Kale yılanı

1186 Words

Aybars’dan “Aybars amcaaaa…” diye bağırtı ve üzerime bir şeylerin fırlaması ile uyandım. Üzerimde iki fırlama Poyraz ve Rüzgar. “Ne işiniz var lan burada?” Poyraz, “Neneme geldik. Babam dedi ki onu da görelim.” “İyi… neyse iyi etmiş.” Çocukların yanında ağzımı bozduracak. “Nerede o babanız?” “Osman amcayla çay kavgasına tutuştu. Sizin semaverin çayı güzel olmuyor, ben getirdim dedi.” Bunun çay sevdası da başka. Biraz daha zorlasa nüfusuna geçirecek. İki fırlamayı da kaptığım gibi kalktım yataktan. Birini sağ, birini sol kolumun altına aldım. İki katlı ahşap evin gıcırdayan merdivenlerinden indim. “Oğlum o nasıl uşak tutmak?” “Bırak ana, bunlar uşak değil fırlama.” “Aaa ama komutanım, alınıyorum ama.” “Melis, hadi kocan da akıl yok, sen ne diye takıldın peşine? Bu adam senenin s

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD