bc

Gece Yolcuları

book_age4+
795
TAKİP ET
2.8K
OKU
stalker
sporty
student
drama
comedy
bxg
mystery
highschool
teacher
classmates
like
intro-logo
Tanıtım Yazısı

Karanlık ve tenha sokağın sonundaki otobüs durağında kıpırtısızca otururken, omzumu dürten bir el ile hızla başımı kaldırdım. Ani hareketim ile kulaklığımın teki kulağımdan düşerken, sokak lambasının gözlerimi kamaştıran ışığının ardında karşımda duran adamın yüzünü seçmeye çalıştım.

Cebinden çıkardığı not kağıdını bana doğru uzattığında, belli etmemeye çalıştığım bir tedirginlikle gözlerimi kağıdın üstünde yazan yazıya çevirdim.

"Bu adrese nasıl gidebilirim, biliyor musunuz?"

Kağıtta yazan bilmediğim adres ile başımı olumsuzca sallarken, yüzünü henüz seçebildiğim yaşlı adam da başını arkama çevirdi.

"O halde bir de şuradaki genç adama sorayım."

O bana teşekkür edip yanımdan uzaklaşırken ben de yaklaşan otobüsümle birlikte oturduğum yerden kalktım ve varlığından dahi haberdar olmadığım arkamdaki kişiye bakma gereği duymadan otobüsüme doğru adımladım.

Ve sırtımda hissettiğim o bir çift göz hiç kaybolmadı.

chap-preview
Ücretsiz ön okuma
1
05*********: Niiiiiillllllll! 05*********: Nilsuuuuu 05*********: Nilcaaaan Hayatımın en yanlış heyecanı ile en yakın arkadaşım Nil'e yazmaya koyuldum. 05*********: Annem sana kaç defa daha diyeceğim okulun spor salonuna gel diye Görüldü✔✔ 05*********: Görüldü atma bana! Görüldü✔✔ 05*********: Kime diyorum ben! Görüldü✔✔ 05*********: Neyse sen bilirsin 05*********: Dedikoduları kaçırıyorsun ama Keşke ben de kaçırmış olsaydım. 05*********: Kapalı spor salonunu bir kere de biz kapatalım dedik kızlarla 05*********: Al ha ver ha gıybet.. 05*********: Tabii sen testlerden başını kaldırmıyorsundur 05*********: O yüzden buradan anlatayım Tam anlamıyla burada durmam gerektiğini bilmiyordum. 05*********: Şuan ki konumuz Mete 05*********: Hani şu Anadolu Efes'in altyapısında oynayan çocuk var ya 05*********: Hoşlaştığım çocuğun en yakın arkadaşı^^ Görüldü✔✔ |Çevrimiçi| 05*********: Ha şöyle çevrimiçilere gel Gelmemesi benim için daha güvenli olurdu. 05*********: İşte o çocuğun gay olup olmadığı hakkında konuşuyoruz 05*********: Bana sorarsan kesin gay derim 05*********: Son sınıf olduğu halde şimdiye kadar herhangi bir kıza baktığını gördün mü? Yok. 05*********: Benim bile görünce dibimin düşeceği, Ufuk'a rağmen kendimi sorgulamama sebep olan kızları nasıl elinin tersiyle iteliyor, sen de görüyorsun. Ufuk'u karıştırarak kendimi ifşa etme riskim tam burada başlıyordu. 05*********: Bak, sessizliğiyle de durumunu saklıyor bence 05*********: Toplum içinde hiç konuştuğunu da duymadım çünkü 05*********: Değil mi şekerparem? 05*********: Sen ne düşünüyorsun? Görüldü✔✔ Bu görülmenin ardından sürdürdüğüm monolog, daha sonra keşkelerle anacağım bir diyaloga dönüştü. Mete: Ne düşündüğümü mü soruyorsun? Mete: Okul çıkışında bahçe kapısının önünde bekle. Mete: Sana ne düşündüğümü ayrıntılarıyla açıklayacağım. Görüldü✔✔ 05*********: wat the fug Okulumuzun çıkış zili çaldığında sıramın üzerinde son kalan kitaplarımı çantama düzgünce yerleştiriyordum. Voleybol antrenmanım tam bir saat sonra başlıyordu ve yetişebilmem için oyalanmadan ikindi namazımı kılıp ardından en yakın durağa gelen otobüsü kaçırmamam gerekiyordu. Bu maraton rutinim haline gelmişti. Evet, maneviyata oldukça önem veren biriydim ve hayatımı inançlarıma göre şekillendirip yaşamayı huy haline getirmiştim. Bu benim en büyük terapimdi. Ve evet, Vakıfbank SK'nün altyapısında, kadınlar genç takımında voleybol oynuyordum ve okulum bittikten sonra kariyerime başarılı bir voleybolcu olarak devam etmek istiyordum. Bu yılki tek hedefim, okulumu güzel bir şekilde bitirebilip voleybol kariyerime odaklanmak ve sakin bir hayat sürebilmekti. Son kitabımı da yerleştirip sakince çantamı tek omzuma astım. Çıkmaya hazırlanıyordum ki koridorlardan yankılanan ismimi duyarak duraksadım. Bu Yasemin'in sesiydi. Yine bir işler karıştırıyor olmalıydı. Sakinlik mi demiştim ben? Merakla yerimde durdum ve beklemeye başladım. Birkaç saniye sonra Yasemin sınıf kapısının önünde görünmüştü. Beni görünce bir süre olduğu yerde durdu ve nefesini düzene sokmaya çalıştı. Yanına temkinli adımlarla ilerledim. Az sonra duyacağım şeylerden korkmaya başlamıştım. Yasemin benim bu okuldaki ve bu hayattaki tek yakın arkadaşımdı. Ailelerimizin dostluğu sebebiyle aklım yetmeye başladığından beri birbirimizi tanıyorduk. Ve yine aklım yetmeye başladığından beri Yasemin bir şeyleri bozar, bana arkasını toplamak düşerdi. Bu yüzden oldukça fazla kavga ederdik. O bir daha yapmayacağının sözünü verirken ben de bir daha arkasını düzenlemeyeceğime dair sözler savururdum fakat ikimiz de hiçbir zaman sözlerimizi tutamazdık. Yine de günün sonunda kendimizi kucak kucağa birbirimize sarılı halde bulurduk. "Nil, bir şey oldu." Soluk soluğa konuşurken gözlerimi devirmeme engel olamadım. Sakince sordum. "Onu tahmin edebiliyorum. Ne oldu Yasemin?" "Bak vallahi benim bir suçum günahım yok. Her şey yanlışlıkla--" Vaktim olmadığı için sözünü kestim. "Yasemin ne oldu?" Bana kirpiklerinin altından masumca bakmaya başlarken işin sandığımdan daha ciddi olduğunu düşünmeye başlamıştım. Telefonunun ekranını açıp üzerinde bir şeyler yaptıktan sonra korka korka bana uzattı. Ekrandaki yazışmaları okudukça gözlerim ve ağzım aynı oranda açılıyordu. Son kısmını gördüğümde şokla Yasemin'in yüzüne baktım. Onun da durumu benden halliceydi. "Nil..." ağlak bir halde mırıldandı. "Ne yapacağız biz?" Yaşadığım şoktan çıkamazken sitemle mırıldandım. "Yasemin bilmiyor musun benim dedikodudan hoşlanmadığımı?" Ellerimle şakaklarımı ovmaya başladım. "Hem nasıl ya..." Şoktan konuşamıyordum. "Nasıl mesajı tam kişisine denk getirebilirsin?" İstemsizce sesimi yükseltmiştim. Kollarını yanlamasına uzatıp 'bilmiyorum' dercesine başını salladı. "Rehberden senin numaranı bulmaya çalışıyordum fakat o senin hemen üstünde olduğu için yanlışlıkla ona tık--" Sabrım taşmak üzereyken tek elimle onu durdurdum. "Ah Yasemin ah..." Baş ve işaret parmaklarımla çenemi sıktım. "Şimdi ne yapmalıyız, onu düşünelim." Sesssizce başını sallayarak onaylarken ellerimi çenemden çekip ona döndüm. "Yanına gidip özür dilemelisin." Başını hızlıca 'olmaz' anlamında sallarken konuştu. "Hayır ben gidemem. Mesajlarda Ufuk'a aşkımı da belli etmiş oldum. Adımı belli etmediğim halde yanına gidersem o kişinin ben olduğunu anlar." Bıkkınca gözlerimi kapadım. Yasemin bu senenin başından beri Ufuk'tan hoşlanıyordu. Hislerini bir türlü ona itiraf edemezken aklından da bir türlü çıkaramıyordu Onu son senemiz olduğu için çok kez dersleri hakkında uyarmıştım fakat 'aşkıma söz geçiremiyorum' gibi türlü bahaneler sunup önüme koyuyordu. "Ne yapacağız o zaman Yasemin?" Gözlerinin içi birden parlamaya başladığında aklından yine cin fikirlerin geçtiğini anlamıştım. "Aslında bakarsak senin adını söylemiş bulundum." Ona anlamsızca bakarken gözlerime beklentiyle bakıyordu. "Eğer benim yerime sen giders-- Dur, çatma kaşlarını hemen! Sen gidersen kızamayacaktır da. Sonuçta senin bir kabahatin yok." Dengemi tek ayağımın üzerine verirken diğer ayağımı hızla sallıyor, bir yandan da göğsümde kavuşturduğum kollarımla ona kızgınlıkla bakıyordum. Kızgınlığım ona değil, kendimeydi. Çünkü eninde sonunda ona karşı gelemeyip oraya benim gideceğimi biliyordum. Sonunda yüksek şiddetli bakışlarının etkisinden kurtulup durumu kabullenerek pes ettim ve kendimi gevşeterek derin bir nefes verdim. "Antrenmana geç kalıyorum. Yarın uğrarım." Yasemin büyük bir mutlulukla üzerime atılırken bir yandan ondan kurtulmaya çalışıyor, diğer yandan da otobüsün durağa geleceği vakti düşünüp namazdan sonra kaç dakika koşmam gerektiğini hesaplıyordum. Yarın olacakları yarına bırakmıştım.

editor-pick
Dreame-Editörün seçtikleri

bc

Mafyaya tutsak

read
15.6K
bc

Vincent Raphael +18

read
15.0K
bc

ZÂLİM: KÖTÜ ADAM +18

read
86.9K
bc

AFET-İ DEVRAN (+18)

read
30.0K
bc

Askerin Zeynosu [+18]

read
652.0K
bc

TÖREYLE YAZILAN +18

read
17.1K
bc

Berdel Kanunu

read
190.3K

Uygulamayı indirmek için tara

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook