46. Kaptan Nikahı

4036 Words

GÖKÇE Adımlarımı Kağan'a doğru atarken deyim yerindeyse burnumdan soluyordum. O kadar da demiştim ‘sakın gelme,’ diye. Ama Kağan ne zaman beni dinlemişti ki şimdi dinlesin! Onun bildiği tek şey kendi doğrularıydı. Başkasının dediklerini umursadığı görülmüş şey değildi. “Senin ne işin var burada?” dedim hesap sorarcasına karşısına dikilirken. Herkes bize bakıyordu. Hem elini kolunu sallaya sallaya mutfağa nasıl giriyordu? Yol geçen hanı mıydı burası? “Seni almaya geldim,” dediği sırada meşhur, kendini beğenmiş şefimiz bana seslendi. “İzinliymişsin, çıkabilirsin!” dedi suratını ekşite ekşite… Şef beni zaten sevmiyordu, böyle gereksiz olaylar yüzünden daha çok nefret edecekti. “Gittin, çocuğuna izin alır gibi izin mi aldın?” dedim sinirle. Sağ elimle kolunu tutup sertçe sıkmıştım. Hoş,

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD