"Ben çıkıyorum bebeğim." Jack kapıdan bana el sallayınca sahte bir ifadeyle gülümseyerek el salladım. "Güle güle bebeğim." Yavşak falandı ama eğleniyordum. Yani en azından bana ciddi anlamda asılmıyordu, öyle hissediyordum. Tek derdi eğlenmek gibiydi, benim de işime geliyordu. "Kaldık mı baş başa Jim-shi?" Jim bana aldırmadan elinde ki telefonla oynamaya devam edince kendimi salonda ki koltuğa attım. Canım feci halde sıkılıyordu, chanyeol ve baekhyun'u şimdiden deli gibi özlemiştim. Onlar şimdi dinlenme odasında keyif yaparken ben burada bu suratsızla oturuyordum. Şikayet yok, kendim istedim. Jim'in telefonu çaldığında ona bakmadan dinlemeye başladım. "Evet... Yarın mı?... Tamam hyung.." O ne kadar kısa ve anlaşılmaz bir konuşmaydı öyle? "Hera?" Ona doğru dönüp baktım. Sanırım ko

