Elif ve Gülce hastanenin nöbet masasındaydı. İkisi de sabah çaylarını ellerine almış, bilgisayar başında göz gezdiriyorlardı. Ama ben koridorda yürümeye başladığım anda bakışları hemen üzerime çevrildi. Elif, kalemi ağzından çıkardı. “Ooo! Bize kimler gelmiş!” Gülce ise yerinden kalkıp yanıma yürüdü, abartılı bir şekilde etrafımda döndü. “Yani… doktor hanım geri dönmüş ama yanında bir Marvel karakteriyle mi gelmiş? Bu ne ya?” Kıkırdadım. “Merhaba kızlar. Özlemişim valla. Ve evet, yanımda bir koruma var. Adı Mahir. Demir’in yeni çılgınlığı diyebiliriz.” Elif gözlüklerinin üzerinden baktı. “Demir’in çılgınlığı mı? Bildiğin adam James Bond göndermiş.” Gülce fısıldadı. “Az önce Mahir bana ‘günaydın’ dedi. Yeminle yutkundum. Sesi var ya… sesi bile güvenlik kamerası gibi. Her şeyi kaydediyo

