Mafyanın Şehvet Tohumları +21Güncellenme zamanı Apr 2, 2025, 09:16
Aktif olan Yeni kitaplarım:
Ağanın Şehvet Tohumları +21 ile bağımsız okunabilir. Mirhan ağanın kız kardeşi Nazya ile Karan’ın hikayesidir.
Dreame, arama yerine Asmira yazarak kitaplarımı kolayca bulabilirsiniz.
İnstegram: yazarasmira
***
HAZAROĞLU KONAĞI / MARDİN
KARAN HAZAROĞLU
Amcamın oğlu Savaş’ın kanını dökenlere hesap sormaya gittiğimizde töreler bizden yana değil Karacabeylerden yana oldu.
Daha fazla kan dökülmesin diye iki aile arasında kız alıp verecekti. Savaş’ın ne erkek kardeşi vardı ne de amcam yaşıyordu.
Berdel kararı verilir verilmez. Hemen oracıkta o iblisin kardeşi bana verilmişti. Savaş’ın kardeşi Sare ise Maran Karacabey’e verilmişti. İki kızda yalvarıp yakarsa da törelere karşı gelemezdik. Aylarca işi ağırdan aldık. Belki kararı değişiriz diye ama olmadı.
Nazya’yı alıp konağa getirmekten başka da çaremiz kalmamıştı. Berdel için iki aile bir araya geldi. Dini nikahlar kıyıldı. Düğün ise isteğimize bırakıldı. Benim düğünüm olacak ama Nazya ile değil.
Konağa girince “Bu kızın burda ne işi var?” dedi annem. “Berdeli bozamadınız mı?”
Babam anneme acıyla baktı. “Öyle, berdeli bozmaya uğraştım. Babası olacak adi, can korkusuyla kızını alıp verdi.”
Annem, babamın söylediklerini sindirmeye çalışırken gözleri dolmuş, dudakları titremeye başlamıştı. Kollarını kavuşturup, acısını bastırmaya çalıştı. Babamın sert bakışları altında söylenecek bir şey bulamıyordu.
Sonunda derin bir nefes aldı, gözlerini yerden kaldırmadan sordu: "Peki ne yapacağız bu kızı?"
Babam, dudaklarını büzdü, gözlerini kısarak Karacabeylerin kızına baktı. "O burada, bu konağın içinde kalacak. yeğenimizin kefareti burada, gözümün önünde duracak. Ama sakın ha, onu aileden biri gibi görme. Sen de sakın bu kıza karım deme! Bu kızın burada tek bir amacı var; her baktığımızda yeğenimin kanının yerde kalmayacağını bize hatırlatacak. O kansızları öldürdüğümde ise defolup gidecek!”
Annem, çaresizlik içinde başını salladı. Savaş’ın teyzesiydi. Babam ise amcasıydı. Teyze anne yarısı demekti… Amca ise baba yarısı…
"İstemem ben o katilin kızını evimde… Al götür buradan!"
Babam, "Burada, bu dört duvar arasında sadece bize hizmet edecek. Zamanı geldiğinde ne yapacağımızı da o zaman düşünürüz,” dedi.
Kız, hala sessizce ayakta duruyor, olan biteni sessizce dinliyordu. Gözlerinde bir damla yaş yoktu. Babamın söylediklerinden sonra konuşmaması tuhaftı.
Annem başını öne eğdi, bir şey söylemek istemiyor ama bu kızla ne yapacağını da bilmiyordu.
Babam, kızın yanından geçip ağır adımlarla konağın kapısına doğru yürüdü. "Hadi," dedi anneme, "Bu kıza bir yer göster.“
Annem, kızın yüzüne tekrar baktı. Acısı gözlerine taşmıştı.
Saatler önce karım ilan edilen o kız, annemi takip ederek ağır adımlarla konağın taş zemininde yürümeye başladı. Her adımında ona nefretle baktım. Savaş’a abi derdim. O benim abim gibiydi. Savaş’ın ölümüyle bu eve gelin gelmişti. Onu karım yaparsam kafama sıksınlar.
Annem haklıydı. Onun bu konakta yeri yoktu. Şilan bile Nazya’dan daha iyidir.