SİLÜETİN GÖLGESİ,KARANLIĞIN YÜZÜ

2191 Words
31.12.2023 Billie Eilish,Nda Karanlık içine çekmeye devam ederken zihnimin karanlığının benliğini unutmuştum. Yaklaşık 2-3 saattir Tokyonun elektriği yoktu.Bir süre sesizlik şehri sarmaya devam etse de gürültü kendini gün yüzüne çıkarmayı başarmıştı.Saat 03.45'e yuvarlanıyor serin hava kendini gösteriyordu. Günümün yarıdan fazlası laboratuvarda araştırmalar,deneyler ve testlerle geçiyordu.Bu gün 28.yaşımın beni terk etmesine saatler kalmıştı.Saatleri umursamadan her yıl yaptığım gibi karanlık laboratuvarda kan testimi incelemek olacaktı.Saatler şehrin elektriği gitmesine rağman jeneratörler devreye geçmiş fakat bütün enerjilerini dev çihazlara harcıyorlardı.Saatler önce çıkmış testlerimi elime alarak yavaşca göz gezdirdim.Görmemde yavaşlama kan değerlerimin düşüklüğü,yaşlanan hücrelerim muhtemel vitamin eksikliğinden dökülmeye devam eden saçlarım vs. Henüz araştırmasını almadığım dosyalara gözgezdirerek uzaklaştım.Bazı hayvanlar henüz insan halkına bildirilmemiş iskelet deneyleri mevcuttu. Karanlık koridordorda elinde telefon feneri ile bana yaklaşmakda olan Mariaya odaklandım kısa süre.Bozuk aksana sahip olan Maria rus genlerini kendisine hapsetmiş gibiydi,sarışın mavi gözlü orta boylarda oldukca naif benim zıttıma düşen güzel bir kadından ibaretti.Ben onun yanında oldukca siyahdım oldukca karanlık, vucudu karanlık bir kadındım. "Esved."dedi bozuk aksanıyla yanıma yaklaşarak. "Bize kahve yaptım."Ona teşekkürlerimi sunarak odamı işaret ettim.Duvarların serinliği acıkta kalan kalın bacaklarıma işlerken umursamadan deri koltuğa kendimi fırlattım. "Akira nerede Maria biliyormusun?" "C2 labaratuvarında hâlâ fareler ve o ceset ile ilgileniyor."Bozuk aksanıyla oldukca komik konuşuyor dikkateri üzerine çekiyordu. "En azından çabasını fazlasıyla göseriyor aptal herif." Oldukca geniş labaratuar bu sabah saatlerinde iki büyük bilim adamı tarafından incelenecekti.Yunanlı bilim adamları her birimizin deneylerini inceleyerek kariyerimizin yükselişini sağlayacaktı.Maria henüz 2 yıldır bizimle çalışmaktaydı.Akira japonyanın sokaklarında tanışmıştım.Akira benim çocukluk arkadaşımdı. "Çok az kaldı."Marianın sesi oldukca heyecanlıydı her yıl olduğu gibi."Saatler sonra buradalar."Cümlesini bitirmesine Akira'nın kapıyı sertce açması bölmüştü. "Görmeniz gereken birşey var."İrkilmiş sesinin ardından hızlı adımlarla labaratuara adımladık."C2 labaratuarında" "Akira."dedim onu sesimle bastırırken"denekler A3.labaratuarda."kanıtlamak istediği birşey varmış gibi aceleciydi. "Tamam bana izin verin.Göztermeme izin verin."Kesik nefesleri ürperticiğiyle kendini gösterirken karanlık koridordan hızlı adımlarla kayboldu.Çok gecmeden deneklerin taşındığını anlattı sakince ama görmemiz gerekenin aslında bu olmadığını belirtti. Koridorun sonundaki labaratuvara ulaştığımızda yüzümüze çarpan asidik koku nefes borumu uyuşturmuş gibi hissediyordum.Ciğerlerimi dolduran koku nefes almamı yavaş yavaş engelliyordu. "Akira."haddinden fazla baskın çıkan sesim karşımdaki iri cüsseli adamı bile ürpertmeye yetmişi."Ceset."yavaş adımlarla kemik yığınına yaklaştığımda"Dokunma Esved."Marianın titreyen sesi korkmuş olduğunu çok bariz belli ediyordu. "Bakteri hızlı yayılıyor yaklaşık 35 dakika içinde et ve kemikden oluşan bir ceset vardı karşımda fakat 40 dakika gibi kısa bir süre sonra kemik yığına dönmüştü.Artık deney diye birşey kalmadı." "ölü bakteri."sessiz çıkan sesim ile dolaptan henüz yeni çekilmiş kan tüpünün kapağını biraz genişleterek kemik yığının üzerine bir maşa yardımıyla uzakdan yavaşca bıraktım.Ağırlaşmış kemiklerin üzerine dökülen kan damlaları saliseler içinde siyahlaşmıştı siyahlaşan kan damlaları olduğu bölgeyi yavaşca eriterek çürütmüştü. "ölü bakteri."sesizleşen sesim ile yavaşca kemik yığınından uzaklaşmaya başladım."Uzaklaşın."kulak zarım patlayana kadar bağırdığıma ilk kez şahit olmuştum.Bu ürkütücü şey dakikalar içinde dokunduğu teni yemeye başlıyıyor tek kurtuluşu ölüm oluyordu. Karanlık koridorda adım seslerimiz yankılanırken o bakteri birimize çoktan bulaşmış bile olabilirdi.Eğer ki bakteri damarlarımda gezmeye başladıysa yaklaşık 40 dakikalık ömrüm olacakdı.Soğuk koridor tenime işlemeye devam ederken dakikalar içinde bu hayattan göçmüş bile olsam mezarımda gözleri buğulanan tek kişi Tokyoydu.Ardımda insanları bırakmayışım canımı yakmıyordu. "Akira."dedim sessizce arkamı dönerken."Ona dokunmadın değil mi?"Sessizce gözlerimin içine bakmaya devam etti."Akira."Adımlarım sessizleşirken nefesim düzensizleşmeye başladı.Ona dokunduğunda emin olup inanmamak çok iğrenç bir gerçek detaydı."Dokunmadın değil mi Akira?"Ela gözlerinden ince çizgiler halinde düşen yaşlara şahit oldum."Söylesene ?"duvarlarda yankılanan sesim Mariayı korkutuyordu. "Kimse kan kusarak ölmeyi haketmez Esved." Onun henüz farkına bile varmadığına emin olduğum kan damlası kulağından yavaşca süzülüyordu.Sessizce bana bakan ela gözlerini izledim.Yıllarını biriktirmiş gözleri sebepsizce ağlıyor engel olamıyordu.Ağlaması şeffaf bir tuzlu su damlasından ibaret değildi göz pınarlarlarından kan damlaları süzülüyordu.İnce akan kan damlası yıllardır giydiği beyaz önlüğe ihanet ederek kirletmiş,ölümün şerbetini içirmişti.Kumral saçları vucut ısısı artmaya başladığı için hızlıca nemlenmişti. "Esved."dedi bana uzaklaşan adımlarıyla.Sağ gözünden süzülen kan damlası yavaşca yanağından süzülerek acımasızca beyaz önlüğüne düşmeye devam ediyordu.Zaman durmuş kan damlaları akmaya devam ediyordu."Dakikalar içinde yok olacağım."Adımları onu geriye götürürken yavaş yavaş benden uzaklaşıyordu."Senden tek isteğim gitmen." Aramıza mesafe açmaya devam eden ben değildim,onu zor gördüğüm bu karanlık koridorda korkmaya devam eden kişi ben değildim.Dakikalar sonra karşımda ölümüyle eriyecek ve ben sadece izlemekle yetinecekdim.Korkuyordu ölmekden değil hayatına doyamadığından korkuyordu.Sadece korkusuzca onu izledim bir damla göz yaşım süzülmemişti göz pınarlarıma. Vakit çok geçmeden dizlerinin üzerine çökmüş kan tükürüyordu.Vucudunda şiddetini arttıran bakteriler ona kan kusturuyordu.Benim çocukluğum karşımdaydı,anılarım kan kusuyordu.Boğazını tutan parmaklarıyla gelmemem gerektiğini belirtti.Kana bulanmış parmakları bedenin katiliydi. "Lütfen."dedi kanayan gözleriyle bana bakarken."Git."Zorlukla konuşuyor artık nefes alamaz hale geliyordu."Sadece buradan git ve."O kendini öldürmüşdü bedenin katiliydi."Git ve aklından geçenleri benim için yap."Ela gözleri kan ağlıyordu mutlulukdan değil ölmek için kan ağlıyordu. "Maria."dedim oldukca yüksek çıkan sesime inat."Çık dışarıya."Titreyen ayakları bu cümlelerimin emrine amadeymiş gibi koşarak çıkmışdı. Yangın tüpünü dolabından hızlıca çıkarmış bir kaç adımda gaz borularının yanına gelmiştim. "Lütfen."dedi bana iniltiyle gelen incelmiş sesi."Benim için beni öldür Esved.Dünya için beni öldür." Artık onu duyamıyordum artık o beni göremiyordu artık bu labaratuvar bir mezardan ibaret olacakdı.Yangın tüpünü kaldırarak iki hamlede üç gaz borusunu patlatmıştım son kez ilk kez ardıma baktım."Özür dilerim Akira." kan kusmaya devam eden bedeni onu kanlar içinde boğmaya başlamışdı.Onu boğan kan damlaları onun katili değilmiş gibi son cümlelerine şahit olmuştum."Teşekkür ederim Esved."Yavaş adımlarımı hızlandırarak karanlık koridoru terketmeme çok az kalmıştı. Gazın ağır kokusu beni etkisi altına almadan çıkmayı başarmıştım.Dev labaratuvarı saliseler içinde terketmiştim.Labaratuvardan uzaklaştığımda bir daha düşünmeden sol cebimdeki zippoyu avuclarımın içinde sıkı sıkı tutarak onu sonsuzluğa uğurladım. Patlama sesi kulaklarımı doldururken sirenler çalmaya başlamıştı.Dumanlar süzülüyor dev cihazlar duvarların ardında patlamaya devam ediyordu.Karanlık dumanlar çevreye yayılıyordu.Artık sadece bir mezarlıktan ibaretti.Sadece alevin hızlanmış sesi yayılıyordu. Gözlerimin yavaşca kapandığını hissettiğim anda açılmış omzumda naif bir ıslaklık hissetmiştim birinin öptüğünü hissederek hızlıca ardıma döndüğümde hiç bir canlıya şahit olmamıştı gözlerim.Kulağımda tok bir sesin yankılanmasına şahit oldum.Omzumda hissettiğim nefes tok sesiyle tenimi yakan cümlelerini kalbime bir ok gibi saplamaya çalışmıştı."Ölmekden değil acı çekmekten korkuyorsun gecelerimin kiini. "360 derece etrafımda döndüğümde hiç bir canlıya raslamadığımı,zihnimin benimle karanlık bir oyun oynadığını düşünerek kendimi susturmuştum. Kanadı. Kanadı. Kanamaya devam etti ruhum. Ruhumun sancısını zihnim susturmaya yetmedi. Saatler içinde siyah dumanlar gökyüzünü sarmalamıştı.Bu gece bir bedenin iki katili olmuştu.Anılarımı yakmıştım o duvarların ardında.Onunla olan anılarımı ve onu yakmıştım.O soğuk duvarların ardında kan kusarak ölmüş yanarak ruhunu teslim etmişti.Ben ise buz gibiydim,aievlerin karşısında erimeyen bir buz gibiydim. "Katil.Katilsin sen."Marianın ağlamaktan şişmiş mavi gözleri bana bakmaya devam ederken ayaklarının titrediğini hissettim. Sayısını bile bilmediğim itfaye topluluğu yangını söndürmeye yetmemişti.İnsanlar korkuyordu alevden değil kirlenmekten genizlerini yakan oksijeni solumak istemiyorlardı.Siyah dumanlar şehri etkisi altına alarak son kez sokaklarda geziyordu. "Katilsin."dedi karşıma geçerek."Bir insan çocukluk arkadaşını alevlerin içine kendi elleriyle atar mı?"sessizce bedenime yaklaştı bana alttan bakan gözleri bana kin beslemişti."Sen insan olmayacak kadar ürkütücüsün Esved." Nefesi teklerken yanımdan uzaklaşmayı seçmişti.Onu kısa süre yanıtsız bırakmam nabzını hızlandırmaya