Sinemis’in odasına girdiğimde merakla gözlerini bana dikti “Çıkıyoruz değil mi?” diye sordu hemen. “Çıkıyoruz hayatım, hadi toparlan” diye cevapladım. Durumunu biliyor olsa da ona kritikleştiğini bir anda söyleyemedim. “Çok şükür ya, hadi hemen çıkalım da gidip güzel bir kahvaltı yapalım” “Kahvaltıyı başka zamana bırakacağız, şimdi İstanbul’a dönüyoruz” deyince kaşlarını çattı “Neden?” “Yolda anlatacağım” “Ali birine mi bir şey oldu?” “Hayır, kimseye bir şey olmadı. Lütfen sakin ol. Toparlan çıkalım yolda konuşacağız” deyince sinirlense de cevap vermedi. Eşyalarını toparlayıp ona açtığım kapıdan çıkıp koridorda yürümeye başladı. Ben de ardından yürüdüm. Çıkış işlemlerini hallettik, doktorun hazırlattığı yardımcı olacak malzemeleri de alıp hastane binasından çıktık.

