Evren'in alaylı sözleri depoda çınlarken ne yapacağımı düşünüyordum ki Burak ve Yiğit gölgeler gibi yanıma sokuldu; tavandaki sallanan ampulün titrek ışığı Yiğit'in geniş omuzlarına vuruyor, yüzündeki tedirgin ifadeyi belirginleştiriyordu, gözleri Ilayda'nın yırtık kazağına ve kanlı dudağına kaydığında "Abi, kazayı *biz* mi kaçırdık? Bu ne hal?" diye sordu, parmağı Ilayda'nın kolundaki morluğu işaret ediyordu. "Hayır," diye tısladım, çenemdeki kaslar gerilerek, "Sadece itaatsizlik etti. Ama öğrenecek," sesim beton duvarlarda yankılanırken, "Bana itaat etmeyi öğrenecek," dedim. Yiğit aniden ileri atılıp "Saçmalık abi! Ona böyle davranamazsın!" diye bağırdı, öfkeyle kolunu uzatıp Ilayda'yı sertçe kendine çekti ve onu korurcasına arkasına sakladı. O an gözlerim karardı, Yiğit'in bu cüreti dam