yetmişti. "Aşıktın Maria."kelimelerim onu zemine mıhlamış gibi ardına dönmemişti."Aşkın o adama değildi sen sadece o duygularına,onun zihninde olmasını hayal ettiğin adama aşıktın."Kelimeleri kifayetsiz kalmayı seçerken adımları yavaşca beni buldu. "Keşke sen ölseydin Esved."Gözlerinin içine baktığımda bunu son zerresine kadar istediğine şahit oldum."Keşke."dedi işaret parmağı omzumu dürterken."O alevlerin arasında kan kusan tek kişi sen olsaydın."Bana beslediği kiini kendi fazlasıyla göstermeye devam ediyordu."Keşke kan kusan tek kişi sen olsaydın." "Aşıktın ama bencildin Maria."Başımı onunla hizzalandırak aradaki boy farkını kapattığım esnada irkildiğini hissettim."Aşık insan aşkının yok oluşundan korkar mı Maria? Sen korktun.O binayı ilk terkeden kişi Akirayı ölüme terkeden ilk kişi sendin.Ama bu Akira için değildi bakterinin insanlığa yayılması için değildi."Omzumda hissetmeye devam ettiğim parmağını indirerek saçlarına dokundum.Oldukca bakımlı olması sadece kendini ön planda tutmasına sebep oluyordu.Saçlarına dokunmam onu oldukca korkutmuştu."İşte sen bundan korktun Maria.Bedenin kan kusmasından korktun bakterilerin seni bitirmesinden korktun.Bir daha hayatta olamamaktan korktun.Güzelliğinin ezilmesinden korktun.Sen kendinden korktun Maria.Akira senin için hiç birşeydi.Akira sana aşık değildi fakat senin için canını bile verirdi ama sen onun için tırnağının kırılmasını göze alamazdın.Çünkü aşkını içinde bencil yetiştirdin,çünkü sen aşkı haketmeyecek kadar onu güzel sevemezdin."Kendimi ondan uzaklaştırdığım esnada donuk bakışları üzerimde gezmeye devam ediyordu."Masallarda gerçek aşıklar ölür yada öldürürdü.Sen neden ölmedin Maria?" Sessizleşen bedeni konuşmalara daha fazla tanık olmak istemiyordu.Mavi gözlerinden yaşlar süzülüyor buna engel olamıyordu.Titreyen çenesi konuşmasına engel oluyor kelimeleri yutuyordu.Sevmişti fakat aşık olmamıştı Maria Akirayı değil,zihnindeki adama aşıktı.Dakikalar sonra Maria 'ben bu acıya daha fazla dayanamam'nidalarıyla olay yerini terketmişti. Saatler sonra yavaş yavaş söndürülen binadan geriye kalan sadece küllerdi.Akira ölmüştü.Akirayı öldürmüştüm.Onu alevlerin içinde bırakmıştım.Onu orada terketmeye mecburdum. "Esved Marlin."arkamdan gelen orta yaşlı erkek sesiyle adrdımda gördüğüm kişi polis memurlaıydı."Esved Marlin sizmisiniz?"Beyaz önlüğümün yakasında gözleri gezindi. "Evet."onu onayladığım esnada bileklerimden sertce ters kelepce geçirilmişti."İfaden karakolda alınacak susma hakkına sahipsin kahpe." Son sözleri beni harekete geçirirken kollarımda kitlenmiş kelepceyi kullanarak yüzünü polis aracınına yapıştırmıştım."Senin çene yayını sikerim adi puşt."Diğer polis memurları olaya müdahale ediyordu. "Maria Razin."dedi polis memuru beni araca bindirirken."Maria razin hakkında bir bilginiz var mı hanımefendi?"Kendi öz diliyle japonyaca konuşmaya devam ediyor küstah üslübuyla Mariayı soruyordu. "Altında terlettiğin kadının evini unutacak kadar balık hafızalımısın jon?"Diğer polis memumlarından oldukca utanmış bana tek kelime bile söyleyememiti."Yazık." Polis aracında arka koltuğa oturtulmuştum.Kısa süre sonra karakola vardığımızda ifademin alınması için sorgu odasına geçmiştik.Dakikalarca sessizliğin ardından cinayet biro şubesnden emniyet müdürü ifademi almak için karşıma geçmişti.Loş sarı ışığı açarak kendini benden gizlemek istememişti.Henüz orta yaşlarda kelleşmeye başlamış yarım dudak sigara içerek odaya gren göbekli bir memurdu. "Akira ROZ içindeyken o binayı neden yaktın Esved Marlin?" Ses dinleme cihazını sabitlerken ilk ve son ifademi veriyor olacaktım. Duvarın ardında hiç bir ifade belirmezken dinlendiğimize emindim."Akira ROZ."Başımı kaldırarak gözlerininin içine bakarak konuşmaya başladım."Yaklaşık yaşımın yarısından fazla zamanımı geçirdiğim tek kişi.Bu sabah saatlerinde yanan binayı ben yaktım.O labaratuvarda üç kimyager çalışıyorduk yıllarımızın emeği vardı orada.Akira ve ben yaklaşık 9 yıldır eğitim verip eğitim görüyoruz Maria henüz iki yıldır aramızda.Sabah saatlerinde yunanlı bilim adamları deneylerimizi incelemek için labaratuvara gelecekti.Fakat her şey planlandığı gibi gitmedi deneyleri üzerinde denediğimiz bir ceset bulunuyordu fakat o cesette son anda ölü bakterisi ortaya cıktı.Ve saatler sonra Akira bizi deneylerin taşındığı labaratuvar C2 ye götürdü.Fakat birşeyler için fazla geç kalınmıştı." Sigaranın küllerini kül tavlasına silkeleyerek sakallarını ovuşturdu."Neden geç kaldın? bir insanın hayatı söz konusuyken nasıl gec kalabilirsin?" "Çünkü konu artık insan değil insanlık olmuştu.Ölü bakteri dakikalar içinde canlıyı bitirebilen tek bakteridir.Ve yaklaşık yer yüzünde 150 yıldır veba hastalıklarından sonra görülmemiş bir bakteri türüdür.Akira benim için sadece arkadaştan ibaret değildi bay memur.Onun yerini bende kimse sorgulayamaz fakat yıllardır kendi öz devletim için çalıştığım bir proje altındayım.Ben devletler arası çalışan bir kimyagerim.Ölü bakteri yıllardır yeryüzünde izi bile olmayan bir detayiken birden ortaya cıkması şüphe değil mi?" Yarım ağız bana gülümsemeye devam ederek beni yanıtsız bırakmıyordu."Hikayenin sonunu merak ediyorum bayan kimyager."Avucları içinde tutuşturduğu dosyaları inceleryerek bana bakmaya devam etti."Türk vatandaşısın fakat çocukluğu burada geçmiş bir bireysin."Dosyaları incelemeye devam ederken şaşırdığı yek şey japon uyruklu olmayışımdı."O labaratuvarda çalışan tek erkek birey Akira değildi değil mi?"Sorusuyla kaşlarım çatılırken şaşırmamıştım. Beni dikkatlice dinlerken konuşmaya devam ettim."Akirayı orada öylece bıraksaydım dünya için büyük bir tehdit olacaktı.Hiç bir gücün durduramayacağı bir salgın başlayacakdı.Ve şuan hala bu durum söz konusu.O cesede dokunmuş kişi ben olsaydım Akira bir çözüm bulmaya çalışırdı fakat bu durum dünyaya yayılabilecek bir veba olurdu" "Sen Akirayı öldürdün ama Akira senin için ölürdü."rahatsız edici sandalyeye yaslanarak "Vay be."demeyi ihmal etmemişti. "Bak ihtiyar eğer o bakteri adı altında yayılan bir vürüs bir bucuk asırdır ortada yoksa şuan onu yeryüzüne biri çıkarmış demektir?" "Bitmiş bir hastalığı nasıl yer yüzüne geri cıkarabilirsin?" "Labaratuvarlarların karanlık yüzü vardır.Her hastalık bitmemek üzere bir kapsülde saklanır ve yıllarca uyutulur.Cesaretiniz varsa o binayı yakanı değil vürüsü uyandıran insanı bulun.Eğer böyle birşeyi söz konusu etmez iseniz bir gece ansızın karınla yatakta şevişirken alevlerin içinde yanan sen olursun ihtiyar." Oturduğum küçük sandalyeden kelepçelerim önceden çözüldüğü için kolaylıkla kalkarak kapıya ilerledim.Karanlık odadan cıktığımda bana sataşan polis memuru tahmin ettiğim gibi duvarın ardındaydı. "Efendim hücreye tıkmayacakmıyız o sürtüğü." "Kes sesini aptal herif devletler arası çalışan bir insana nasıl kelepçe takarsın." "Ama komserim." "İstifa dilekceni iki saat içinde masamda göreceğim jon." Konuşma sesleri yavaşca kulağıma ilişirken memnuniyet dudaklarıma yansımış kendimi gülerken bulmuştum.Fazla zaman geçmeden elindeki dosyalarla yanıma gelmişti. Memnuniyetini belli etmek için nazikce elimi avcunun içine alarak yaşlı bedenine hükmeden buruşuk dudaklarıyla elimi nazikce öptü."Ben Sora bayan Marlin.Karakola tekrar gelmenizi gerektirecek bir durum yok.Herhangi şikayetinizde bana bildirmeniz yeterli olacaktır.Dava bugün siz ifadeniz vermeden kapandı." "Sonuçsuz kalacağın davalarda köpeklerini şehre salma Sora."Elimi avcunun içinden kurtarak çıkışa ilerledim. İlerleyen taxilerden birini kendime çevirerek dakikalar sonra evime ulaşmıştım.Fazla uzun sürmeden evime varmıştım.Kapının ardında benim iblisim beni bekliyordu."Benim çirkin iblisim annesini özlemiş mi?"Çok geçmeden yüzümü yalamaya çalışmış kollarını boynuma sarmalamıştı. Tokyoya yemeğini verdikten sonra ondan uzaklaşmış odama geçmitim.Saatler ilerlerken Tokya tüm kasvetiyle ayaklarımın altındayken tokyoyu izlemeye devam ediyordum.Bugün hiç yaşanmamış olsaydı yarın olarak bir gerçekte asılı yalan yalanlardan ibaret olacaktı.Oradan ayrılmadan Akiranın mezarı olmuş yanık binaya tekrar bakmıştım.Yarın küllerini gömmek için çokca zamanım olacaktı. Gece yarısı yaklaşırken bedenime yapışmış kirli kıyafetlerimden kurtularak kendimi soğuk duş ile ödüllendirmiştim.Soğuk duşun ardından bedenimi uyuşturmasını istediğim sarı sıvıyı içime hapsetmiş gibi yudumladım.Odamı saran loş ışık uykumu getirirken kendimi tüm cıplaklığımla yatağa attım.Henüz kurumamış nemli saclarım vucudumu titretiyordu. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken vucudumun titrediğini hissetmiştim.Karanlık zihnim beni bir labirentte sürüklüyor onu engelliyemiyordum.Titreyen bedenimde gezinnen cehennemim soğuğu parmakları vucudumda geziyor bir tepki veremiyordum. Dizlerimin tamamen bedenimi taşımaz hale geldiğini hissediyordum,soğuk ama bana bir cehennemin en sıcak köşesiymiş gibi hissettiren dudakları boynumda izler bırakarak ilerliyodu.Burnunu dehşet verici bir soğuk kanlılıkla boynumdan kulağıma usulca sütmüş konuşmak için dudakları dudaklarımı seçmiş gibiydi. Karanlık kabus bedenimi sararken nefesinin teklediğini hissettim.Sessizleşen nefesi bir yılan gibi bedenimi sarmalamaya devam ediyordu.bedenimi karanlığında ızdırap çektirmek istiyordu. "Bu zihin sana ait değil."ürkütücü fısıltısı bedenimi sararken nabzımı hızlandırmak için ölü bedenimi harekete geçirmek istiyordu."Kalbin Bin bir gece önce yaratılmış olduğun adama ait iken, zihninin senin olması çok aciz olur gecelerin kiini. "
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD