bc

DADDY +18 ( Türkçe)

book_age18+
11.4K
FOLLOW
48.0K
READ
alpha
princess
stepfather
student
gxg
mxb
bisexual
slavery
suger daddy
husband
like
intro-logo
Blurb

Lisenin son sınıfında, hayat eskisi gibi değildi. Artık sadece sınav var. Sınav... Hayatımı belirleyecek olan o sınav...

Artık iyice yaşlanmış olan matematik hocamız emekliye ayrılmıştı. Yerine gelecek olan hoca hakkında bir sürü laf çıktı. Ama hangi birine inanacağımı şaşırdım. 

Sırada oturuyordum. Her zamanki gibi sıkıcı okul dedikoduları dönmeye devam ediyordu. Sınıfta o kadar çok salak tip vardı ki bir zaman sonra burada bulunma sebebimi bile sorgular hale geldim. Şu anda burada olmak yerine dershaneye gidip test çözsem daha iyi olurdu. 

O kadar bunaldım ki iç dünyama döndüm yine. Hayaller kurarken buldum kendimi. Her zaman aşırı hayaller kuruyorum. Hayallerimde uçuyorum, kaçıyorum, o kadar garip şeyler hayal ediyorum ki gerçek olma ihtimali bile yok. Ama yine de insan hayallerine zincir vurursa geriye ne kalır ki? 

Ve o anda içeri girdi... 

29 yaşında olduğunu biliyordum. Aslında hakkında bildiğim tek bilgi buydu. Geri kalan her şey yalan da olabilirdi. Ancak yaşı konusunda herkes hem fikirdi. 

Uzun boylu, esmer bir adamdı. Kısa saçları, kirli sakalları ile oldukça uyumlu ve güzel görünüyordu. Gözleri oldukça sert bakıyordu. Yüzündeki tüm hatlar belirgindi. Özellikle elmacık kemiği çıkmış, güneşin vurduğu yüzünde oluşan gölgeler esmer tenini daha da güzel kılıyordu... 

Nefesim kesildi... 

Daha önce kimseye bu gözle bakmadım, ya da görmedim. Bilmiyorum... Beni böyle etkileyen kimse olmadı. Ona bakarken içimde bir şeyler alevlendi. Kalbim deli gibi atarken, bacaklarımın arasında bir ateş yanmaya başladı. 

Islak hissediyorum... 

Sadece ona baktığım zaman bile bu oldu... 

"Günaydın. Ben Karan. Yeni matematik öğretmeniniz." dedi sınıfa sert bir şekilde bakarak. Sesi o kadar güzel ve karakteristikti ki... 

Her ayrıntısı ile birlikte beni etkiliyordu... 

Öğretmenim... 

Matematik öğretmenim... 

Kalbim deli gibi atıyordu, hem de sadece ona bakarken bile... 

18 yaş ve üzeri okuyucu kitlesi için uygundur.

chap-preview
Free preview
1
"Mumları üfle hadi." dedi bana bakarak. Annem her zaman yapmacık bir kadın oldu, sadece bana karşı değil. Genel olarak herkese karşı öyledir. Zaten bu yüzden kendi kardeşleri bile görüşmeyi kesti. Şu anda hiçbir akrabamız bizimle konuşmuyor. Görüşmüyorlar bile. Onun gqrop davranışlarının hepsi farkında. Ama şu anda arkadaşlarım da buradayken, ona bunu belli etmeye niyetim yok. En azından bugün benim keyfimi bozmasına izin vermeyeceğim. "Güzel bir dilek dile... Gözlerini kapat ve güzel bir dilek dile..." dedi babam. Babam, enteresan bir adamdı. Aslında ondan çok haz ettiğim söylenemez ama diğer aile üyelerime göre daha iyi sayılır. Biraz saf biridir, ya da salak... Bilmiyorum. Annemin lafından bir an olsun çıkmaz. Hatta onun izni olmazsa tuvalete bile gidemez. Ütü yapar, çay getirir... Ona bakarak kafamda bir erkek profili oluşturmam pek mümkün değil. Bunu yapmadım da zaten. "Bana da bir şeyler dile..." dedi gülerek abim. Her zaman bana karşı biraz farklı davrandı. Hoş olmayan bir şekilde. Bencil biridir. Kötü niyetli olduğunu düşünmüyordum kısa bir süre önce. Ancak, evlenmeye karar verdiği andan itibaren biraz değişti. Hayatımda bu kadar bencil biri olacağını tahmin bile edemezdim. Şu anda tüm yaptıklarını evlendiği zamana hazırlık olsun diye yapıyor. Babamın ufak bir kopyası, ancak biraz daha başarılı sayılır. Karısının köpeği olmaya hazır, hatta bunun için çok hevesli görünüyor. Özellikle kız arkadaşının ailesi ile tanışıp onlara kendini şirin göstermek için yaptıklarını görünce kendisiyle ilgili tüm fikirlerim daha çok tiksinti yönünde değişti. "Abla! 18 oldun artık!" dedi küçük erkek kardeşim. Onu seviyorum. Oldukça küçük, masum... Hayatla ilgili bir fikri yok. O kadar küçük ki bazen onun adına üzülüyorum. Ya da ben de zamanında onun gibiydim. Çocuk olmak iyi bir şey değil. Toyluk başa bela. Şu anda iyi ki tecrübe ettiğim çok şey oldu. On sekiz yaşıma giriyorum ve hayatımın yeni bir dönemi başladı. Artık özgür hissediyorum kendimi. Gerçi yaşadığım ülke belli... Burada 18 yaşında olmak bir şey ifade etmiyor. En azından çoğu zaman. Tamam 18 yaşındasın, devletin gözünde reşit birisin ama para kazanacak durumun olmadığı zaman gerçek anlamda özgür bir birey olabilir misin? Pek sanmıyorum. O yüzden bu ev bana bir çeşit hapishane gibi geliyor. Kalmak zorunda olduğum, bir şekilde odamda zaman geçirdiğim bir hapishane. Daha fazlası değil. Ama yine de çok şikayetçi değilim. Manyak insanlar olabilirler ama yine de bana zarar verecek kadar zeki değiller. Deniyorlar, bunun farkındayım. Ama onlarla başa çıkmayı da başarıyorum sanırım. Abim özellikle beni ezmeyi çok sever. Her şekilde haklı çıkmaya çalışıyor. Bunu yaparken de annemin desteğini arkasına alır. Babam, zaten annemin lafından çıkamaz. Abim, haklı diyorsa o da mecbur ona uymak zorunda kalır. Babamın bir fikri yok. Her şey onun açısından anneme bağlıdır. Onun aleyhinde bir hareket yapamaz. O yüzden ona pek saygı duymuyorum. Duymak istedim, aslında zamanında onu da uyardım. Biraz daha erkek gibi davranması yönünde onu yönlendirmek istedim ama bunun bir işe yaramadığını görünce artık denemekten vazgeçtim. Küçüklüğümden beri bunu yaşıyorum. Abim, dışarıda oldukça ezik bir çocuktur. Ancak eve geldiği zaman tüm hırsını benden alır. Onun bu özelliğini oldum olası sevmedim. En garibi de, bana kötü davrandiktan sonra hiçbir şey olmamış gibi davranması. Bu oldukça garip, benim de buna ayak uydurmamı istiyorlar. Asla bunu yapmaya alışamadım. Küçük kardeşime de aynısını denediler ama izin vermiyorum artık. Özellikle 16 yaşımdan beri abime karşı duruyorum. Bana yaptıkları psikolojik işkenceyi onun üzerinde uygulamalarına izin vermeyeceğim. Artık olmayacak. Bugün ise arkadaşlarımın geldiği doğum günü partimde on sekizinci yaş günüme giriyorum. Bugünü çok hayal ettim. 18 yaşında olmak nasıl olacak diye düşündüm... Hem de çok... Ama pek farklı değil. Hatta bir miktar kötü hissettiriyor bana. Çünkü eskiden 18 yaşında olduğum zaman her şeyin çok farklı olacağını, artık özgür ve güçlü olacağımı düşünürdüm. Ancak şu anda kendimi hiç de aşırı güçlü, farklı, değişmiş gibi hissetmiyorum. Hala görünmez zincirler ile buraya bağlı gibiyim. Daha fazla sorunum da oldu üstelik. Birkaç yıl önce üniversite sınavını bu kadar kafaya takmazdım ama şu anda doğal olarak tek önceliğim bu oldu. Tek düşündüğüm şey de bu oldu. Yine de başarılı olacağıma eminim. Zaten derslerim iyidir. Her zaman bir şekilde derslerinde başarılı bir kız oldum. Bu, sadece benim için bir zamanlama sorunu yaratıyor. Sınava gireceğim ve her şey bitecek. Bu kadar... Nefesimi iyice ciğerlerime doldurdum. Havanın ciğerlerime uyguladığı baskıyı hissettim. Artık 18 yaşında biri olarak sorumluluk almam gerektiğini düşünürdüm, ancak şu anda bu fikrim değişti. Artık hayata farklı bir şekilde bakıyorum. Muma doğru üfleme başladım. Ateş biraz direnmeye çalıştı. Ciğerlerimden çıkan hava ile mücadele etmeye çalışsa da, başarılı olamadı. Önce bir sağa, sonra sola savruldu ve sonunda yok oldu. Geriye sadece duman kaldı. Duman, süzülerek havaya doğru tırmanmaya başladığı zaman ben de gözümü kapatıp hayal kurmaya zorladım kendimi. Ama bunu yapamadım. Bir dilek tutmam, bunu zihnimde belirgin hale getirmem gerekiyor ama ne istediğimi şu anda bilmiyorum. Sınavla ilgili bir dilekte bulunmuyorum. Sahiden ne istiyorum ben? Şu anda sihirli bir cin gelse ve bana üç dilek hakkı sunsa, ne isteyeceğimi bilemeyecek bir haldeyim. Çok garip, ama kendime şaşırmıyorum. Çevremde herkes öyle ya da böyle bir şeyler istiyor. Kimisi zengin bir koca, kimisi iyi bir okul, kimisi zenginlik... Para, seksi insanlar... Her telden insan tanıyorum ama ben ne istiyorum bilmiyorum. Tek istediğim şu anda karanlık bir yerde olmak ve uyumak. Ancak şu anda mecburen burada bulunmam gerekiyor. Bu tiyatroya katılmam ve onlardan biri gibi görünmem gerekiyor. Hayatım boyunca öyle ya da böyle bir şekilde onlardan farklı düşündüm ama asla bunu açıklama şansım olmadı. Sıradan bir kız değildim, ama öyle görünüyorum. Dersleri iyi, sıkıcı bir kız... Kafamın içinde olanları ise kimse bilmiyor. "Ne diledin?" diye sordu bir arkadaşım. "Sağlık. Mutluluk. Huzur." dedim. Verdiğim cevaptan sonra özellikle babam çok mutlu oldu, yüzünde gülücükler açıyordu. Bu kadar sığ bir ortamda bulunmak için önceki hayatımda ne gibi bir günah işledim merak ediyorum. Ama şu anda tepki göstermem saçma olur. Bir şekilde idare etmem gerekiyor, o kadar insan benim için buraya gelmiş ve benim doğum günümü kutluyor. Bana hediyeler almış, beni bir yıl daha yaslandığım için kutluyorlar. Çoğu ne kadar sahte de olsa bunu onlara söylemem pek doğru olmaz. "Aferin, hayatta en önemli şey sagliktir. Bir de aile. Ailen için de iyi bir şeyler dile bundan sonra. Ailen hep yanında olacak ve seni karşılıksız sevecek tek kişiler olacaktır." dedi annem. Annem biraz cahil bir kadın, bazen de saçma sapan konuşuyor... Sıkıcı bir ortamdayim ama pastayı kestim ve bir dilim yemeye başladım. Çikolatalı bir pasta seçilmiş, en azından bu anlamda boş değil. Pastamı yerken düşünmeye devam ettim... 18 oldum... Sonunda. Bir şey değişmiş gibi hissetmiyorum...

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

HÜKÜM

read
223.1K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
519.7K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.7K
bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.3K
bc

AŞKLA BERDEL

read
78.9K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.9K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook