Ali
Barış, hiç bu kadar tatlı gelmemişti bana. Sinemis’e olan aşkım da hiç bu kadar coşkulu hissettirmemişti kendini.
Çınar’la konuşmamız çok uzun sürmüştü, hatta ara ara neredeyse kavgaya dönüşüyordu. Ama sonunda inadımı yendim, duygularımı dinledim ve ona gittim. Çınar Beril’den bana kapıyı açmasını istedi ve ben de Sinemis’in evine girdim. Sessizce odasına gittiğimde uyuyordu. Huzursuzdu hali, yüzü uyurken bile asıktı. Onu bu kadar mutsuz eden bendim. Bir süre onu izledikten sonra saçlarını okşayıp kulağına eğildim ve adını fısıldadım. Uyanınca bir süre kim olduğumu anlamaya çalıştı, sonra da “Ali?” dedi heyecanla.
Onu yavaşça yatağından kaldırıp benimle gelmesini söyledim. Tam odasından çıkacakken çoraplarını sayıklamaya başladı, haklıydı da. Dışarı çıkarıyordum onu ve ayağında ç
