Kısa bir süre sonra karşı taraftan gelen ateş sesleri kesildi. Dedemin adamları dikkatlice arabalara yaklaşırken yan apartmandan adamlar da çıktılar.
Yan taraf da bir hareketlik olduğunu gördüm. Herhalde çatışmada yaralan vardı. Yaralanma deyince aklıma dedem geldi.
Hızla üst kata çıktım. Salonun orada dedemin sesi duyulması ile yanına gittim.Dedemin kolundaki sıyrık önemli bir şey değildi.
Dedem beni görünce derin bir nefes verdi. "Ne diye silahımı alıp gidiyorsun?" diye bağırdı dedem. "Öylece saklansa mıydım?" diye sordum.
"Evet öylece saklansaydın." diyen dede ile göz devirdim. "Ben olmasam adamları yakalayamazdınız." dedim.
Dedem anlamayarak bana bakarken "Arabaların tekerleklerine ben ateş ettim." dedim.
Dedem tam bir şey diyecekken hiç görmediğim bir koruma hızla yanımıza geldi. "Mehmet Bey Fikret Bey'i kaybettik." demesi ile dedem hızla evden çıktı.
Fikret Bey de kimdi? Merakla dedemin peşinden gittim. Dedem yan eve girince buranın Yiğitlerin evi olduğunu fark ettik.
Dedem ile birlikte evin salonuna girdiğimizde gördüğüm manzara ile gözümü birkaç saniyeliğine kapattım.
Babam yaşlarında bir adam göğsündeki üç dört silah yarası ile ölü bir şekilde yatıyordu. Eşi olduğunu tahmin ettiğim kadın ise elinden tutup ağlıyordu.
O esnada merdivenler yaralı bir şekilde inen Yiğit'i görmem ile gözlerim kocaman açıldı. Yiğit elindeki silah ile zar zor yürüyordu.
Hızla yanına gittim. "Yiğit bana yaslan." dedim. Yiğit kolunu omzuma atarken "Babam nerede Rabia?" diye sordu.
"Maalesef kaybettik Yiğit." dedim. Yiğit olduğu yerde dizlerinin üzerine düşerken karnındaki yaradan mı yoksa babasının ölüm haberinden gelen acıdan dolayı mı bilemedim.
"Babamı vuranlar yaşıyor mu?" diye sordu Yiğit. "Evet yaşıyor." dedim. Sanırım karşı taraftan sadece iki ölü vardı.
"Onlara vuracağım." derken Yiğit'in bilinci kapandı. "Hemen buraya bakın!" diye bağırdım.
Korumalar ve dedem hızla yanımıza geldi. "Hastaneye gitmeli." dedim. Dedem Yiğit'i götürmeleri için işaret verdi.
Korumalar Yiğit'i götürürken silahı yerde kalmıştı. Yiğit'in silahını elime aldım. Bu silah ne yapacağımı çok iyi biliyordum.