bc

KARA DUVAK [TÖRE][+21]

book_age18+
1.4K
FOLLOW
9.6K
READ
revenge
dark
forbidden
love-triangle
contract marriage
BE
one-night stand
family
HE
love after marriage
fated
forced
opposites attract
second chance
friends to lovers
arranged marriage
badboy
heir/heiress
drama
tragedy
sweet
bxg
lighthearted
serious
kicking
city
mythology
small town
cheating
disappearance
enimies to lovers
lies
secrets
musclebear
love at the first sight
assistant
like
intro-logo
Blurb

Devran, onu kolundan yakalayıp duvara sıkıştırdığında, Sahra’nın nefesi kesildi. Erkek kokusu, tütün ve güçlü bir parfümle karışmıştı, burnunu tıkıyordu.

“Bırak beni!” diye inledi tüm gücüyle direnerek. “Ben senin yengenim! Bana nasıl o gözle bakıp dokunmaya cesaret edersin? Behram’ın, abinin kemikleri sızlayacak mezarında!”

Gözlerinden sıcak yaşlar boşalıyor, çaresizliği boğazında düğümleniyordu. Devran’ın yüzünde en ufak bir pişmanlık, bir insanlık kırıntısı yoktu. Tam aksine, buz gibi bakışları daha da keskinleşti. Bir anda kolunu sımsıkı kavradı ve sert bir hareketle kendine çekti. Sahra’nın ince bedeni, Devran’ın düğmeleri açık gömlekle örtülü çıplak, sert göğsüne çarptı. Sıcaklığı ve gücü onu sarhoş etti.

“Burada adetler böyledir Sahra!” diye hırladı kulağının dibinden sesi metalik ve duygusuzdu. “Abim hiçbir zaman gerçekten abim olmadığı için, sen de hiçbir zaman yengem olmadın! Kadınlık görevini yap. Sonra ne halt edersen et. Senden tek istediğim, bu soyu sürdürecek bir erkek evlat. Sana duygusal bir şeyler besleyeceğimi, aşk söz konusu mu sanıyorsun? Zaten! Sadece yatağımda karım olacaksın. Beni sevip sevmemem umurumda bile değil.”

Sahra, bu sözlerin soğukluğu karşısında donakaldı. Tüm mesele bu muydu? Bir çocuk makinesi olmaktı ondan istediği? İğrenç bir tiksintiyle sarsıldı.

“Gerçekten iğrençsiniz!” diye tükürür gibi söyledi. “Ama öyle olsun. Abinin siktiği kadını sikmeyi miden kaldırıyorsa, al bedenimi! İşte seninim!”

Öfke ve çaresizlikle, üzerindeki ince elbisenin yakasını iki eliyle yırtarcasına aşağı çekti. Kumaş yırtıldı ve omuzlarından süzülerek yere düştü. Şimdi karşısında, sadece ince iç çamaşırlarıyla, titreyen bedeniyle duruyordu. Soğuk taş duvar sırtını yakıyordu.

Devran’ın gözlerinde bir parıltı vardı ama zafer ya da arzudan çok, sahiplenmenin vahşi bir ifadesiydi. Hiç tereddüt etmeden elini uzattı, onun ince belini yeniden kavradı ve bedenini tekrar kendine çekti. Diğer eli sırtına kaydı, sütyenin kopçasını buldu ve tek bir becerikli hareketle çözdü.

“Güzel,” diye mırıldandı sesi alçak ve tehditkârdı. “Hemen alışıyorsun.”

Sütyen gevşeyip düştü. Sahra’nın dolgun göğüsleri açığa çıktı, soğuk havada ve onun bakışları altında diken diken oldu. Devran başını eğdi, dudakları neredeyse kulağına değecek kadar yaklaştı. Sıcak nefesi teninde yanık izi bırakıyordu. Bir eliyle de Sahra’nın iri memesini kavramıştı.

“Ve evet,” diye fısıldadı her hecesi bir zehir gibi akıyordu kulaklarına. “Kardeşimin siktiği karıyı sikmeyi midem kaldırır. Hatta biraz sonra, canlı olarak buna şahit olacaksın.”

Sahra gözlerini kapadı. Artık kaçış yoktu. Sadece, bu buz gibi adamın ve onun iğrenç isteğinin esiri olmuştu.

chap-preview
Free preview
1. Bölüm
Bölüm 1:Karşılaşma Hayat Sahra için her zaman acımasız olmuştu. Daha çok küçük yaşlarında yetimhaneye bırakıldığında, her şeyin kötü ilerleyeceğini zaten biliyordu Sahra. Ancak asıl beter şeyler daha yeni başlıyordu... Çünkü her şey, Mardinli kocası Behram’ın ölümüyle başladı. İstanbul'dan, Mardin’e aile ziyaretine geldiklerinde aniden kalp krizi ile kocasını kaybetmişti. Şimdi ise daha kocasının yası bitmeden, kayınpederi avluda herkesin içinde onu karşısına aldı. Konak, ağır bir tütün kokusu ve daha ağır bir baskıyla doluydu. “Anlayışla karşılamanı istediğimiz bir karar var, gelinim,” diye başladı Halit Ağa, sesi duvarlara çarpıp geri dönüyordu. “Bu evde adet böyledir. Kimse boşta kalmaz. Sen de artık bizdensin.” Sahra, kanepede sanki küçülmüştü. Yüreği hızla çarpıyor, içine bir korku düşüyordu. “Madem kocan öldü, seni sahipsiz bırakmayız. Ve Devran...” diye devam etti yaşlı adam, bakışlarını Sahra’dan kaçırarak. “Behram’ın kardeşi. Bu konağın sözü geçen ağası. Onunla evleneceksin. Aile birliğimiz böyle korunur.” Sahra’nın dünyası bir anda tepetaklak oldu. “Kayınbiraderimle mi?” Ayağa fırladı, yüzü bembeyaz olmuştu. “O... O evli!” diye haykırdı sesi titrerken. “Mehtap var! Bir de kızları... Bu ne saçmalık? Kocamın, Devran’ın öz kardeşinin toprağı daha soğumadı! Ne diyorsunuz siz? Ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu?” Halit Ağa’nın yüzü sertleşti. “Mehtap şu an hasta ve erkek evlat veremeyecek halde. Bu konak yeni bir hanım bekliyor. Bu, ailenin kararı.” “BENİM KARARIM NE?” diye isyan etti Sahra, gözlerinden yaşlar boşanırcasına. “Ben bir mal mıyım? Beni kimseye, hele ki kayınbiraderime, emanet edemezsiniz! İstanbul’a dönüyorum!” “O kapılar sana kapalı, gelinim,” dedi Halit Ağa soğuk ve sert bir tonla. “Artık buradasın.” Tam o sırada Halit Ağa’nın sadık uşağı Numan geldi. “Ağam, Devran Ağam sizi bahçede bekliyor. Özel konuşacakmış.” Halit Ağa başıyla onayladı. Sonra Sahra’ya baktı. “Düşün, gelinim. Akıllı ol.” Diyerek odadan çıktı, Sahra’yı şok ve öfke içinde bırakarak. Demek ki babası önce onunla, sonra oğluyla özel olarak konuşacaktı. Bu, ona biraz zaman vermişti. Tek başına kalan Sahra odasına çıktı, zihninde fırtınalar esti. Kocasının yüzü, İstanbul’daki hayatının özgürlüğü gözlerinin önüne geldi. Bu korkunç kaderi asla kabul etmeyecekti. Ölmüş kocasının kardeşi... Bu, her şeyin ötesinde bir ihanetti. Yeter! Daha fazla duramazdı. Hiçbir şey düşünmeden, sadece kaçmak için içgüdüsel bir dürtüyle odadan fırladı. Uzun, loş koridorlardan, kimseye çarpmadan, ayak seslerini taşlarda yankılanarak koşuyordu. İri, oymalı konak kapısına doğru son bir hamle yaptı. Özgürlük oradaydı, sokağın ötesindeydi! Kapıyı iki eliyle itti, dışarı fırlamak kendini atmak üzereydi ki, tam o anda karanlık ve heybetli bir siluetle göğüs göğüse çarpıştı. Çarpışmanın şokuyla geri sendeledi, nefesi kesilmişti. Çarptığı kişi onun düşmemesi için belinden kavradı ve sıkı sıkıya tuttu. Korku ve panik içinde başını kaldırdı. Ay ışığının cılız ışıltısı, çarpıştığı adamın yüzünü aydınlattı. Sert çizgiler, buz gibi ela gözler ve yüzünde bomboş bir ifade... Bu, yıllar önce düğününde uzaktan gördüğü ama şimdi korkunç kaderi olarak karşısına çıkan adamdı. Devran Ağa’ydı. Ve şimdi, tam da kaçmaya çalıştığı eşikte, önünde dikiliyordu.

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

30 Days to Freedom: Abandoned Luna is Secret Shadow King

read
309.4K
bc

Too Late for Regret

read
282.5K
bc

Just One Kiss, before divorcing me

read
1.6M
bc

Alpha's Regret: the Luna is Secret Heiress!

read
1.2M
bc

The Warrior's Broken Mate

read
137.2K
bc

The Lost Pack

read
390.5K
bc

Revenge, served in a black dress

read
146.4K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook