonun ağzından Elif’in kolumda içeri girişini hatırladıkça kalbim hala o dakikadaki gibi atıyordu. Gözler üzerimize çevrilmişti ama ben sadece onu duyuyordum. Parlayan gözlerini, koluma dokunduğu anda tuttuğu nefesini, hatta yürüyüşünün her adımındaki zarafeti unutamıyordum. Bize ayrılan masaya geldiğimizde, ekipten tanıdık yüzler karşılamasına tebessümle baş salladım. Turan zaten Alara’yı görünce bir şok yaşadı. Aralarındaki bakışları fark etmemek imkansızdı. Ben bir yandan Elif’e bakmaktan kendimi alamıyordum, ama bir yandan da Turan’la Alara arasındaki o minik kıvılcımları fark etmek zor değildi. Onların eskiden beri bir yakınlık içinde olduğunun farkındaydım. O benim kardeşim triplerine girecek değildim. Kalp bu, kimi seveceği asla belli olmazdı. Turan ise muhtemele

