6. Bölüm
899 Kelimeler
Ellerimi cebime koydum ve birkaç kadının ‘istersen bırakalım.’ Teklifine tebessümle ‘hayır biraz yürümeliyim, açılmam lazım.’ Diyerek kibarca ret ederek arsızların, namussuzların, yalnızların, hırlısının hırsızının, fahişesinin pezevengine hemen hemen tüm gececilerin takıldığı çorbacıya doğru giderken, telefonum çaldı.
Arayan ‘Arzu’
Telefonu açtım. “Bana gelir misin? Sana ihtiyacım var.”
Taksiye bindim ve evinin yolunu tuttum. Kapıyı çaldım. Ne tür bir manzara ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Elbiseleri üzerindeydi ve elinde hala alkol kadehi vardı.
Bu kadar fazla içtiğini bilmiyordum. Kontrolü asla bırakmayan biri olarak ilk defa kontrolünü kaybetmiş gibi görünüyor ve yürürken sendeliyordu. Güneş doğmaya yaklaşmıştı.
Elimden tuttu ve beni merdivenlerden yukarıya doğru çıkardı.
“Bana sarılır, saçlarımı okşar mısın? Bu gece benimle uyur musun?”
Sesindeki acizliği iliklerime kadar hissettim. Tüm yalnızların bildiği o çaresiz ses tonunu. “Elbette.” Dedikten sonra… bir çocuk gibi gülümsedi.
Odanın camlarında kalın perdeler güneş ışığını içeriye yansıtmıyordu. Fakat loş ışık kocaman yatağı aydınlatıyordu.
“Burası uyuma odam… Sadece yatağım var.”
Üzerimi çıkartma fırsatı bile bulmadan yatağa uzandım. Kafasını gömleğime dayadı ve onsa sarıldım. Saçlarını okşamaya başladım.
Konuşuyordu kendi kendine ama mırıldanıyordu. Ne dediği anlaşılmıyordu. Göz yaşları hafif hafif gözlerinden gömleğime düşüyordu. Büyük bir bunalımın içindeydi belki de. Birkaç dakika içinde derin bir uykuya daldı. Bende ona sarılarak uyudum.
Uyandığımda hala uyuyordu. Saçlarını okşadım. Gözlerini açtı. Günaydın dediğimde, günaydın dedi ve gülümsedi.
Gözleri dudaklarıma kaydı. Sonra da hafifçe öpmeye başladı beni. Sonra arzularını durdurdu. Ne yapmak istediğine karar veremiyordu. Nefsi ve kadınsal duyguları beni cinsel olarak istiyor, ama bir taraftan da cinsel bir şey yaşarsak eskisi gibi olamayacağımızdan çekiniyor gibiydi.
“Canım seni istiyor…”
“Benim de…”
Dudaklarının içerisine dilimi koydum ve öpmeye başladım. Karşılık veriyordu ve sanki çok uzun zamandır bir erkekle sevişmiyor gibi heyecanlıydı.
Yavaşça soydu beni. Gömleğimin yukarıdan birkaç düşmesini açtıktan sonra, pantolonumu tamamen çıkarttıtı. Tek hamlede kucağıma oturdu. Elbisesi üzerindeydi fakat iç çamaşırını çıkartmıştı. O karanlıkta fark edememiştim.
Penisimin üzerine vajinasını koydu ve sürtünmeye başladı… İleri geri gidip geliyordu ve sürtünmeden çok fazla cinsel haz duyuyordu. İki eli tam göğüslerimin üzerindeydi.
“Demir gibisin…”
“Çok güzel…”
“Çok ıslandım…”
“Çok zevk alıyorum…”
“Harikasın…”
Kendi kendine konuşurken bir yandan da sürtünmeye devam ediyordu. Sürtünmeden aldığı haz inanılmazdı. Penisimi vajinasına ortalamış ve ileri geri sürtünüyor inliyor çığlık atıyordu. Sonra sırtını bana dönerek penisimin üzerine tekrar oturdu ve o şekilde sürtünmeye devam etti.
Çıldırıyordu…
Daha önce çok defa sürtünmeden hoşlanan kadın görmüştüm ama sanırım en iyisi Arzu’ydu…
Çığlıklar odanın duvarlarında yankılanırken ikinci defa titreyerek orgazma ulaştı.
Sonra yüz üstü yatağa uzandı…
“Sertçe becer beni, acıma…”
Arkasına geçtim ve açık bacak arasından sırıl sıklam vajinasına penisimin kafasını değdirdim. Sonra da hafifçe penisimin başını vajinasında ıslattım. Yavaşça içine girdiğim de, derin nefes alıp veriyordu.
“Hepsini sok.”
Tek hamlede penisimin tamamını vajinasının içine soktuğumda bağırdı ve elleri ile çarşafı tüm gücüyle sıktı.
Sertçe girip çıkmaya başladığımda bağırıyordu…
“Daha sert…”
“Daha sert…”
Tüm gücümle onu beceriyordum. Fakat bu Arzu’ya yetmiyor gibiydi… Her sert ve hızlı girişim sonunda daha sert, daha sert sik, daha sert becer beni…
“Çok güzel sikiyorsun…”
“Çok zevk alıyorum…”
“Harika beceriyorsun…”
“Muhteşemsin bebeğim…”
“Daha sert, daha sert daha sert…”
“Daha derinlere gir…”
“Üste gelmek istiyorum…”
Sırt üstü yattım ve kucağıma geldi…
Tek bir hamlede penisimi içine tamamen aldı…
“Çok büyük ve çok kalın…”
“İçime işliyorsun….”
“İçimi dolduruyorsun…”
“Geliyorum…”
Çığlıklar atarak ve kucağımda titreye titreye üçüncü defa doruk noktasına ulaştı. Kısa bir sürede bu kadar hızla orgazm olan çok az kadın tanımıştım.
Kucağımdan kendini yanıma doğru attı. Kafasını göğsüme koydu ve eliyle penisimi sıvazlamaya başladı…
Penisimi sıvazlarken, bir yandan da izliyordu.
“İzlemesi çok zevkli…”
Bunu ilk kez duyuyor gibi hoşuma gidiyordu bu cümle… Sonrasında eliyle sıvazlamayı hızlandırdı. Ve beni son damlamama kadar boşalttı. Elleri yemek konusunda belki marifetli değildi ama penisimi sıvazlama konusunda harika yetenekliydi…
Biraz sarılıp yattık öyle. İkimizde konuşmadan…
“Çok iyiydi…”
“Çok zevk aldım…”
Duymak istediğim iki cümleyi söylemek dışında her hangi bir şeyden bahsetmiyordu. Çok fazla kasmıştı kendini ve sonunda rahatlamıştı. Bir süre yatakta keyif yaptıktan sonra duş aldım ve evinden ayrıldım…
Tekrar görüşmek için teyit aldı benden. Fakat onu yeterince iyi tanıyordum. Bir daha benimle görüşmeyecekti. Hayatı boyunca kontrolü elinde bulunduran bir kadındı ve bu kontrolsüz davranışı nedeni ile önce kendini suçlayacak, sonra kontrolü kaybetmesine sebep olan alkolü suçlayacak ve sonunda tüm suçu bana atarak faturayı bana kesecekti.
Bunu biliyordum ama elbette seninle görüşmeyi çok isterim diyerek ona sarıldım. Bu bir vedaydı ikimiz için… İkimiz de biliyorduk ama birbirimize söylemeyi düşünmüyorduk…
Aramızdaki tutku bitmişti. Aramızdaki saplantı bitmişti. Ben onun için sıradan seviştiği bir erkeğe dönerken, o da benim için bir müşteriye dönmüştü…
Ait olmadığım bir şehir de, ait olmadığım yerlerde, istemediğim bir hayatı yaşamak zorunda kalan herkese…
Merhaba… Nasılsın? Umarım 4. Bölümü beğenmişsindir. Bugün, bu hafta bunu sana içten kimse sormamıştır diye yazıyorum… “Nasılsın? Her şey yolunda mı? İyi misin?”
Yani gerçekten iyi misin? Her zaman iyi olmak zorunda değilsin, her zaman güçlü görünmek zorunda değilsin. Ağlamak mı istiyorsun ağla… Kendini değersiz kötü mü hissediyorsun üzül… İnsanlara neden üzüldüğünü anlatmak zorunda değilsin, anlatma zaten anlamayacaklar…
Bu kötü hisleri bizlerde yaşıyoruz… Bazılarımız onlarla yaşamaya alıştı… Sakın unutma, beni unut ama bunu unutma, en karanlık bulutların bile arkasından güneş doğar…
Yeni bölüm Önümüzdeki hafta Cuma günü saat 21.00’da sizlerle olacak. Görüşmek üzere…
- Yazar
