Sabah uyandığımda annem evde değildi ama daha saatin erken olduğunu farkettim normalde beni kaldırması gerektiği saatten daha erken kalkmıştım onunla konuşmak için ama o ise evde değildi ona rağmen kahvaltıyı ve tostumu hazırlamıştı. Ben kahvaltı yaparken sadece dün ne olduğunu düşünüyordum annemin sabahın köründe nere gideceğini yada ne işi olabileceğini kendi kendime ihtimaller kurunca sonunda hiçbir yere varamadım. Bir süre sonra hazırlanmak için odama doğru çıktım üstümü değiştirip salona oturmaya geçtim tüm işlerimi erkenden halletmiş daha erken olmasına rağmen Dirok a yazmıştım ve o da anında cevap vermişti bugün geç kalacağını okulda buluşuruz gibisinden birşeyler söyledi ben de onayladım başka bir şey yapamayacağım için . Bir süre sonra annemin odasına girdim odasına öylesine göz atıyordum ki hep kapalı olan çekmecesinin açık olduğunu farkettim ve yavaşça uzandım ve açtım içinde geçenlerde aldığı şizofreni romanı ve sağ en iç tarafında ise bir kağıtta şifre ve bir işim vardı anlamadığım için kağıdı yerine koydum sadece ismin Ayşe olduğunu okumuştum net olarak . Kitabı elime aldıktan sonra yavaşça sayfaları çevirmeye başladım ara ara notlar tutmuş ve sanki bir hastalık gibi onları not alıyordu . Daha da ilerlediğimde bir yerde” olan şeyleri unuturlar ama aniden akıllarına gelip öfke yada sinir krizi geçirebilirler “ yazıyordu. Bu tanıma uyan kişinin onun olmadığını biliyordum ama kim olduğunu anlayamıyordum acaba ben miydim diye düşünmeye başlamıştım ben öfke yada sinir krizi geçirmiyor neredeyse hiçbir şey de unutmuyordum ama gene de ben olma ihtimalim vardı yoksa başka kim için bu kadar uğraşacak yada yazacaktı bunları. Kitaba bir süre daha baktıktan sonra yerine koydum aynı şekilde ve odasında diğer herşeyin yerli yerinde olduğunu gördüm hicbirsey değişmemiş ve sorun yok gibiydi. Odasından çıktıktan sonra daha fazla evde durmadan dışarıya doğru yöneldim ayakkabımı giyip kapıyı kapattım okul a gitmek için yola koyuldum. Okula vardığımda Dirok dahil herkes gelmiş sınıfta arkadaşlarıyla sohbet muhabbet ediyorlardı ben ise Dirok un geç geleceğini söylediği için ona baktım o da hicbirsey dememiş gibi selam verdi bende arka tarafa doğru geçtim sırma oturdum . Dersler her zaman ki gibi sıkıcı geçiyordu teneffüste Dirok a denk geldim ona
“ Geç gelmeyecek miydin*
“ Evet öyle düşünüyordum ama işim erken bitti ondan sen okula gitmişsindir diye haber de vermedim boşuna uğraşma benle diye “
“ Ha yok sadece söyleyeyim dedim birşey mi oldu gibisinden “
“ Yok canım erken bitti isim sadece “
“ Sizinkiler nasıl bir ara size gelme muhabbeti olmuştu da “
“ Aynı arada konuşuyoruz senin hakkında da istediğiniz zaman gelin tabi “
“ Olur bakarız ya annem bu aralar yoğun ne yaptığını bilmiyorum tam ama erkenden çıkıyor evden göremiyorum pek onu “
“ anladım dünkü sorgu ne olmuş peki birşey öğrenebildin mi ?”
“ yok yetişemedim eve geldiğimde bitmişti annem de telefonla konuşuyordu biriyle rahatsız etmeden odama geçtim zaten sonrasında da uyuya kalmışım”
“ Anladım bugün konuşursun annenle ya herhalde sorun çıkmamıştır ne olabilir ki zaten senin annenle ilgili sorun bizim aile de “
“ yani bilmiyorum”
Bunu dedikten sonra o gün duyduğum şeylerin hepsi aklıma geldi aslında senin ailen kadar benim annem de suçlu diyemedim bir sorun olmasın diye daha da uzamasın diye .
“ Okul çıkışı ne yapacaksın peki “ dedim
“ Hiç eve geçerim işlerim var ondan dolayı “
“ Anladım tamam o zaman sonrasında illede haberleşiriz zaten “
Bunu konuştuktan sonra son ders için sınıfa girdik ve ders gene sıkıcı ve sakin geçti ders bittikten sonra okuldan çıktım ne yapacağımı bilmiyordum ve parkta ki kafe ye uğrama isteğim geldi ve oraya doğru yürümeye başladım. Yolda kulaklığımı takıp müzik dinliyor ve yavaş yavaş yürüyordum . Parka vardığımda herşey sakin çocuklar oyun oynuyor anne babalar onları kolaçan ediyordu bazı aileler ise çardaklara oturmuş sohbet muhabbet ediyorlardı. Ben hepsinin arasından sesiz sakin bir şekilde geçip kafeye doğru yöneldim kafeye girdiğim gibi çocuğu her gördüğüm yere gözüm kaydı kasa arkasına kimseyi göremedim içeri doğru geçtikten sonra arka masalardan birinde Özlem in tek oturduğunu farkettim tam çıkacakken onun da beni farketmesiyle mecbur gidip selam vermek zorunda olduğumu düşündüm ve ona doğru yavaşça yürüdüm yanına geldiğimde
“ naber napiyorsun burada “
“ hiç ders çalışıyordum malum sınavlar yaklaşıyor bir yerden başlamak lazım “
“ haklısın sende “
“ Sen napıyorsun okul çıkışı bu kafede “
“ hiç öylesine yürüyordum uğrayayım dedim kendi kendime “
“ İyi etmişsin otur istersen yanıma acelen yoksa tabi “
“ Acelem yokta bir yere ugramaliyim başka bir zaman da beraber gelir çalışırız olur mu “
“ tamam ya hallederiz ders işini”
“ Umarım”
Konuşma bittikten sonra birbirimize görüşürüz deyip kafeden çıktım ne yapacağımı düşünürken boşu boşuna turlamak yerine eve doğru geçmenin daha mantıklı ve iyi olacağını düşündüm kendim için ve eve doğru yola başladım. Yürürken sıkıldığım için kulaklığımı takıp yavaş yavaş yürüyordum artık hicbirsey düşünmüyor sadece eve gidip biraz da olsa uyumak istiyordum zaten akşam annem eve geldiğinde de onunla konuşup herşeyi öğrenecektim hatta onları duyduğumu hastalığımı da soracaktım çünkü ihtimalleri artık sevmiyordum herşeyi direk sorup öğrenmek daha mantıklı gelmişti düşündüğüm zaman ve biçim yanlış olsa dahi artık çok düşünmek istemiyordum sadece az da olsa mutlu olmak için çabalayacaktım çünkü Dirok la bunu her an yaşıyordum bu durumu sevmeye başlamıştım artık onunla daha çok mutlu olmak için herşeyi yapmak istiyordum. Eve doğru yürümeye devam ettim eve vardığımda evde kimse yoktu ve bende ayakkabımı çıkarıp odama doğru yöneldim salondan sonra odama geçtiğim gibi çantamı bir köşeye fırlatıp üstümü değiştirdim ve rahat birşeyler giydikten sonra da bilgisayara geçmeden yatağa uzandım telefonumu şarj aletine taktıktan sonra uyumaya başladım. Uykumdan uyandığımda hava kararmış evde ise ses seda elimi telefona uzattığım gibi saate baktım saat akşam olmuş annem çoktan evde olmalıydı. Yataktan kalkıp örtüyü üzerimden attım ve odamdan salona doğru yürümeye başladım ışıklar hala kapalıydı tek tek açıyor salona doğru geliyordum anne diye seslendim belki evde bir yerdedir diye ama kimse birşey demedi bana ne mesaj atmış neden birşey demişti sabahta erkenden çıkmıştı başına birşey geldiğini düşünüp hızlı nefes alıp vermeye ve titremeye başladım ne yapacağımı bilmiyordum acaba onun da mı başına birşey geldi onunda mi öldürdüler komiser mi farketti acaba o mu onu ele verdi herşey kafamda dönüyordu hemen odama doğru koşup elimi telefona attım. Telefonu elime alır almaz hemen annemi aradım çalıyordu ama açmıyordu daha fazla stres olmaya ve titremeye başladım hızlıca terlemeye ve başımın döndüğünü hissediyordum yatağıma oturdum açmıyordu çalıyordu ama açmıyordu kafamda “ o da öldü “ diye sesler yankılanmaya başladı ben susuyordum ama onlar susmuyordu sonra telefon kapandı yatağa yığıldım. Uyandığımda evden sesler geliyordu ne olduğunu anlamıyordum daha iyidim ama evdekinin kim olduğunu bilmiyordum elime odamdaki sert biployu aldım ve yürümeye başladım yavaşça sesler mutfaktan geliyordu yürümeye devam ettim elim titremeye nefesim ise hızlanmaya başladı napacağımı düşünüyordum tanımadığım biriyse napacaktım ona vuracaktım tabi kim olursa olsun izinsiz eve girmiş ve hırsızlık yapıyordu en iyi ihtimalle mutfaktan yavaşça basımı içeri doğru salladım gördüğüm kişi annemdi . Benim titremem nefes alış veriş hızım normalleşmiş sadece şok olmuştum kafamda annem öldü diye kurgulayıp hiç bir şekilde ihtimal vermemiştim onun olabileceğine sırf bundan dolayı hem çok korkmuş hemde ne yapacağımı anlayamamıştım. Elimdeki bibloyu düşündüğüm gibi annemin bana bakması bir oldu
Bana “ uyanmışsın “
“ Seni aradığımda neden açmadın”
“ Ne zaman aradın ki “
“ Nasıl ne zaman aradın bu akşam eve gelmedin haber de vermedin geç gelecem diye bende seni aradım açmadın telefonu “
“ Hayır oğlum bak telefona hiç aramamışsın ve ben her zaman geldiğim saate geldim sen ne zaman geldin ki salona ben hep burdaydım”
Kafamda herşeyin gerçek olduğuna dair herşey vardı nasıl olabileceğini anlayamıyordum yaşadığıma emindim olanları salona gitmem seslenmem onu aramam herşeyden emindim ama olmadığını söylüyordu ben mi gene hatalıydım yoksa yalan mı söylüyordu hemen cevap vermeden odama doğru gittim telefonun elime alıp arama geçmişine baktım ve arama geçmişinde onu aradığım görünmüyordu ne diyeceğimi bilemeden sustum sadece annemin yanına giderek
“ Kusura bakma yanlış hatırlamıyorum demek “ dedim.
O ise “ sorun değil rüya görmüşsundur oluyor öyle bana da “
“ Hayır rüya değildi eminim gerçekti ama nasıl ve neden böyle yanlış oluyor anlamıyorum o sefer de böyle oldu ama nasıl oldu anlayamıyordum”
“ Hangi sefer ne oldu “
Olayları anneme anlayamadığım aklıma gelmişti ne diyeceğimi bilmeden sadece ağzımdan
“ Hiç boş birşey “ dedim
“ emin misin bu olaylar devam ediyorsa hastaneye yada psikoloğa gidelim “
“ Hayır gerek yok öyle birşeye yanlış hatırlamıyorum sadece her insanın başına gelebilir “
“ Anladım tamam öyle olsun ama haber ver bana kesinlikle böyle birşey gene olursa”
“ Tamam ederim”
Ben artık anlamış oldum hastalığım ne isimle adlandırılıyor bilmiyorum ama kafamda kurduğum ve gördüğüm şeyler gerçek dünyayla alakası yok ve sadece rüya gibi birşey ya peki ben bunu uyanıkken yaşadıysam o ölen garsonun anlattığı olay bu sayede olmuş olabilir işte peki şuan ne gerçek ne hayal nasıl anlayacam nasıl farkedecem ya yaşadığım herşey de öyleyse Melek teyze nin ölümü mesela yada o gün öldükten sonraki günlerde onu görmem herşey kafamda mıydı hangisi doğru ama anlayamıyorsam ne yapacaktım. Odama doğru geçtim anneme farkettirmek istemiyordum ama ona söyleyeceğim birçok şey vardı aslında ne yapacağımı hiç bilmiyordum bu düşüncenin beni çok farklı yerlere ve şekillere sokacağına emindim sadece ne yapmalıydım. Odama geçip bilgisayarı açtım bildiğim şeylerin hepsini yazmaya başladım arama motoruna birçok farklı hastalık çıkıyordu ortaya ama hepsi de benim yaşadığım şeylerle ilgili değildi daha fazla ayrıntı vererek aramaya başlamıştım bulamıyordum çok fazla sonuç çıkıyordu çok fazla hastalık çeşidi ama tam olarak benim yaşadıklarım gibi değillerdi. Bir süre bunlara baktım ve bir sitede şizofreni gördüm okuduğumda söyledikleri şeyler benim yaşadıklarım gibiydi herşey tutuyordu direk şizofreni hastalığını araştırmaya başladım herşey doğruydu her teşhis ve bilgi benim yaşadığım şeylerle benzer olaylar ve durumlar içerisindelerdi çaresine ise baktığımda karşıma hicbirsey çıkmıyordu çaresi yoktu bu olaylar az da ve kesin olmayan fayda sağlayan ilaçlar yani durdurmaya yardımcı oluyor ama genede devam ediyordu ben ne yapacağımı düşündüm nasıl olabilir ne yapabilirim diye ama hicbirsey bulamadım. Kısa bir süre düşünmeyi bıraktıktan sonra annemin aldığı kitaplar aklıma geldi onlar da aynı şekilde şizofreni hakkında kitaplardı annem nerden biliyordu benim bu hastalığımı hemde benden önce ne oldu da bunu biliyordu. Artık dayanamıyordum odamdan çıkıp mutfağa doğru ilerledim ona anlayacaktım herşeyi ve cevapları isteyecektim artık düşünmek istemiyordum neyin gerçek neyin sahte olduğu ihtimallerin düşünmek istemiyordum. Tam mutfağa girdiğim gibi o da aynı zamanda
“ bende seni çağıracaktım en sevdiğin yemeklerden birini yaptım hadi gel yiyelim beraber “
Ben birşey diyemeden sofraya oturdum ne diyeceğimi bilmeden yavaş ve sakince yemeğimi yemeye başladım ama sorular hala kafamdaydi ne yapacağımı bilmiyordum . Yemeği yemeye devam ederken dayanamadım ve anneme
“ o kitapları neden aldın “ diye sordum aniden
“ hiç merak ettim aldım “
“ Yalan söylüyorsun “
“ Ne yalanı niye yalan söyleyeyim sana “
“ Bilmiyorum ama yalan söylediğini biliyorum”
“ Hayır yalan değil “
“ Anne ben Şizofrenim değil mi?”
Annem gözünü benden alıp yemeğe bakıyordu elindeki kaşığı bırakıp suya doğru uzandı bardağından bir yudum su aldı ve konuşmaya başladı
“ Nerden çıktı bu durum şuan “
“ Az önce anlattığım olayı bir kere daha yaşamıştım ve kafamda durmadan düşünceler vardı araştırdım internette araştırıyordum bunca süre ve sonunda aynı şeyler olan birçok insanın yorumunu okudum eminim ki öyleyim ama merak ettiğim şey neden bana söylemedin ve nerden biliyorsun benim Şizofren olduğumu”
“ Kesin birşey yok hala Şizofren olduğuna dair bir kesin teşhis yok yani ama yüksek ihtimalle öylesin geçenlerde gelen arkadaşımın da dediği gibi kesin değil ama aynı belirtileri ve durumları yaşıyor dedi yani emin değiliz ama olabilirsin . Söylemek istemedim çünkü öğrendiğinde daha da kötü olursun diye seni düşündüm boşuna kafanı yorma diye hayatın bak diye “
“ Hayatımı neyin gerçek neyin hayal olduğu ihtimaliyle mi yaşayacaktım her gördüğüm hayali olayı gerçek sanıp kavga yada tartışma mi çıkaracaktım hayatım boyunca söylemesen bunun ne olduğunu bilmeden insanların beni kandırdıklarını mı düşünecektim istediğin şey bu muydu cidden söyle bana “
“ Hayır sadece kesin bir teşhis koyulduğunda sana haber verecektim emin değildim hiçbir şeyden ondan dolayı sana anlatmadım emin ol doğruyu söylüyorum sana “
“ Ne zaman ve nasıl öğrendiğin bu durumu kaç kere böyle olaylarla yanına geldim ben niye hatırlamıyorum ,nasıl buldun nasıl ihtimal verdin bu hastalığın olabildiğine nasıl anne nasıl. Ne zaman ilk farkettin peki ne zaman bunu anladın. “
Annem başta birşey diyemiyordu ne diyeceğini tam olarak bilmiyordu aslında ben inanacak mıyım inanmayacak mıyım ondan da emin değildim bana şuana dek fazlasıyla yalan söyleyen kişiye nasıl güvenebilirdim annem olsa dahi. Bu hastalık olayından farklı olarak Melek teyze nin ölümünde yalan söyleyen Dirok larin ailesiyle beraber iş çeviren birisine nasıl güvenebilirdim yapmazdım tam olarak güvenmezdim. Herşeyin kötü ihtimalini düşünerek ve görerek büyümüştum ben gene o ihtimali düşünüp ona inanasim vardı . Ne yapacağımı bilmiyordum şuana dek yaşadıklarım hayal mi yoksa gerçek mi bilmiyordum bu boşluğa da hastalık demişlerdi hastalığın adı da Şizofreni ydi .