bc

eller havaya polis

book_age12+
745
FOLLOW
1.3K
READ
family
kickass heroine
sweet
bxg
mystery
realistic earth
spiritual
love at the first sight
like
intro-logo
Blurb

Düğün salonunun ortasında eli silahlı, takım elbiseli bir sürü adam aileme silah doğrultmuştu. Salonun sessizliğini bozan topuklu ayakkabımın tok sesiyle ağır adımlarla ilerleyip babamın önüne geçtim. Bütün ailem, gelinlikler içinde korkuyla beni izleyen ablam, endişeyle bana bakan annem ve arkamda bana güç veren babama teker teker bakıp belimden çıkardım silahımı. Önümdeki adamlara doğrultup oldukça sakin ama bir o kadar da tehditkar bir ses tonuyla yükselttim sesimi.

"Eller havaya Polis!"....

Yeni bir serüven başlıyor...

chap-preview
Free preview
1. bölüm
İyi okumalar (: Hergün yaşadığım koşuşturma ve maceralara değecek, sonucu her ne olursa olsun bana iyi ki dedirtecek mesleğim bazen işleri çıkmaza sokabiliyor. Zar zor bütün işlerimi halledip sonunda eve gelebilmiştim. Aynadan son kez baktım kendime. Üzerime giydiğim haki rengi pantolon-ceket takımım ve siyah şalımla gayet hoş görünüyordum. Hiç sevmesemde siyah topuklu ayakkabılarımı da giydim ayağıma. Son olarak pantolonumun beline silahımı yerleştirip telefonumu da alıp çıktım odamdan. Bir kaç saat öncesine kadar evin içinde olan koşuşturmadan eser yoktu şimdi. Herkes salona geçmişti. Ben ise yaklaşık bir saat önce devriyeden gelmiştim. Mutfağa uğrayıp bir şeyler atıştırdıktan sonra arabamın anahtarını alıp çıktım evden. Ablamı arayıp salonda olduğunu öğrendikten sonra direkt salona yöneldim. ---- Kendimi yorgunlukla gelin odasında ki sandalyeye bırakıp ayakkabılarımı çıkardım. Kapının tıklatılması ile açılması bir oldu. "Gelebilir miyim amcasının çiçeği!"  dedi Faruk amcam. Alayla gülümseyip cevapladım onu. "E geldin zaten amcacığım!" amcam büyük bir kahkaha atıp oturdu yanımdaki sandalyeye. "Yorgun görünüyorsun çiçeğim. Gece devriye mi vardı? " beni en iyi tanıyan insanlardan biri olan amcam her ne kadar duygularımı hiç belli etmesemde gözümden anlıyordu yorgun olduğumu. "Evet amca, bütün gece devriye yaptık. Ama olsun ablam mutlu olsun da." dedim. Amcam yerinde rahatsızca kıpırdanmaya başladığında sordum ne olduğunu. "Anlat hadi amca. Ne oluyor yine?" amcam önce alt dudağını ısırdı sonra biraz düşünüp konuşmaya başladı. "Çiçeğim bak bu anlattığımı sakın yengene söyleme tamam mı!" dedi her zaman olduğu gibi. Yine başına bir iş açmıştı. "Ne oldu yine amca. Anlat hadi sonra düşünürüm söylemem gerekir mi diye!" dedim. Amcam biraz düşünüp başka çaresi olmadığı için anlatmaya başladı. "Bak çiçeğim biliyorsun bu düğün salonunu alana kadar çok uğraştım. Bu salonu açmadan önceki beni dolandıran ortağım varya. O adam başıma bir iş daha getirdi. Gidip birinden borç almış. Adamlar beni sizle tehdit ediy---" amcamın lafını kesen silah sesiyle içerdekilerin, yani ailemin çığlıkları bir oldu. Apar topar ayakkabılarımı giyip ayaklandım. Gelin odasından çıkıp kalabalığın arasına girdim. Büyük adımlarla ilerlerken salondan gelen tek ses  çığlık sesleriydi. Beni gören akrabalarım açılıp bana yol verirken eli silahlı takım elbiseli bir sürü adamı babama anneme ablama, aileme silah doğrulturken gördüm. En önde duran babamın koluna dokunup arkama aldım ve eli silahlı  adamlara alayla baktım. Babam ve annem endişeyle bakarken ablam ağlamaya başlamıştı bile. Amcam da nefes nefese arkama geldiğinde elimi uzatıp arkada kalmasını sağladım. Oldukça sakin olduğunu düşündüğüm bir ses tonuyla bozdum sessizliği. "Ne istiyorsunuz bizden!" ne kadar uğraşsamda sesim sinirli ve yüksek çıkmıştı. En öndeki adam gülüp alayla baktı yüzüme. "Bu kadar adam varken seninle mi konuşacağız. Hepsi arkana saklanıyor!" dediğinde adamlarına dönüp gülmeleri için bir hareket yaptı. Adamları gülüp yine en öndeki adamın komutuyla sustular. Babam arkamda gerilirken ona kısa bir bakış atıp adama geri döndüm. " Arkanda ki, senin komutunla hareket eden köpeklerle karıştırdın galiba ailemi." dedim. En önde ki silahlı adam sinirlenip silahını bana doğru çevirdi. Belimde ki silahımı çıkarıp bende ona doğrulttuğumda arkasında ki köpekleri gibi şaşkınlıkla baktı bana. "İndirin silahlarınızı!" diye bağırdığımda girdikleri şoktan çıkamayan silahlı adamlar hala bana bakıyorlardı. "Polis!" diye bağırdım bu sefer. Sonunda kendilerine gelen adamlar Polis kimliğimi göstermem ile indirdiler silahlarını. "Tamam komserim sakin olun! Biz sadece buraya Faruk 'tan bize hala ödemediği borcunu  almaya geldik. Ben kötü biri değilim bu çocuklar yeğenlerim, silahlar da ruhsatlı . Adım Rıza.. Rıza Tunç. " dediğinde amcam konuşmaya başladı. "Çiçeğ--" lafını kesip konuşmayı devir aldım. " O borç amcamın borcu değil. Gidin parayı kime verdiyseniz ondan isteyin. Parayı sizden amcam değil eski ortağı Hakan aldı! " dedim. " Hakan yok. Kayıp, bulamıyoruz. O parayı benden  Hakan aldı ama Faruk da benim paramı yedi. Hakan yoksa Faruk var. Para mı verin gideyim. "  dediğinde amcama dönüp baktım. " Amca Hakan nerede biliyor musun? "dedim. " Bilmiyorum. Ama o para benim de aileminde boğazından geçmedi. Hakan parayı sizden alıp kaçtı. Bana bir sürü borç bıraktı. Hepsimi ödedim. Ama sana olan borcu beni ilgilendirmez. Çünkü o parayı senden alıp kaçtı. " dedi amcam. Mafya tipli adam sinirlenip silahını tekrar doğrulttu amcama.  " İndir silahını. Bizim senin paranla bir ilgimiz yok. Ama burayı bu şekilde basman ve bir polis memuruna bu şekilde davranmandan dolayı tutuklusun." dedim. Adam sinirle gözlerini kapatıp silahını yere indirdi. Onu kelepçeledikten sonra destek ekip çağırıp adamların silahını topladım. Bizim ekip gelip adamları aldıktan sonra ise salona geri döndüm. "Güzel kızım ! İyi misin.."  anneme gülümseyip sarıldım. Ardından ablama da sarılıp babam ve amcamın yanına gelin odasına gittim. Kapıyı açtığımda konuşmalarına çoktan şahit olmuştum bile. " Bana bak Faruk, eğer bir daha kızımı, ailemi tehlikeye atacak bir şey yaparsan yüzümüzü göremezsin haberin olsun!" babam amcama son sözlerini de söyleyip kapıya doğru yürümeye başladığında beklemeden içeriye girdim. "Baba, amcam bana herşeyi anlattı. Bu sefer amcamın bir suçu yok." dedim. Amcam bana minnettarca bakıp gülümsedi. "Ne olursa olsun, az önce sen burada olmasaydın eğer bizden birine bir şey olabilirdi." babam her ne kadar haklı olsada amcamın onu savunmama ihtiyacı vardı. "Haklısın evet. Ama bu olayda amcam suçlu değil. Konuyu kapattık zaten. Ben düğün bittikten sonra emniyete gidip dosya ile ilgileneceğim . Lütfen sizde bu olayı unutmaya çalışın." dedim. Kapıyı kapatıp onları yalnız bıraktım. Annemlerin oturduğu masaya ilerleyip oturduğumda masadakilere göz gezdirdim. Selma yengem  ve kuzenim İlayda az önceki olayın şokuyla otururken annem elindeki Yasin'i Şerif kitabını okuyordu. Ablam ve eniştem gelin damat için olan masaya oturmuş dinlenirken salonda büyük bir sessizlik vardı. Silahımın belime batmasıyla çıkarıp masanın üzerine koydum. Annem anında fark edip başladı konuşmaya. "Kızım kaldır o silahı bak Allah korusun bir şey olacak." dediğinde bıkınlıkla baktım anneme. "Anne başlama yine oturunca belime batıyor. Kalkayım o zaman ayakta durayım." dedim yalandan bir alınganlıkla. Yalandan olduğunu anlayan annem gülüp 'kalk ayakta dur' deyince ayaklanıp silahımı belime yerleştirdim. Ablamların olduğu masaya doğru giderken dışardan gelen silah sesi ve mermiyle  düğün salonunun camı tuzla buz oldu. -BÖLÜM SONU-

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

PRENSİN KORUMASI

read
8.8K
bc

KIRIK ANILAR MAHZENİ

read
1.7K
bc

Zor Ajanlar

read
1K
bc

GECE GÜNEŞİ

read
2.2K
bc

O KIZA ŞİMDİ BAK

read
4.1K
bc

KARANLIĞIN GÖLGESİ

read
2.5K
bc

GİZ

read
6.8K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook