İnkâr -2 bölüm

1007 Words
Davet başlamıştı iş dünyasının karanlık yüzleri birer birer eşleri ve varislerile gelmeye başlıyordu..ama Ares'in gözü sadece bir şeyi arıyordu KİM? ve NEDEN? Çok geçmeden salon dolup taştı herkes küçük varisi merakla görmek için bekliyordu.. Alfred ailesi çok köklü ,soylu ve mafia çetelerinin ilk kurucularındandı ,her şey onların gözetimi altından geçiyordu ve bu ona daha çok avantajlar salıyordu.. Çok geçmeden bağzı fısıltılara kulak misafiri oldu .. ,,Duydunuz mu ,Kurtoğlu ve Kartaloğlullarının felak sonunu?" -,,Sizce kim buna cesaret etmiş olabilir?" ,,Duyduğuma göre Demiroğlu Hekta ,Kurtoğullarından Zeyna'ya aşıkmış ama kız onun yerine başkasıyla kaçıp evlenmiş." -,,Bu çok saçma aradan çok yıl geçti halâ intikam için beklemiş olamaz" ,,Kim bilir tatlım ,aslında duyduğuma göre Zeyna'yı kapatması yapmak istiyormuş ama işler ters gitmiş " -,,Onca kızın canını yaktığı yetmezmiş gibi" kahkaha sesleri..Kadın adrese ulaşmıştı ,kapıları tekmeledi bağırdı sesinin çıktığı kadar. Yalının kâhyası kapıyı açtı,şaşkınlık içersinde kadına ve kucağındaki bebeğe baktı.. Hizmetçi hiç teredüt bile etmeden içeri girdi gözü kimseyi görmüyordu ne korumaları ne köpekleri,sadece yürüyordu.. karşısında bir görge berildi öfkeli ve şaşkın bakışları sadece kucağında ki bebeğe doğru bakıyordu.. ARES ALFRED: Evime gelmeye nasıl cüret ediyorsun kadın? HİZMETÇİ: Size bir not ve emanet getirdim efendim ,lütfen cesaretimi ve korkumu affedin. Ares notu okudu bedeni öfkeyle kaplansada gözleri içindeki üzüntüyü gösteriyordu.. Notu gönderen Zeyna bir zamanlar hayatını kurtaran kişiyle aynıydı ..Ona bir borcu vardı can borcu ve şimdi yıllar sonra bu borcu ödemenin zamanıydı.. NOT: Ares ,sana bu satırları son dakikalarımda yazıyorum ,o bebek benim son nefesim.. Benden ve ailemden geriye kalan son parça,lütfen ona iyi bak .. Emanetim artık senin .. Zeyna Ares hemen korumalara bebeği almalarını emretti ve saniyeler sonra kadın başından vurularak yere yığıldı.. Bebeğin güvenliği önemliydi ve kadın bu bilgiyi bir gün koz olarak kullanabilirdi bu yüzden yok edildi.. içeri geçtiklerinde Ares hemen birkaç bakıcı ,bebeğin himayesinde olacak bir kaç hizmetçi ,aşçı ,doktor ve koruma ayarlanmasını emretti.. Ares'in bir ailesi yoktu .O ailesinin son üyesiydi ve dolaysıyla bir variside yoktu ama bir kaç saat sonra bu düzen denişecekti.. Çok geçmeden eve Avukatlar geldi tüm işlemler hazırlanmaya başlandı ve karar verildi.. Tüm tanıdık ,tanımadık yer altı ve üstü her yere karar bir özel mesajla gönderildi.. MESAJ: Ben ARES ALFRED , ALFREDO ailesinin veliahtı ,sizlere kutlu bir haber paylaşmak istiyorum , yakında bir varisim oldu güvenlik açısından kimseye haber verilmedi ,malesef bebeğin annesini doğumda kaybettik ama hayatta kalan varisim Kızım sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi.. Kızım HERA ARES ALFRED ilk ve son varisim ,benden sonra yerime oturacak kızım için hoş geldin kutlaması düzenliyorum , davetimi kabul etmeniz beni onurlandıracaktır.. ARES ALFRED.. Tabi ki bu sadece bir davet değildi ,bu aynı zamanda Hera o davete icabet etmemişti..Karşıdan Mustafa Demirin geldiğini gördü.. MUSTAFA: Bizi bu kutlu güne davet etmeniz ne hoş ,kendim ve ailem adına teşekkürlerimi kabul edin lütfen. ARES: Davetimi kabul etmeniz benim için bir şeref, ancak sadece eşinizi ve sizi görüyorum, varisiniz ve gelininiz yok mu? MUSTAFA: Ah bay Ares ,lütfen bunu kabalık olarak algılamayın ,gelinim yakın zamanda doğum yaptı ve oğlum onu yalnız brakmak istemedi doğumdan sonra durumu biraz kötüleşti ağır bir doğum atlattı.. ARES:Anlıyorum,misafirlerle ilgilenmem gerek ,tekrar görüşürüz.. Tabi ki de Hekta karısı için evde kalmamıştı , gözlerden uzak olması için bir kaç zaman ortalarda görenmemesi gerekiyordu ve bununda bahanesi yeni doğan evladı ve hasta yatan karısıydı.. Çanlar çaldı ve Hera'nın gelişi müjdelendi.. Tam bir melek gibi süslenen Hera davetlilerin bu güzellik karşısında gözleri kamaşmıştı..Hediyeler ,güzel sözler her şey Hera içindi.. gecenin geç saatinde kutlama bittince Ares sağ kolu ve yakın dostu olan Sandu'nun yanına gitti. SANDU: Hoş geldin Ares. ARES: O iyi mi? SANDU: Hiç olmadığı kadar , küçük bir savaşçı gibi , o çok güçlü bir kız olacak Ares. Aresin yüzü asıktı ,içindeki öfke ve endişe onu rahat brakmıyordu. SANDU:Sorun nedir? ARES: Ailesini katledenleri buldum ,ama bir şey yapamam , kimliği ve geri kalan her şey ortaya çıkar ve güvenliği bozulur.. O bana emanet Sandu.. SANDU: Merak etme Ares ,o her zaman güvende olacak o ve onan sonra gelecek olan varisler , korunacaklar.. Oğlumla aralarında bir ay var , büyüdüğünde Celasun onun yakın koruması ve sırdaşı olacak tıpkı sen ve ben gibi.. Günler geçti haftalar aylara döndü ,aylar'da yıllara ,küçük melek Hera artık 13 yaşındaydı ve geçirdiği güzel günler bir gece kâbusa dönüşmek üzereydi.. Gece 00:30 korumalardan biri kokain ve alkol etkisi altındayken ansızın Hera'nın odasına girdi .. Adam kızın ağzını kapattı ve üzerine uzandı elini bacağına koydu ve yavaşça kalçasında gezdirmeye başladı o sırada Hera adamın elini ısırdı ve ağızı çıktı kadar bağırdı.. Odaya ilk Celasun geldi adamın üzerine atladı ve odada boğuşmaya başladılar ,sesleri duyan korumalar hemen odaya geldi ve adamı oradan götürdüler ..Korkudan ağlamaya başlayan Hera hemen Celasuna sarıldı,kafasını kaldırdığında Ares ve Sandu odanın önünde öfkeli bir şekilde onlara bakıyordular.. Sandu Celasun'u yanına çağırdı ve oradan gittiler.. Çok geçmeden Sandu odaya geldi . SANDU:Hadi minik kuş ,baban seni çağrıyor. HERA:Sandu amca,o adama ne oldu? SANDU: Daha bir şey olmadı minik kuşum.. Hera korkuyordu böyle bir şey daha hiç yaşamamıştı ve babasının karanlık birisi olduğunu bildiği halde hiç bir zaman onun önünde silah ya da o türden bir silah kullanılmamıştı Ares bunun için çok titiz davranmıştı ve kızının büyümesi için ona en güzel ortamı sağlamıştı .. Sandu küçük kıza doğru döndü ve ellerini omuzlarına koyarak gözlerine baktı.. SANDU: Sakın başkası olmak için çabalama, sadece kendin ol..İçindeki sesi dinle ve gereken neyse onu yap.. Sandunun söyledikleri Hera'yı düşündürmüştü ne demek istiyordu ,ondan ne yapılması istenecekti ve düşünmeye bile cesaret edemediği şey gözünün önünde duruyordu.. Mahsen gibi bir odada dairesel bir şekilde duran korumalar tam ortada sandalyede ağzı yüzü kan içinde bağlı oturan adam.Ares arkadan yavaşça yaklaştı ve eğilerek Hera'nın kulağına . ARES:Namusuna leke sürmek istedi,canını yakmak istedi , ya şimdi gerekeni yaparsın ,ya da bütün hayat bununla yaşarsın.. Hera yapması gerekeni biliyordu ,gözleri yaşlanmıştı vicdanı buna el vermiyordu ama bir saniyeliğine Sanduya baktı ve düşündü.. Eyer bağırma şansı olmasaydı ve o sayede yetişmeselerdi, o adam onun nam hayat ona ikinci bir şansı verecekmiydi..Hayır ,o bu utançla bütün hayat yaşamak zorunda kalacaktı.. Hera gözyaşlarını sildi Sandu'nun önüne geçti gözlerine baktı ve: ,,Canımı yakmaya kalkanın ,canını kendim alırım"" dedi ve Sandunun belinde ki silahı alıp adamın kafasından vurdu..
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD