Benimle Kal

Bölüm 3

' O adamın cezasını ben değil Bade vericek' genç kız duyduğu bı sözle kocaman olmuş gözleriyle adama bakmaya başlamıştı.

Genç adam telefonu kapatıp genç kıza baktığında içinden ne kadar gülme hissi gelsede sesini sert tutmaya özen göstererek

'Bade hazırlan gidiyoruz' genç kız konuşmak için ağızını açtığında

'Hadi' genç susup adamı takip etmeye başlamıştı. Genç adamla birlikte arabanın yanına geldiklerinde arkaya binmek için hareketlenen genç kız adamın

'Öne geç' emriyle açtığı kapıyı geri kapatıp öne binmişti. Uzun ve sessiz geçen bir yolculuktan sonra eskimiş ve ormanlık alanda olan bir deponun önünde durdular.

Genç kız depodan içeri girdiğinde burda bir çok işkence aletinin olduğunu görmüştü. İspanyol eşeği, su dolu kap ve çeşitleri vardı. Genç kız korkuyla adama baktı.

'Önce bunlardan birini seç' dediğinde genç kız korkuyla adama baktı.

'B..be....ben.'

'Seç' diye kükreyen adamın sesi bütün depoda yankılanmıştı. Genç kız titreyerek birini gösterdiğinde genç adam gülümseyerek genç kıza baktı.

Adamlarına döndüğünde

'Getirin' emrini vermişti.

Kollarından tutulmuş sürükleyerek getirilen adama baktı genç kız. Başında çuval olduğunda kim olduğu anlaşılmıyordu. Karşısında ki sandalyeye oturtulan adamın başında ki çuval çekildiğinde genç kız korkuyla geriye adım attı. Karşısında ki kişi üvey babasıydı. Yüzünün her tarafı kan içindeydi. Kaşı ve dudağı patlamış bazı yerlerinde de morluklar vardı. Genç kız bir an içinin acıdığını hisseti ama bu adamın kendisine yaptıkları aklına gelince hak ettiğini biliyordu.

Adamın uyandığını gören Bade bir adım daha geriye gitmişti. Sanki uyandığında yine dövüceğini zannetmiş gibi sürekli geriye adım atıyordu. Kendisine kaşlarını çatmış bakan üvey babasının sesini duyduğunda elleri kulaklarına gitmişti.

'Seni oruspu hemen kendini birinin kollarına mı attın' genç kız adamın bu sözleriyle diz kapaklarının üstüne düşmüştü. Gözlerinden yaşlar akmaya başladığında kendisinin bile duyabiliceği bir seste sadece

'Sus' diyebiliyordu. Genç adam adamın söylediği bu sözle sert bir yumruk atmıştı. Onun meleğine böyle sözler yakışmıyordu. Genç adam kızın yerde diz çökmüş ağladığını gördüğünde kalbi acımıştı. Onu böyle görmeye dayanamıyordu. Yanına gittiğinde ellerini kulaklarında çekip kızı kendine çekti. Sım sıkı sarılmıştı genç kıza.

'Be...ben O söz...lerin hiç..birini..hak..etme..dim. Genç kızın söylediği bu sözlerle genç adam güven verici bir sesle konuştu.

'Biliyorum güzelim.' diyen genç adam kızı kucağına alıp burda bulunan odasına çıkardı. Genç kızı yatağının üstüne koyduğunda

'Burda beni bekle.' dediğinde genç kız başını sallamıştı.

Genç adam odadan çıktığında adamlarının bu aşağılık herifi genç kızın gösterdiği işkence aletine bağladıklarını gördüğünde gülümsedi. Bu adamı öldürmeden rahat etmiycekti.

*******

Genç adam adamlarına baktığında

'Temizleyin' emrini verdi. Odaya geri girdiğinde genç kızın uyuduğunu gördü. Bu gülümsemesine neden oldu.

Burda bulunan banyoda duş aldığında kanlı olan elbiselerini adamlarına yok etmesi için verdikten sonra yeni bir tişört ve eşoftman giydiğinde üzerine kapşon giydi. Genç kızı kucağına aldığında dışarı çıktı. Arabanın ön kapısını açıp kızı oturttuğunda koltuğu geriye yatırıp rahat bir pozisyon almasını sağladı. Bugün o küçük bedeni çok yorulmuştu. Kızın alnına küçük bir buse kondurup sürücü koltuğuna geçti.

Evin önüne geldiklerinde uyanmaya başlayan genç kıza baktı.

Genç kız gözlerini açtığında arabada olduğunu farketmişti. Dışarı baktığında eve geldiklerini anladı.

'Ne ara geldik biz ' dediğinde genç adam gülümsemişti. Kız bu gülümsemeye takılı kalırken adamın cevap vermemesine kızmıştı. Genç adam ise onun bu tatlı hallerine takılı kalmıştı.

Genç kız arabanın kapısını açıp indiğinde adam da arkasından ilerleleyip yanına gitmişti. Kapıdan çıkan Mira koşarak Bade'ye sarıldığında Bade şaşırsada karşılık vermişti.

'Sizi çok merak ettim.' diyen Mira ile Bade gülümsedi. İlk defa aile sıcaklığı hissediyordu. O üvey babası olucak adama nolduğunu biliyordu ama bu konuyu kurcalamakta istemiyordu. Hep birlikte içeri girdiklerinde Mira gülümseyerek Bade'ye baktı.

'Bade yarın senin için alışverişe çıkalım' diyen Mira ile Bade

'Mira..'

'Biliyorum biliyorum yine O konu daha fazla yük olmak istemiyorum.' Bade Mira'nın bu haline gülmeden edememişti.

'Kendini bir yük olarak görme Bade. Sende bundan sonra bu evin bir üyesisin' genç adam bu sözlerinden sonra içinden hemde benim karım olarak diye geçirdi.

Bade genç adamdan bu sözleri duyunca şaşırmıştı. Kendisine gülümseyerek bakan bu kızıda kırmak istemiyordu ama birden de böyle herşeyi kabul etmek istemiyordu.

'Öyleyse bana da bir iş verin burda çalışıyım. Kendimi böyle iyi hissetmiyorum' diyen Bade ile Aras kaşlarını çatmıştı.

'Ne dediğimi duydun Bade.' dediğinde genç kız kaşlarını çatmıştı. Bu olanlara anlam veremiyordu neden birden bire böyle olduğunu çözmeye çalışıyordu ama sağolsun karşısında ki adam O olayı çözmesine izin vermeden başka bir olayla genç kızın kafasını daha çok karıştırıyordu. Genç kız bu olanlara bir son vermek istiyordu ama bu adamdan da korkmuyor değildi.

'Bade yarın bizi çok güzel bir gün bekliyor' diyen Mira ile Bade gülümsemişti. Bu hayat dolu kızı kırmak istemiyordu.

'Ben çalışma odamdayım. Birşey olursa gelin' diyen Aras ile Mira

'Tamam' demişti. Aras'ın yukarı çıkmasıyla birlikte Bade Mira'ya dönüp

'Ben bir mutfağa bakıyım' dediğinde Mira onu onaylamıştı.

Bade mutfağa geldiğinde pirinç ayıtlayan orta yaşlı bir kadın ve genç biriyle karşılaşmıştı. İkiside kendini gördüğünde ayağa kalktığında orta yaşlı olan kadın.

'Bişey mi istemiştiniz'

'Yoo hayır lütfen oturun. Ayrıca bana sizli konuşmazsanın sevinirim. ' diyen Bade ile kadın gülümsemişti.

'Peki Bade kızım.' Bade kadının ismini bilmesine şaşırmış olsa da bu konuya fazla takılmamıştı. Bir sandalye çekip oturduğunda koyu bir muhabbete başlamışlardı. Tabi bu sırada Bade kendisi hem pilavı hem de tavuk yemeğini yapmıştı. Şimdi sıra tatlıda

'Ayça rica etsem unun yerini söylermisin'

'Ben getiririm Bade Hanım' dediğinde Bade kaşlarını çatıp Ayça'ya baktı.

'Bu konuda anlaştığımızı sanıyordum' dediğinde Ayça gülümseyip.

'Peki Bade' demişti. Bade un gelince annesinden öğrendiği portakallı kurabiyeyi yapmaya başladı. Yaptığı tavuğu fırından alıp kurabiyelerini koyduğunda gülümsedi.

İçeri giren Mira ile

'Ooo Ayşe sultan yine döktürmüşsün' Ayşe sultan gülümseyip Bade'ye baktığında

'Ben yapmadım güzel kızım Bade yaptı' dediğinde Mira Bade'ye bakıp gülümsemişti.

'Ellerine sağlık' dediğinde Bade gülümsedi. İçeri giren Ayça

'Ben sofrayı kurdum. Aras Bey'i de çağıralım'

'Hadi Bade biz sofraya geçelim'

'Sen geç Mira ben kurabiyelere bakıp gelicem' dediğinde Mira gülümseyip

'Tamam' demişti. Bade fırında ki kurabiyelerine baktığında yeni kızarmaya başladıklarını gördü. Tam arkasını dönüp Ayşe sultana bişey diyecekti ki içerden gelen kükremeyle olduğu yerde sıçradı.

'BADE NERDE' diyen bu adam karşısında Bade hızla mutfaktan çıktı.

'Burdayım' diyen genç kız korkmuştu. Adamın yüzüne baktığında sert yüz ifadesi yumuşamaya başlamıştı. Aras genç kızın yanına kadar gelip sarıldığında kızın kulağına

'Kaçtın sandım' diye fısıldamıştı. Genç kız biraz sinirlensede anlayışlı davranıp

'Benim artık sizden başka gidicek yerim yok ki' diyen genç kızla Aras sevinmişti. Genç kız artık onları ailesi gibi görüyordu. Bu kadar kolay alışıcağını düşünmemişti ama genç kız yine onu yanıltmıştı.

Aras'ın bu hareketlerini adlandıramayan Ayşe Sultan ise bu ikiliye şaşkın olmuş bir şekilde bakıyordu. Aras'ı genellikle ya sinirli ya da umursamaz bir ifadeyle görüyordu ama şimdi gözlerinde sevgi vardı. Ayşe sultan aklına gelen düşünceyle gülümsedi. Bu deli çocuk sonunda birine gönlünü kaptırmıştı.

'Siz sofraya geçin. Ben kurabiyelere bakıp geliyorum' diyen genç kız ile adam gülümsedi.

Bade yaptığı kurabiyesini fırından alıp bir tabağa koyduğunda içeri geçti. Tabağı masanın kenarına koyduğunda yine Mira'nın karşısında ki yere oturdu. Aras tabağından başını kaldırıp kurabiyelere baktığında

'Portakallı kurabiye mi o' deyip elini uzatmıştı ama eline biri tarafından vurulunca elini çekti.

'Önce yemeğinizi yemelisiniz' diyen Bade ile genç adam gülümsedi. Bir de şu sizli kelimeleri kaldırsaydı genç kız adam daha mutlu olucaktı ama yine de ilk günden bu kadar alışmasına sevindi adam. Genç adam kızın bu uyarısını dikkate alarak tabağa konulan yemeklerinden yediğinde hepsinin harika olduğunu düşündü.

'Ellerine sağlık Ayşe sultan yine döktürmüşsün' dediğinde kadın gülümseyip

'Ben yapmadım oğlum hepsini Bade kızım yaptı' dediğinde genç adam şaşırmıştı. Bu kadının daha bilmediği ne kadar özelliği vardı öyle.

'Ellerine sağlık' diyen Aras ile Bade en sıcak gülümsemelerinden birini Aras'a göndermişti.

'Afiyet olsun' diyen Bade ile Aras hala O gülüşün etkisindeydi. Bu kız kendisine neler yapıyordu böyle.

Mira karşısında duran bu ikiliyi mutlulukla izledi. Birbirlerine çok yakışıcaklarından emindi genç kız ama birbirlerini yaralıycaklarını da biliyordu. Çünkü ikiside yaralıydı geçmişleri onları rahat bırakmıycaktı. Abisinin aşkının büyüklüğünün farkındaydı ama Bade'nin ne düşündüğünün farkında değildi. Umarım oda bir gün abisine aşkla bakar diye diledi genç kız.