Kendimle gurur duyuyordum. Çünkü şu an tam karşımda duran sarışın kızı parçalamak istememe rağmen kontrolümü sağlamıştım. Eh, yanında Baha’yı da parçalayasım vardı ama dediğim gibi oldukça kontrollüydüm. Tam bir yetişkin gibi davranıyordum. Hira, ne dediğimi anlamamış gibi gözlerini kırpıştırıp Baha’ya baktı. Kollarımı göğsümde bağlayıp gözlerimle gitmelerini istediğimi tekrar ettim. Baha, boğazını temizleyip Hira’yı kolundan tuttuğu gibi evden çıktığında öfkemi Semih’e yönelttim. “Ne yaptığınızı zannediyordunuz? Burası benim evim. Her kolunu sallayan buraya giremez ve sizin buna hakkınız yok.” Semih, hiç de alınmış görünmüyordu. Serap’ı görünce gülümseyerek ona doğru yürüdü. Kollarını Serap’a dolayınca içimi bir kıskançlık sardı, herkes mutlu görünüyordu. Ayrılmalarını bekledim ama Semi

