-SÜREYYA Ali kolumdan tutup beni çekerken şaşkın bir ifadeyle arkasından ilerliyordum. Yüzümde donuk bir ifade vardı ve sessizdim. Bakışlarım geride kalan kapıdaydı fakat aklım Ali'nin söylediği şeydeydi. Acil kapısına geldik ve dışarıya çıkar çıkmaz beni karşısına alıp kolumu bıraktı. Ağlamaklı gözlerini gözlerime sabitlemiş, titreyen elini diğer eliyle birleştirmişti. Bir dağ vardı karşımda ve ben yıkılışını izliyordum sanki... " Birazdan gidersin Ömer'in yanına. Tansiyonu düşmüş, onun için bayılmış. Hiç bir şeyi yok... Ama ben? Ya ben! " Dedi birden ve sesini yükseltti. O an etrafta kafalarını bize çeviren insanlara bakındım. " Artık ne kadar içten söylediysen Süreyya Sungur, tebrikler başardın. " dedi ciddi bir ses tonuyla. Bakışlarımı değiştirdim. Neyden bahsettiğini zerre anlayama

