Ela Öztürk Ömer şaşkın gözlerle beni izlerken sessizce kendine gelmesini bekledim. Sanırım bir anda davetini kabul etmemi beklemiyordu. “Sen ciddi misin?” Derken hala şaşkınlığını atamamıştı. “Evet ciddiyim. Ha diyorsan ki davetim artık geçerli değil canıma minnet. Açıkçası çok da meraklı değilim seninle yemek yemeye.” Sözlerim üzerine kaşları çatılırken ciddi olup olmadığımı anlamak için bakışları yüzümde gezindi. “Madem istemiyorsun neden kabul ettin?” Bıkkınca nefesimi bıraktım. “İstediğimi almadan peşini bırakmam, inatçıyım diyen sendin. Ne kadar çabuk bu yemeği yersek o kadar çabuk senden kurtulurum.” Ömer sessizliğe gömülürken usulca önümden kalktı. Heybetli bedeni önümde yükselirken ona bakmak yerine kahve fincanımı izledim. Ömer’in acımasız sözlerim üzerine gitmesini beklerk

