bc

TOHUM ( MAFYA SERİSİ 1 )

book_age18+
0
TAKİP ET
1K
OKU
revenge
dark
age gap
mafia
addiction
like
intro-logo
Tanıtım Yazısı

Genç adam hızlı adımları ile hastanenin büyük kapısından içeriye girdiğinde, kan ter içinde kalmıştı..

Kayınvalidesi arayıpta Feride'nin doğumu başladı dediğinde ne yapacağını bilememiş, yanındaki adamlardan da hemen kurtulamamıştı.. Bin bir yalan dolanla yanlarından sıyrılıp buraya gelebilmişti, ama fazlada vaktinin olmadığının bilincinde idi..

Şakası olmayan adamlardı bunlar.. Hele ki alacaklı oldular mı, Azrail yanlarında masum kalırdı.. Fatih tüm bunları bile bile girmişti bu işlere.. Çok zengin olmaktı niyeti.. Herkesin korktuğu ve çekindiği bir adam olabilmek için, çok para lazımdı.. Çok parada bu adamların mekanlarında vardı.. İyi oyuncuydu Fatih, şu son bir haftadır iyi paralar kaldırmıştı.. Ama hırsına yenik düşüp, kazandığını yeniden masada bırakması şuan umrunda bile değildi.. Kazanmak istiyorsa bazı şeylerden ödün vermek zorundaydı.. Şimdilik paradan, sonra ise hayatından ödün vereceğinin farkında bile değildi..

Hastanenin girişindeki resepsiyondan karısının durumunu öğrendi ve hemen kaldığı odanın katına çıkmak için asansöre doğru koştu.. Geç kalmıştı.. Feride yine kırılacak ve deli gibi sevdiği kocasının doğuma yetişememiş olması için için kahredecekti kadını.. Ama sonra unutacaktı, hep böyle olmamış mıydı.. Fatih ne yaparsa yapsın, Feride her zaman onu affederdi.. Affetmek zorundaydı, çünkü kocası yüzünden ailesine bile karşı gelmişti.. Affetmekten başka bir çaresi yoktu..

Feride, lise son sınıfta tanıştığı Fatihe deliler gibi aşık olmuştu.. Daha önce hiç bir ilişkisi olmadığı için, tüm ilklerini sevdiği adam ile yaşamaktan alı koyamamıştı kendini.. En büyük hayali okuyup öğretmen olmaktı aslında.. Fakat Fatihin kıskançlığı ve korumacı yapısı üniversite sınavlarına girmesine engel oldu ve ani bir karar ile evlenmeye karar vermişti iki genç.. Genç kızın ayakları yere basmıyordu o aralar mutluluktan.. Gözlerine toz pembe bir perde indiğinden bir haberdi.. Feride emekçi babası ve cefakar anasının tüm ikazlarına rağmen, Fatihle nikah masasına oturdu.. Ailesi yoktu Fatihin.. Sadece bir iki arkadaşı katılabilmişti nikahlarına.. Ailesiyle görüşmediğini ve asla da görüşmeyeceğini söyleyip kestirip attığında, Feride de ısrarlarına bir son vermişti.. Kocası istemiyorsa, bir bildiği vardır diye düşünüyordu çünkü o zamanlar..

Fatih sanayide, bir işten diğerine iyi kötü evini geçindirmekteydi ilk zamanlar.. İlk beş ay güllük gülistanlık geçse de, Fatihin kumar alışkanlıklarına dadanması yüzünden ellerinde ne var ne yok kaybetmeye başlamışlardı.. Ellerinde olanlar da Feridenin girdiği bir lokantada çalışarak biriktirdiği bir iki kuruştan ibaretti.. Genç kız çok üzülüyor, ama Fatihede söz geçiremiyordu.. Artık bu evliliğin bir hata olduğu yavaş yavaş sızmaya başlamıştı zihnine.. Annesi ve babasına derdini anlatamıyordu, çünkü biz demiştik diyecek olmaları zoruna gidiyordu genç kadının.. Gerçi babası sık sık arayıp, " hayırsız kocan nerede " diyerek kızının halini öğrenmeye çalışıyordu ama..

Evde sesleri yükselmeye başlamıştı artık, ama görüyordu ki tek üzülen kendisinden başkası değildi.. Çünkü Fatih her akşam özürler diliyor, sabahına ise yeniden kazandığı üç beş kuruşu kumarda heba ediyordu.. Tüm bu zorlu günlerde, rahmine tutunan bir canın varlığını öğrenen Feride'nin umutları yeniden yeşermeye başladı.. Ama atladığı bir şey vardı, Fatih için bu bebek büyük bir sorumluluk ve daha çok masraf demek anlamına gelmekteydi.. Evladı olacağının büyülü atmosferini bile gözü görmez olmuştu..

Şimdi ise karısının yattığı odanın kapısıyla bakışırken, içinde tarif edemediği büyük bir sıkıntı vardı..

Kapının kolunu yavaşça çevirdi ve içeriye adım attı.. Hastane yatağında uzanmış karısının açık mavi gözleriyle kesişti gözleri.. Feride dolu dolu gözleriyle bakıyordu kocasının yüzüne.. Kucağında uyuyan pes pembe yanaklı kızını, biran önce tanıştırmak istiyordu babasıyla..

Kayınvalidesi Filiz hanım oturduğu sandalyeden ayaklandı ve çantasını koluna taktı..

" Ben kantinden bir şeyler alıp geleyim sana.. " dedikten sonra torununun başını öptü koklayarak.. Odadan çıkarken, hiç bakmadı bile damadının yüzüne.. Diğer sandalyede oturan Mestan beyin sert bakışlarından da anladığı gibi, Ferideden çok ailesi takmıştı gecikmiş olmasına..

Su gibiydi Feride..

Hatır bilir, saygılı ve görgülü bir genç hanımdı.. Çevresinde çokça sevildiği için, Fatih genelde herkesle samimi olmasına pek sıcak bakmazdı.. Kıskanç bir adam olduğunu asla kabul etmez, insanların Feridenin saflığından yararlanmaya çalıştıklarından dem vururdu habire.. Fatih tüm kötü yanlarını, hep iyilik düşünürmüş hep madur edilen kendisi olurmuş gibi aksettirirdi dışarıya.. Aslında işin özü bam başkaydı..

" Fatih, nerede kaldın.. " diye soran kadının sesi sitemliydi..

" Geldim, yavrum.. İş yerinden hemen çıkamadım.. Biliyorsun patron benden başka kimseye güvenemiyor.. " diyerek yeni bir yalan savurdu.. Kayınpederine aslında ne kadar şahane bir insan olduğunu duyurabilmek içindi bu..

Ama Feride gerçeği bildiği için, kocasının kendini övme çab

chap-preview
Ücretsiz ön okuma
✓ En Büyük Hayal Kırıklığı ✓
Genç adam hızlı adımları ile hastanenin büyük kapısından içeriye girdiğinde, kan ter içinde kalmıştı.. Kayınvalidesi arayıpta Feride'nin doğumu başladı dediğinde ne yapacağını bilememiş, yanındaki adamlardan da hemen kurtulamamıştı.. Bin bir yalan dolanla yanlarından sıyrılıp buraya gelebilmişti, ama fazlada vaktinin olmadığının bilincinde idi.. Şakası olmayan adamlardı bunlar.. Hele ki alacaklı oldular mı, Azrail yanlarında masum kalırdı.. Fatih tüm bunları bile bile girmişti bu işlere.. Çok zengin olmaktı niyeti.. Herkesin korktuğu ve çekindiği bir adam olabilmek için, çok para lazımdı.. Çok parada bu adamların mekanlarında vardı.. İyi oyuncuydu Fatih, şu son bir haftadır iyi paralar kaldırmıştı.. Ama hırsına yenik düşüp, kazandığını yeniden masada bırakması şuan umrunda bile değildi.. Kazanmak istiyorsa bazı şeylerden ödün vermek zorundaydı.. Şimdilik paradan, sonra ise hayatından ödün vereceğinin farkında bile değildi.. Hastanenin girişindeki resepsiyondan karısının durumunu öğrendi ve hemen kaldığı odanın katına çıkmak için asansöre doğru koştu.. Geç kalmıştı.. Feride yine kırılacak ve deli gibi sevdiği kocasının doğuma yetişememiş olması için için kahredecekti kadını.. Ama sonra unutacaktı, hep böyle olmamış mıydı.. Fatih ne yaparsa yapsın, Feride her zaman onu affederdi.. Affetmek zorundaydı, çünkü kocası yüzünden ailesine bile karşı gelmişti.. Affetmekten başka bir çaresi yoktu.. Feride, lise son sınıfta tanıştığı Fatihe deliler gibi aşık olmuştu.. Daha önce hiç bir ilişkisi olmadığı için, tüm ilklerini sevdiği adam ile yaşamaktan alı koyamamıştı kendini.. En büyük hayali okuyup öğretmen olmaktı aslında.. Fakat Fatihin kıskançlığı ve korumacı yapısı üniversite sınavlarına girmesine engel oldu ve ani bir karar ile evlenmeye karar vermişti iki genç.. Genç kızın ayakları yere basmıyordu o aralar mutluluktan.. Gözlerine toz pembe bir perde indiğinden bir haberdi.. Feride emekçi babası ve cefakar anasının tüm ikazlarına rağmen, Fatihle nikah masasına oturdu.. Ailesi yoktu Fatihin.. Sadece bir iki arkadaşı katılabilmişti nikahlarına.. Ailesiyle görüşmediğini ve asla da görüşmeyeceğini söyleyip kestirip attığında, Feride de ısrarlarına bir son vermişti.. Kocası istemiyorsa, bir bildiği vardır diye düşünüyordu çünkü o zamanlar.. Fatih sanayide, bir işten diğerine iyi kötü evini geçindirmekteydi ilk zamanlar.. İlk beş ay güllük gülistanlık geçse de, Fatihin kumar alışkanlıklarına dadanması yüzünden ellerinde ne var ne yok kaybetmeye başlamışlardı.. Ellerinde olanlar da Feridenin girdiği bir lokantada çalışarak biriktirdiği bir iki kuruştan ibaretti.. Genç kız çok üzülüyor, ama Fatihede söz geçiremiyordu.. Artık bu evliliğin bir hata olduğu yavaş yavaş sızmaya başlamıştı zihnine.. Annesi ve babasına derdini anlatamıyordu, çünkü biz demiştik diyecek olmaları zoruna gidiyordu genç kadının.. Gerçi babası sık sık arayıp, " hayırsız kocan nerede " diyerek kızının halini öğrenmeye çalışıyordu ama.. Evde sesleri yükselmeye başlamıştı artık, ama görüyordu ki tek üzülen kendisinden başkası değildi.. Çünkü Fatih her akşam özürler diliyor, sabahına ise yeniden kazandığı üç beş kuruşu kumarda heba ediyordu.. Tüm bu zorlu günlerde, rahmine tutunan bir canın varlığını öğrenen Feride'nin umutları yeniden yeşermeye başladı.. Ama atladığı bir şey vardı, Fatih için bu bebek büyük bir sorumluluk ve daha çok masraf demek anlamına gelmekteydi.. Evladı olacağının büyülü atmosferini bile gözü görmez olmuştu.. Şimdi ise karısının yattığı odanın kapısıyla bakışırken, içinde tarif edemediği büyük bir sıkıntı vardı.. Kapının kolunu yavaşça çevirdi ve içeriye adım attı.. Hastane yatağında uzanmış karısının açık mavi gözleriyle kesişti gözleri.. Feride dolu dolu gözleriyle bakıyordu kocasının yüzüne.. Kucağında uyuyan pes pembe yanaklı kızını, biran önce tanıştırmak istiyordu babasıyla.. Kayınvalidesi Filiz hanım oturduğu sandalyeden ayaklandı ve çantasını koluna taktı.. " Ben kantinden bir şeyler alıp geleyim sana.. " dedikten sonra torununun başını öptü koklayarak.. Odadan çıkarken, hiç bakmadı bile damadının yüzüne.. Diğer sandalyede oturan Mestan beyin sert bakışlarından da anladığı gibi, Ferideden çok ailesi takmıştı gecikmiş olmasına.. Su gibiydi Feride.. Hatır bilir, saygılı ve görgülü bir genç hanımdı.. Çevresinde çokça sevildiği için, Fatih genelde herkesle samimi olmasına pek sıcak bakmazdı.. Kıskanç bir adam olduğunu asla kabul etmez, insanların Feridenin saflığından yararlanmaya çalıştıklarından dem vururdu habire.. Fatih tüm kötü yanlarını, hep iyilik düşünürmüş hep madur edilen kendisi olurmuş gibi aksettirirdi dışarıya.. Aslında işin özü bam başkaydı.. " Fatih, nerede kaldın.. " diye soran kadının sesi sitemliydi.. " Geldim, yavrum.. İş yerinden hemen çıkamadım.. Biliyorsun patron benden başka kimseye güvenemiyor.. " diyerek yeni bir yalan savurdu.. Kayınpederine aslında ne kadar şahane bir insan olduğunu duyurabilmek içindi bu.. Ama Feride gerçeği bildiği için, kocasının kendini övme çabasına sessiz kaldı.. Bu adam değişecek derken, hergün daha mı fazlası oluyordu.. Yoksa kendisine mi öyle geliyordu çözemiyordu.. " Gelsene, neden orada bekliyorsun.. Kızımızla tanış, nasıl güzel baksana Fatih.. Cennet kokusu var sanki koynunda.. " Fatihin ayakları geri geri gidiyordu sanki.. Karısının kucağındaki minik bebeği hiç merak etmiyordu Allah biliyordu ya.. Sadece ikisi olsalardı ne güzel olurdu.. Ama Feride, ilk hamile kaldığı zamanlarda kocasının bebeği aldırmak için yaptığı konuşmaların hiç birisine kulak asmamıştı.. Yatağın yanına yaklaştı ve hayran hayran bebeğini izleyen karısının saçlarına bir öpücük kondurdu.. Feride bebeğin kundağını biraz daha açmış ve Fatihin kızını daha rahat görebilmesi için birazcık havaya kaldırmıştı ufaklığı.. " Kucağına alsana.. Nasıl bakıyor sana çipil çipil baksana Fatih.. " diyen Feride göz yaşlarına hakim olamıyordu.. Ne zor geçmişti hamileliği, ne ağrılı geceler geçirmişti yanlız başına bir Allah birde kendi biliyordu.. Babası hergün kızını arar, hal hatrını sorar.. Sonrada hayırsız dediği Fatihin evde olmadığını duyunca, küplere binerdi.. Kaç kez gelip kızını götürmek istemişti Mestan bey.. Daha ölmemişti, kızı bir hata yapmış olabilirdi.. Ama ömrü billah da, bu adamı çekmek zorunda değildi.. Feride babasının ısrarlarına rağmen yuvasını dağıtmamak için, elinden gelenin fazlasını yapmaya devam etmekte çok kararlıydı.. Hatta hamileliği ilerledikten sonra kocasının gece çalışmasını, kendince fırsata çevirmiş ve evde abiye elbiseler işlemeye bile başlamıştı.. Ah bir bilseydi, Fatih'in kendisinden başkasını düşünmeyen bencil bir adam olduğunu.. Belkide kendinden bu kadar ödün vermezdi.. Şimdi kocası çekine çekine kızını kucağına aldığında, içinde filizlenen umut kırıntılarına mani olamıyordu.. Fatihin kötü biri olduğuna asla inanmıyordu.. Sadece sorumluluk almayı sevmeyen bir adamdı.. Artık küçük bir bebekleri vardı, Fatih istemese bile alışmak zorundaydı bazı şeylere.. " Çok küçük bu Feride, nasıl bakıcaksın sen buna.. " diyen Fatihe, Mestan bey homurdanarak tepki vermişti.. Pişkin pezeveng, sanki Feride çocuğu tek başına yapmıştı.. " Beraber bakıcaz Fatih, nasıl çabuk büyüyecek anlamıyacağız bile bak görürsün.. " derken, Feride konu biran önce kapansın istiyordu.. Çünkü babası Mestan beyin, artık bir gıdım bile sabrı kalmamıştı biliyordu.. Fatih Feridenin sözlerine neredeyse yüzünü buruşturacaktı.. Bu gençlik bir daha ele geçer miydi.. Çocuk bakarak, heba mı edeceklerdi yani.. Karısı artık çok şey istemeye başlamıştı, biran önce bu durumun hal çaresine bakması şart olmuştu.. Normal doğum olduğu için aynı günün akşamında, taburcu olmuştu Feride ve minik kızı.. Yaşadıkları küçük bahçeli gecekonduya geldiklerinde, hemen Filiz hanım kızı için çekyatlardan birini açmıştı.. Çarşafını serip, iki yastık koydu yeni annenin sırtına.. Kıpırdanan bebeği kucağına alan Feride, önü düğmeli penyesinin bir kaç düğmesini açtıktan sonra kızının karnını doyurmaya başlamıştı.. Filiz hanım öncelikle evin tüm pencerelerini açtı, evi havalandırmak için.. Sonra kolları sıvayıp mutfağa geçtiğinde, açtığı buzdolabında zeytin peynirden başka bir şey olmadığını görünce anne yüreği acıyla kasıldı.. Kendileride çok zengin insanlar değillerdi, ama yinede evlerinde pişirecek üç beş bir şeyleri illaki olurdu.. Damadının bu umursamazlığı ve kızını aylardır kandırmasına artık sessiz kalmak dahada güçleşiyordu.. Hızlı adımları ile evin dış kapısından çıktı ve bahçede sigarasını tüttüren damadının yanına vardı.. " Fatih.. " " Buyrun Filiz hanım.. " derken elindeki sigaradan derin derin ciğerlerine çekmeyi ihmal etmiyordu.. Kadın damadının bu görüntüsüne yüzüne buruşturdu, görecek olmasını umursamadan.. " Dolapta yemek yapacak bir gıdım bir şey kalmamış.. Hemen git bir şeyler al da gel.. Feride iyi beslenmeli ki, bebeğinide doyurabilsin.. Sadece peynir zeytinle olacak iş değil bu.. " Kadın daha pek çok şey söylemek istiyordu karşısındaki adama.. Ama kızını kırmak istemediğinden, dilini ısıra ısıra konuşmak zorunda kalıyordu.. Fatih başını salladı sadece ve mahalledeki bakkala doğru yol aldı.. Şimdi işin yoksa, koca göbekli Osman bakkala dert yansındı.. Birikmiş borçlarından dolayı adamın bin bir laf edeceğini çok iyi biliyordu.. Zaten mahalleli, nedense pek haz etmezdi kendisini.. Daha bakkalın kapısından ilk adımı attığında, bakkal Osman elindeki işini bırakmış