"Abla benim bir suçum yok.Kız kardeşi abim ile kaçtıysa benim bunda ne suçum var? Abim ile Havin yüzünden onunla zorla evlendim, berdel oldum. Beni bu olaylardan suçlu buluyor ama benim bir suçum yok abimin kurbanı oldum.
Onun yüzünden bu konağa berdel olarak geldim babam abim karşılığında beni verdi.
Rohat'ta biliyor ikimiz ailelerimizin zoruyla evlendik o beni karısı olarak kabul etmiyor etmeyecek de. Ben Rohat' ın gözünde hep kardeşinin karşılığında verilmiş bir berdel olarak kalacağım"
Berivan abla bana dönerek
"Olmaz öyle şey siz evlendiniz Rohat bunun farkın da olmasa bile zamanla farkına varacaktır. Hem Havin kendi isteğiyle kaçtı."
"Evet ama abla bana öfkeyle kinle bakıyor."
"Tamam canım ben Gülçehre anayla konuşurum."
O esnada duyulan sesle Berivan abla aşağı inmek zorunda kaldı.Gülçehre ana onu çağırmıştı.
"Berivan aşağı gel çabuk!"
"Geliyorum ana.Buyur ana?"
"Ne diyor o paçavra gelin?"
"Rohat kızı istemiyor karısı olarak koynuna almamış"
"Tabi almaz oğlum !Kız kardeşini kaçırdılar oğlumun da kızımın da başını yaktılar!"
" Hadi sen git mutfağa bak Berivan akşama yemekler nasıl olacak.Hadi!"
"Kızımı kaçırdılar karşılığında bu sünepe kızı başımıza saldılar. Şimdi kim bilir kızımı nasıl bir yere götürdüler nasıldır yavrum."
Akşam oldu.Berat abi Kazım ağa gil gelirken
arkalarına bakarak kimsenin olmadığını gördüm Rohat gelmemişti.Gülçehre ana sordu .
"Bey Rohat nerededir niye gelmedi eve?"
Sert bir ses tonuyla konuştu Kazım ağa.
"Hanım Rohat çoktan çıktı şirketten!"
" Peki çoktan çıktıysa niye evde değil?"
"Rohat gelinin abisiyle konuşmaya gitti!"
Ne abim ile konuşmaya mı gitmişti.
***
"Evet Baran efendi hangi cesaretle kaçırırsın kız kardeşimi!?"
"Rohat bak ben Havin'i seviyorum. İsteseydim asla vermeyecekti baban.O da beni seviyor kendi rızasıyla kaçtı bana."
"Öyle olsun Baran efendi! Bundan sonra kız kardeşinin başına geleceklerden ben sorumlu değilim ona göre bilesin. Heja hiç bir zaman benim karım olmayacak konağın hizmetçisi gibi davranılacak ve öyle de kalacak haberin olsun!"
Akşam geç saatlerde pencereye yansıyan ışıkla gözüm oraya değdi.Arabasıydı konağa giren Rohat karşısında annesi Gülçehre hanımı gördü.
"Oğlum bu saate neredeydin meraklandık!?"
"İşim vardı ana!"
"Baban söyledi ama bu saate kadar gelmeyince seni bekledim"
"Meraklanma ana. Hadi sen git uyu ."Dedi Rohat sakin bir ses tonuyla.
"Aç değil misin oğlum?"
"Yok ana!"
"Kaç gündür bir şey yemiyorsun sağlığına zarar gelecek diye korkuyorum?"
"Bir şey olmaz ana!"
"Oğlum kızı koynuna al. Soyumuz biliniyor eğer çarşafı veremezsen herkes senin yapamadığını sanacak. Onun için bir an önce kızı koynuna alman lazım yoksa amcalarının diline düşeriz biliyorsun. Onlar bir kusur buldu mu hemen soyumuza laf ederler. Biliyorum o sünepeyi istemiyorsun ama mecburuz oğlum ananı dinle."
"Ana benim sevdiğim var ben nasıl o kızla olurum?"
"Oğlum mecburuz çarşafı veremediniz bu babanın kulağına giderse çok kötü şeyler olacak."
"Ana sende biliyorsun ben Evin'i seviyorum bunu ona nasıl yaparım?"
"Biliyorum yavrum ama artık onu unutmalısın!"
"Hayır ana ben Evini asla unutmayacağım ve bırakmayacağım kim ne derse desin."
"Merak etme oğlum ben o sünepeye ne yapacağımı biliyorum.Hadi sen çık odana."
Merdivenleri çıkıp odaya giren Rohat üstünü çıkararak duşa girmişti su sesini duyunca gözlerimi araladım. Gelmişti kapı açıldı duştan çıkan Rohat benim varlığımı bile hissetmiyordu.Yatağın örtüsünü kaldırarak yatağa girdi başımı yavaşca kaldırıp yatağa baktım.Sırt üstü yattığını görünce bende yavaşca başımı yastığa koyarak uyuya kaldım.
***
Sabah erkenden kalktım. Rohat beni görmesin diye hemen üstüme giydiğim çiçekli elbiseyle başıma taktığım şalımla aşağı indim. O esnada Berivan abla da uyanmıştı. Bana doğru gelen Berivan abla.
"Heja canım niye erken uyandın saat daha çok erken."Dedi.
"Akşam çabuk uyumuşum abla ondan erken kalktım geç kalkmak istemedim hem Gülçehre ana kızmasın."
"İyi tamam canım sen bilirsin kimse uyanmamış seninle bı kahve içelimi istermisin?"
"Olur!"
"Geç sen şöyle ben yaparım kahveleri"
Salona geçtim koltuğa yavaşca oturdum. Berivan abla da kahveleri yapıp yanıma oturdu.
"Heja canım sen iyimisin.Konuşmak ister misin?"
"Abla biliyor musun hiç aklıma gelmezdi abim karşılığında verileceğim.Berdel olacağım abim sevdiği için benim hayatımı mahvetti hayallerimi, duygularımı hepsini aldılar benden beni kimse düşünmedi ne olacağımı." Gülçehre ana merdivenlerin orda bizi dinliyormuş.
"Ne olmuş sana asıl olan kızımla oğluma oldu size hiç bir şey olmadı bak sen zengin ailesine gelin geldin ya benim kızım kim bilir o evde nasıl bir sefalet içindedir."
O esnada Berivan ablayla hızlıca ayağa kalktık.
"Berivan ne yapıyorsun burada hadi git kocanı hazırla şirkette gidecek!?"
"Tamam Gülçehre ana"
Korkuyla giden Berivan abla ben kala kalmıştım oracıkta bana doğru gelen Gülçehre hanım.
"Sen ne geziyorsun ayakta.Gelin hanım!?"
"Şey ana ben!" lafımı keserek
"Odana geç Rohat'ı kaldır kahvaltıya hadi!?"
Hızlıca oradan ayrıldım merdivenlerden hızlıca çıktım yukarıya odaya geçtim Rohat balkonda kahvesi elinde üstünde şortla ayakta manzara karşısında kahvesini yudumlarken başını bana çevirince gözlerim gözlerine değdi yüksek sesle
"Şu çarşafı vermemiz lazım?"
Dediği gibi gözlerim kocaman açıldı.
"Ne?"
"Çarşaf diyorum neyini anlamıyorsun!"
"Ama beni karın olarak görmüyordun."
"Görmüyorum zaten !"
Kaba bir ses tonuyla görmüyorsa niye çarşafı verecekti.
"Çarsafı getir hadi!"
Elindeki fincanı balkon demirine vurarak kırdı. Acımasızca kolumdan tutup kendine çeken Rohat elinde kalan cam parçasını koluma sapladı. Bağırmama bile izin vermeyen adam
"Aaa ...aa bırak kolumu canım acıyor!"
Elini ağzıma bastırıp çarsafa bir kaç damla kanımı damlattı. İşte o zaman ona olan nefretim bir kat daha artı onu öyle bir kendime aşık ediceğimki benden sevgi dilenecek.
"Al şu çarşafı anamlara göster kolunuda sakla kimse görmeyecek ona göre!"