Geçen günlerin ardından Mehmet ile daha da sık görüşmeye başladık. Alparslan'la sadece bir kez daha denk geldik ama konuşmadık bile bana sadece nefret dolu bakışlar attı. İçimi acıtan o bakışlar. Bana daha önce aşkla bakan o gözlerde nefret vardı. Ne denirdi ki haklıydı. Onu öylesine çok seviyordum ki bir süre onun nefret dolu bakışlarına bile razıydım. Sonrasında belki bana yeniden o güzel aşkla bakan bakışlarını atardı ya da sonsuza dek mahrum kalırdım bu sevgiden. Mehmet'in şirkette diğer tasarımcılar ile görüşme yaptım. Beklenmedik şekilde tasarımlarıma hepsi bayıldı. Alparslan haklıymış demek ki biraz da olsun yeteneğim vardı. Şirkette işe başlamam konusunda gerekli şeylerde yapılınca artık hedefin bir kısmı gerçekleşmişti. Asansördeyken kapı açıldı ve içeriye Kerem girdi. Bana nefre