Fatihe gözlerini kısarak bakmaya başlamıştı bile.. " Ooo Fatih bey, bugün arka yoldan kaçamadın heralde.. Gel bakalım gel.. " ✓✓✓ 2 AY SONRA... ________________ Gece saat 03:00 sularıydı.. Feride içeride çatlayacak kadar çok ağlayan kızını susturabilmek için kucağındaki bebekle küçücük evi fır dönüyordu.. Fatih gene gelmemişti.. Bir aya yakındır çoğu zaman eve gelmiyor, gelse de bir duş alıp yeniden çıkıp gidiyordu.. Leş gibi içki ve sigara kokuyor olması, söylediğine göre tamamen çalıştığı mekanın çok kapalı bir alan olmasıydı.. Bu kadar çok çalışıp, eve neden para bırakmadığını sorduğu için yediği azarı hala hazmedememişti.. Kızına bez alması, kesilecek kadar azalan sütünün yerine mama alması gerekiyordu bir baba olarak.. Ama Fatih sadece " Senin suyun kuru tabii, tek başına didinen benim.. Acelesi yok ya, yarın alırım gelirken. " diyerek çekip gitmeyi tercih ediyordu.. O yarınlar hiç gelmecekti, biliyordu.. Feride artık dayanacak gücü kalmadığını hissediyordu.. Dün gece resmen yalvarmıştı kocasına.. Uykusuz geçirdiği gecelerinde, yanında olmasını ve bir saatte olsa bebeklerini idare etmesini istemişti.. Çünkü uykuya ihtiyacı vardı genç kadının.. İlk iki hafta annesi kalmıştı yanında, ama herkesin işi gücü vardı.. Annesi gittikten sonra, ne gecesi ne gündüzünü bilebilmişti Feride.. Gün içinde bir saat ya uyuyordu bebeği, yada uyumuyordu.. Geri kalan tüm gün hep ağlıyor, gaz sancısından dolayı ağlamaktan resmen katılıyordu çocuk.. Kolları kopmuştu artık genç kadının.. Bebeği ağladıkça oda ağlıyor, üç kez gittiği acilden aynı şeyleri duyup döneceği için temelli evin içinde dört dönüyordu.. Küçük odada çalışan televizyonun sesini biraz daha açtı kumandasıyla.. Komşularıyla bu güne dek hiç bir sorun yaşamamıştı, ama sabahın köründe işe gittikleri için bebek sesinden rahatsız olsalar bile haklılardı insanlar.. Tam yerdeki halının üzerine oturmuş ayağının üzerine koyduğu yastığa yatıracaktı ki bebeğini, dış kapının ardı ardına yumruklanması ile yerinden sıçramıştı.. İçine bir korku düşmüştü ama, dışarıdan kendi adını seslenen adamın sesini duyduğunda hemen kötü düşünceleri savdı başından.. Fatihti gelen ve " Feride aç şu kapıyı.. " diyen sesi çok telaşlı çıkıyordu.. " Hayır olsun inşallah.. " dedi genç kadın ve bebeğini yastığın üzerine bıraktıktan sonra hızlı adımlar ile kapıya ilerledi.. Koyu kahve demir kapının arkasındaki sürgüyü çekti ve kapıyı açtı ardına kadar.. Fatih karşısında duruyordu.. Ama bir anormallik vardı sanki halinde.. Üzerindeki takım elbise kırış kırıştı.. Gömleği pantolonundan çıkmış, saçı başı sanki boğuşmuş gibi darma dağınıktı.. Elindeki kocaman bavulumsu çantaya kaydı kadının gözleri, evden çıkarken yoktu diye düşündü.. " Fatih, ne bu telaş.. " diye sormasını görmezden geldi karısının.. Başını arkaya çevirip sokağı kolaçan ettikten hemen sonra içeriye girdi ve kapının sürgüsünü yeniden çekti.. " Feride, kimliğim nerede.. Bebeğin kimlik işlemleri için kullanmıştım, bakıver yatak odasındaki çekmeceye.. Hadi ama acele et.. " Kadın anlayamadı ilk başta, sonra adamın hızla oturma odasına giden sırtına baktı kısa bir an ve adımlarını yatak odasına yönlendirdi.. " Bebeğimizin bir adı var Fatih.. Kızımızın adı Ela.. " diye söylendi kendi kendine kadın.. Resmen kendi canından olan bir parçayı, görmezden geliyordu kocası.. İçinde yeniden peydah olan o kötü hissin biran önce uçup gitmesini istiyordu.. Adamın kimliğini getirdiğinde, Fatih sokağa bakan camın perdesini aralamış dışarıyı gözetliyordu yeniden.. Bu paniklemiş halinin, bir sebebi vardı ama ne.. " Al kimliğini.. " dedi kadın ve yeniden ağlamaya başlayan kızını hemen kucağına aldı bıraktığı yerden.. Fatih yanına gelen karısının uzattığı kimliği cebine attı ve zar zor dizlerinin üzerine dayadığı siyah çantanın fermuarını açtı azıcık.. Elini çantadan içeriye attığında, üç deste para çıkardı.. Yeniden fermuarı çekti ve çıkarttığı paraları Ferideye uzattı.. " Al bunları Feride, ben iş için şehir dışına çıkıcam.. Ne zaman dönerim belli olmaz, bunlarla idare et biraz.. Bez mez bir şeyler diyordun geçen gün, ne gerekiyorsa alırsın.. Yetmezse ben yeniden gönderirim sana.. " Feride bir kocasının ona uzattığı paraya baktı, birde telaşlı yüzüne.. Bu halini anlamakta güçlük çekiyordu genç kadın.. " Fatih, sen sıradan bir çalışansın.. Ne şehir dışından bahsediyorsun, hem bu paralar nereden çıktı Allah aşkına.. O çantanın içinde ne var, giderken yanında çanta falan yoktu senin.. " " Feride, soru sorma işte.. Patron beni diğer işyerine gönderiyor, ne deseydim adama karımı yanlız bırakamıyorum mu.. " " Ben aylardır yanlızım zaten Fatih, hatta bak ağlamaktan helak olan kızımızla uğraşıyorum iki aydır.. Patronuna bunları anlatabilirsin mesela.. Hiç kusura bakmasın, gerekirse işi bırakıp başka yerde çalışırsın.. " diye devam eden kadını aniden bağırması ile böldü kocası.. O kadar yüksek sesle bağırdı ki hatta, Feridenin kucağında pışpışladığı minik kızı çığlık çığlığa bağırmaya başladı korkudan.. " Sana gidebilir miyim diye sormuyorum Feride.. Gidiyorum diyorum.. Hem ölüp bittin çocukta çocuk diye, al sana çocuk.. Doya doya bak işte.. " dedi ve elindeki paraları televizyonun sehpasına fırlattı.. Feride şoka girmiş halde, öylece Fatihin yüzüne bakıyordu.. Gözlerinden kayıp giden yaşların farkında bile değildi belkide.. Fatih odadan çıkmak için hareketlendiğinde, odadan çıkmadan kısa bir an durdu ve hala az önceki durduğu yere bakan karısına hitaben konuştu.. " Telefonum kapalı olursa mesaj bırak, ben mutlaka ulaşırım sana.. En kısa zamanda gelmeye çalışıcam, kendine iyi bak Feride.. " dedi ve çıkıp gitti.. Feride titreyen dudaklarından kaçan hıçkırıklara mani olamamıştı artık ve dizleri üzerine düştüğünde onunla birlikte ağlayan kızına sarıldı sımsıkı.. Sanki anlamıştı küçük Ela.. Babasının bir daha dönmeyeceğini anladığı içinde, Feride'nin sesini bastıracak kadar çok ağlamaya devam etmişti.. Annesinin sıcak kollarında, hayata 1- 0 başladığından habersizdi zavallı yavrucak..

editor-pick
Dreame-Editörün seçtikleri

bc

Ayrılan YOLLAR +21

read
178.6K
bc

YIRTICI EVLİLİK |+18|

read
171.1K
bc

CEHENNEM MAZGALI+18

read
8.4K
bc

Köle

read
72.2K
bc

Sahte Karım

read
379.0K
bc

MAFYANIN KADINI +18

read
13.1K
bc

İBLİSİN ESİRİ+18

read
6.6K

Uygulamayı indirmek için tara

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook