bc

YALANCI ÇİNGENEM

book_age18+
1.2K
FOLLOW
5.0K
READ
revenge
forbidden
love-triangle
second chance
arrogant
mystery
betrayal
first love
war
love at the first sight
like
intro-logo
Blurb

"Prensesler asla yalan söylemezler. Yani bazen..."

Daniera Mira İngiltere Kralı Jose Luis Almo'nun biricik kızı...

Bebekliğinde tanıştığı çingene bir ailenin manevi kızı olan Mira süt annesi Juana ve manevi babası Federico ile çocukluğunun en güzel yıllarını geçirirken,aslında bir prenses olduğu gerçeği ile hiç ilgilenmemektedir.Onun için hayat dans etmek,fal bakmak ve bir çingene gibi yaşamakla güzeldir.

Sarayda yaşayıp iyi yetişmiş bir Leydi olmayı öğrenirken,çingene ailesinin yanında ilgi çeken,güzeller güzeli çingene kızı Mira olmaktan da mutludur.

İki ayrı hayat süren prenses Daniera bir gün karşısına çıkacak olan Güney İrlanda prensi James Braylan Cromweel ile hayatının değişeceğini asla tahmin edemeyecektir.

James Braylan çingene güzeli Mira'yı dansçı ve hırsız olarak tanırken,aralarında başlayan nefretin aşka dönüşeceğini nereden bilecekti?Ve onun bir prenses olduğunu...

Saklanan gerçekler ve kimlikler....İki düşman kralın çocukları ve zor bir aşk....

Aşk mı gurur mu?

chap-preview
Free preview
1.BÖLÜM
İngiltere Kraliyet Bahar Balosu...LONDRA İngiltere kraliyet salonu bu akşam çok önemli konuklara ev sahipliği yapıyordu.Zorlu geçen savaş yıllarının ardından İngiltere ye komşu olan ve bir zamanlar düşman olduğu ülkelerin önemli,asil insanları Kral Jose Luis Almo nun balosunda bir araya gelmişti.Güney İrlanda Kralı Patrick ve karısı...İskoç kralı ve karısı...Önemli davetliler arasında yer alırken,Kuzey İrlanda yı temsilen Prens James Braylan Cromweell babası Fernando'nun yerine bu baloya katılmıştı.James böyle merasimlerden hiç hoşlanmasa da,babası ile ilişkileri iyi olmayan İngiltere kralının huzuruna gelmek için kendini feda etmişti.Ayrıca saygın bir çok Lord ve Leydi en güzel elbiseleri ile baloda yer almaktan gayet mutlu görünüyorlardı. Saray en ihtişamlı ve güzel haliyle konuklarını ağırlarken,masalarda bulunan yiyecekler ve sınırsız içki muhteşemdi.Ayrıca kraliyet orkestrası tarafından çalınan birbirinden güzel İngiliz şarkıları insanları baya keyiflendirdi.Genç Lord ve Leydiler salonun dans pistini boş bırakmamak için birbirleri ile yarışırlarken,zengin ve yakışıklı bir koca bulma umudu ile erkeklere kur yapan kızlar güzellik ve zerafetlerini sergilemek için birbirleri ile yarış halindeydiler. Güzel Leydiler i bakışları ile kesen Lord lar,dans etmek için sıra beklerlerken,bir köşede olan biteni izleyen James Braylan henüz geçen ay nişanlandığı İskoç kralının kızı Evina ya doğru bakıp istemese de gülümsedi.Prenses Evina sarı saçlarını dalgalar halinde sırtından aşşağı bırakmış,başına ışıl ışıl elmaslardan oluşan bir tac takmıştı.Açık mavi gözleri ile etrafı süzerken güzelliği hakkında konuşan insanların ilgi odağı olduğunun gayet farkındaydı.Nişanlı olduğunun duyulmasına rağmen yakışıklı Lord lar peşini bırakacak gibi görünmüyordu.Aslında bu ilgiden çok hoşlandığı açıktı.Nişanlısı James'ın baloda olmasını çok da umursamadı.Bu nişan babalarının onları birbirine uygun görmesi ile yapılmıştı.Evina erkeğinin kendisine sürekli kur yapmasını,güzel olduğu için etrafında pervane gibi dönmesini,hatta aşkından ayaklarına kapanmasını istiyordu.Sürekli şişirilmekten hoşlanan egosu yine iş başındaydı.James Braylan'e küçük bir bakış attı.Onun hakkındaki düşünceleri kesinlik kazanmıştı. James sert bakışlı ve oldukça ciddi bir adamdı. Nişanlı olmalarına rağmen ağzından en ufak bir sevgi sözcüğü ve iltifat duymamak Evina'yı sinir etmişti.Üstelik sohbetleri resmi bir hava da geçerken,güzelliği ile büyülendiğine dair bir belirti göstermemesi,soğuk tavırları canını baya sıkmıştı.Evina daha onu öpme cesareti göstermeyen nişanlısına bu fırsatı vermek için çaba harcamış,fakat herhangi bir girişim olmayınca geri çekilmişti. James Braylan balo da bulunan en yakışıklı ve karizmatik erkek olmaya adaydı.Hatta genç Leydilerin gözlerini ondan alamadığı aşikardı.Siyah kısa kesim saçları,bal rengi ortası kara bir zümrüt gibi parlayan gözleri,ilgi çeken can alıcı bakışları ve yüzündeki hafif sakala rağmen yanaklarında bulunan gamzeleri,çenesindeki küçük çukur yakışıklı olduğunu ilan ediyordu. Akşam başladığından beri James,nişanlısı da dahil hiç bir Leydi yi dansa kaldırmadı.Oysa Evina salona girdiğinden beri pistten inmemişti.Bunu çok umursamadı.Evina'yı kıskanmak gibi bir niyeti yoktu.Hatta onun gibi havalı,kendini beğenmiş bir kızla nasıl nişanlandığını düşünmeye başlamıştı. Elinde içki kadehleri bulunan bir tepsi ile o tarafa gelen garsonu gördü.Yanında bulunan kuzeni Vincent hızlı bir hamle ile iki şarap kadehini garsonun tepsisinden alırken gülümsedi.James kadar yakışıklı olmasa da,çekici olan adam kadehin birini çok sevdiği kuzenine uzattı.James onu geri çevirmeden,kadehi alıp dudaklarına götürdü.Vincent onun balodan çok sıkıldığını fark etti ve James a takılmadan edemedi. "James...bütün gece bu köşede durup insanların nasıl eğlendiğini mi izleyeceğiz?Geldiğinden beri kimse ile dans etmedin."dedi Vincent gülerek."Sanırım şu meşhur Prenses Daniera'yı bekliyorsun.İlk dansını onunla yapmak istediğini düşünmeye başladım." Vincent yapı olarak neşeli bir adamdı.Şaka yapmayı ve insanlara takılmayı seviyordu.James ın çok sevgili halası Adriana nın oğluydu.Babası Lord Desmond ve eşi Adriana baloda yerlerini almışlar,uzun süredir görmedikleri dostları ile sohbet ediyorlardı. James kendisi ile dalga geçen kuzenine alaycı bir bakış attı.Sıkıldığını fark ettiği için onunla dalga geçmekte olduğunu biliyordu. "Prenses Daniera beni dansa davet etmek için çok uğraşacak Vincent.Çünkü bu akşam dans etmek gibi bir niyetim yok."diye cevap verdi James ciddi ama yumuşak bir uslupla. Vincent kuzenini dinlerken nişanlısı Evina'ya doğru baktı.Genç kızın başında toplanmış Lord lar gülümsemesine sebep oldu. "Nişanlın senden daha iyi durumda James...Baksana onunla dans etmek isteyen adamlar kuyruk olmuşlar.Aptallar ordusu." "Onun ne yaptığı umrumda değil Vincent.İstediği ile dans edebilir."dedi James ve gerçekten umrunda değildi."Bu kızla nasıl nişanlandım hala inanamıyorum.Sanırım tek sebep sevgili annemin onu çok beğenmesi.Gerçi neden bu kadar beğendi hala anlamadım."dedi James kaşlarını çatarak. "Anneler işte dostum...Tek dertleri kucaklarına minik sevimli torunlar almak.Benimki de aynı senin ki gibi.Bu yaz tanışmadığım kız kalmadı.Ve ilginç bir şekilde hepsini fazlasıyla beğendi.Sorunun bende olduğuna karar verdi.Kimseyi beğenmediğim için inan deli oluyor."diye cevapladı Vincent kahkaha atarak. "Belki Prenses Daniera yı sen bekliyorsundur Vincent. Hayatının kadını odur"diye dalga geçti James gülerek. "Yapma dostum kızın çok çirkin olduğunu söylüyorlar.Hiç bir baloda ve davette yüzünü gören olmamış.İlginç bir şekilde insanlardan gizleniyor.Oysa bak annesine."dedi Vincent, Kral Jose Luis le birlikte salonun ilerisinde misafirleri ile sohbet eden kraliçe Rosemary i işaret ederek."Kadın çok güzel.Onun çirkin bir kız doğurduğuna inanmak zor." James kraliçeden ziyade krala doğru baktı.Babası Fernando2nun geçmişte henüz bilmediği bir sebepten dolayı onu sevmediğini çok iyi biliyordu.Aralarında her ne geçti ise düşmanlıkları hala bitmemişti.Bir gün bunu öğreneceğini düşünüp çok umursamadı. "Olabilir Vincent, neden olmasın. Evina annesine hiç benzemiyor."dedi James. "Haklısın kuzen sana katılıyorum.Ama bu akşam Prensesi göremeyeceğiz galiba.O yüzden ikimizde yalnızız."desene diye cevap verdi Vincent alaycı bir tavırla. James merak edilen prensesi umursamıyordu.Bir an önce bu gecenin bitmesini ve Londra da yeni aldıkları evine gidip dinlenmeyi düşünüyordu. Bir süre daha etrafı izledi.Kendisine yönelen ilgiden sıkılınca salondan çıkmak için bahçeye yöneldi.Biraz hava almanın iyi geleceğini düşündü.Vincent onu arkasından takip ederken elinde yine dolu içki kadehleri vardı. James bahçede bir süre yürüdü.Etrafta sohbet eden sevgililer ilgisini çekmedi.İleride gördüğü şık çardağa doğru yöneldi.Oraya yaklaştıkça iki kişi ilgisini çekmeyi başardı.Yüzlerini görebilecek kadar yaklaştığında Evina yı tanımakta gecikmedi.Yanında bulunan adamla öyle iç içe geçmiş ve ateşli bir şekilde öpüşüyorlardı ki,onun geldiğini fark etmediler. James öfke ile yumruklarını sıkarken,kendini büyük bir zevkle boynuzlayan kadını boğmamak için sabırla bekledi. Evina cilveli hali ve gülüşü ile tam bir f...e gibi davranırken onları izleyen adamı fark edip,bir çığlık attı. "James..."dedi genç kadın korku dolu bir sesle. Yanındaki adam geleni fark edince,cesur olduğunu gösterme çabası ile kadını arkasına alıp "Bir sorun mu var sayın James?"dedi ciddi bir sesle. James öfkesini belli edercesine yüzüne doğru baktı.Hazır olan yumruğunu adamın suratının ortasına öyle indirdi ki,çardağın diğer tarafına uçarak gittiğini Vincent çok rahat gördü.Koşarak James ın yanına gitti ve onu arkadan sarılarak tuttu. "Bırak dostum...Lanet olsun ikisine de!Ne halleri varsa görsünler.Gidelim buradan."dedi Vincent bağırarak. Evina nın çığlıkları bahçeyi inletirken onlara doğru koşan insanlar ne olduğunu fazlasıyla merak etmişlerdi. Yere yığılan adam hızla ayağa kalkıp James a saldırdı.Vincent ikisini ayırmakta zorlanırken yumruklar havada uçuştu.James adamı yere serdiğinde kanayan burnunu umursamadı. Evina onları korku dolu gözlerle izlerken yanına gelen arkadaşına "Bizi yanlış anladı.Hiç bir şey yapmıyorduk.Bu adam tam bir barbar.."dedi Sesi titreyerek. James bir kaç adımla Evina'nın önüne gelince genç kadın arkadaşının arkasına saklanmaya çalıştı. "Seni kıskandığımı falan sanma kendini beğenmiş kaltak!Benim nişanlım olup,adımı böyle kirletemezsin.Dua etti ki,o yüzüne dokunmadım.Yoksa bir daha asla ortalıkta güzelim diye gezemezdin."dedi James son derece sinirli ve ciddi bir sesle."Benim hiç bir şeyim değilsin Prenses Evina!Seni evime hizmetçi bile yapmam.Sen adi bir kadınsın.Şimdi git kiminle istiyorsan onunla yat!" Evina kendisine bunca insanın önünde hakaret edip giden adamın ardından bakarken ağlamamak için zor dayandı.Hayatında böyle küçük düşürüldüğünü hatırlamıyordu. James onu fazlasıyla rezil etmişti. Yerde dayak yiyip yatan genç Lord usulca ayağa kalkıp,Evina ya doğru zorla bir kaç adım attı.Amacı genç kıza sarılıp,onu teselli etmekti.Ama Evina onu umursamadı,iki eliyle adamı itip bahçede olanca hızıyla koşmaya başladı.Ve işte o an ağladı. Vincent James ın peşinden soluk soluğa koşarken,saraydan hızla çıkan arkadaşına zor yetişti.Onları kapıda bekleyen arabalarına aynı anda atladılar.Arabacı atları kırbaçlayıp,saraydan uzaklaşırken Londra sokaklarına daldılar. Vincent karşısındaki koltukta hala öfke dolu gözlerle bakıp,kanayan burnunu tutan arkadaşına doğru baktı.James ın Evina yı zaten kıskanmadığını biliyordu.O kadının gururunu kırmasına sinirlenmişti. En sonunda Vincent kendini tutamayıp kahkaha atmaya başladı. James gözlerini ona doğru çevrince sustu. "Yapma kuzen..Birde işin iyi yönünden bak.Zaten o kızı istemiyordun.Bu da bahane oldu."dedi Vincent alaycı bir sesle ve gülerek."Hizmetçi haa...Süperdin James...Evina bir süre güzel yüzünü balolarda gösteremeyecek.Kızı hak ettiği gibi rezil ettin." Vincent kahkaha ile gülerken James başını pencereye doğru çevirdi Vincent kadar kahkaha atmasa da,olanları düşününce gülümsedi.Ama bir kez daha karar vermişti,kadınlara asla güvenmiyordu...

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

ÇINAR AĞACI

read
5.7K
bc

HÜKÜM

read
223.5K
bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.3K
bc

AŞKLA BERDEL

read
78.9K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
520.6K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.9K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook