bc

Eftalya

book_age12+
294
TAKİP ET
1.1K
OKU
others
dark
possessive
love after marriage
drama
sweet
mystery
siren
betrayal
villain
like
intro-logo
Tanıtım Yazısı

Sever insan, sevdiğini..Ama en çokta sevmeyi...

Sevilen güzel değildir belki de o kadar, sevmek güzelleştirir herşeyi..

Geçen zaman da, kaybolan günler de bizim için yazılan onlarca, yüzlerce satır arasından yalnızca bir kelime için fedâ eder tüm benliğini...

Karan...

"Bir kelime olsanda aslında, sen kelimenin içinde yazılı kitap, saniyelik melodide çalan en güzel şarkısın."

Sen bensin, Bende sen..

Ama çok uzaktasın aslında, nasıl bu  kadar yakın hissettirirsin..

******

İnsan birçok duyguyu aynı anda yaşayan,  ve  bir duygusu için de hayatını fedâ eden tek varlıktır.Hem çok akıllıdır, hemde çok aptal..

Aşk için yaşar kimisi, ve aşk için ölür..

Alin için ne çok masumdu aslında herşey onunla tanışana kadar.Sanki bir adamla değil, dünyayla tanışmıştı.Dünyası değişmişti, dünyası o olmuştu.

Günler kararsada, geceleri sevmişti.Ne karanlık gece dememiş, yıldızlar ne çok parlak demişti.

Çünkü o vardı artık gecelerde, gecelerinde..Çektiği tüm acılardan onu hayal ederek kurtulmuştu.

Onu mu seviyordu, yoksa hayalindeki varlığınımı tam olarak bilmese de, hâyali gerçek kadar güzel, gerçeği hâyal kadar ulaşılmazdı.

"Ulaştı zannetti, ulaşamadı..Ve bir zânna feda etti herşeyi..Çünkü zannetmek bile güzeldi."

******

Elindeki elmadan naif görünüşüne tezat yine kocaman bir ısırık aldı.

"Alin!Nerdesin lan sen yine!Yediğin dayaklar yetmedi mi?!"

Duyduğu çirkin sesle yüzünü buruşturdu.Bu adamın sesini bile duymak midesinin bulanmasına sebep oluyordu.Nasıl bir ikilemdi bu?Normal de babalar korumazmıydı?Neden Alin kendisini ailesinden korumaya çalışıyordu?

"Burdayım yaşlı bunak."

Yaşlı adamın atmaca gibi gözleri ağacın üstünde elmasını ısıran kızı buldu.Duyguları her zaman karşılıklı olan adam aynı kendisi gibi yüzünü buruşturdu.

"İn aşağı çabuk seni küçük sincap!"

Şeytani bir ifadeyle gülümsedi kız.

"Gel de indir kolaysa."

Yaşlı adam topal ayağına göz atıp öfkeyle homurdandı.Sonra aklına gelenle oda kız gibi sinsice gülümseyip elinde bulduğu taşı hiç düşünmeden kıza fırlattı.Biran boşluğuna geldiğinde başına gelen koca taşla çığlık attı Alin.Burnuna doğru süzülen sıcak sıvı acısının yoğunluğunu gösteriyordu aslında.Ama alışmıştı artık kanamaya, son zamanlarda ise kanatmaya..Hiç düşünmeden aldığı elmayı aşağıdaki adama fırlattı.Kızdan gelecek hamleye hazır olan yaşlı şeytan hemen kenara doğru hamle yapıp elmadan kurtuldu.

Hırsla bir tane daha fırlattığında bir yandan da bağırıyordu;

"Bana bak!Yetmedi mi bana yaptıklarınız.Yemin ederim bu sefer sadece ahırı yakmakla kalmam evi başınıza yıkarım.!"

Aslında öfkesinden daha büyüktü kırgınlığı.Anne ve babasına değil, kendine.Güçsüzlüğüne..Hâlâ daha birileri tarafından sevilmek için can atan, bir sıcak gülümsemeye muhtaç içindeki kız çocuğunaydı öfkesi.

O sırada normalde aralarındaki ateşi aslında her zaman harlayan, ama şimdi nedendir bilinmez yüzünde garip bir endişeyle annesi geldi yanlarına.Normalde her yeri ağrıyan, bir işe elini sürmeyen o kadın gitmiş, yerine sanki suç işledikten sonra nereye saklanacağını bilemeyen bir çocuk gelmişti.Ordan oraya hararetle gidip geliyor fısıltıyla babasına birşeyler söylüyordu.Adamın da yüzü söyledikleriyle renkten renge giriyordu.

Alin iyice meraklanmıştı.Çünkü bu adam..yani babası, korkuyordu..

O korkmazdı ki.Korkuturdu..

İkisinin ne yapacağını bilemez halleri arasında ise tek bir kelimeyi anlayabilmişti.

"Geldiler."

Nereden bilebilirdi o gün, bu gelişin kaderi olduğunu..

Kaderi gelmişti.Gün doğmuş, gece olmuş yıllar geçmiş, ve aslında annesi 19 yıllık hayatını bu kelimeye sığdırmıştı.

Gelmişlerdi..

chap-preview
Ücretsiz ön okuma
Tanıtım
Sever insan, sevdiğini..Ama en çokta sevmeyi... Sevilen güzel değildir belki de o kadar, sevmek güzelleştirir herşeyi.. Geçen zaman da, kaybolan günler de bizim için yazılan onlarca, yüzlerce satır arasından yalnızca bir kelime için fedâ eder tüm benliğini... Karan... "Bir kelime olsanda aslında, sen kelimenin içinde yazılı kitap, saniyelik melodide çalan en güzel şarkısın." Sen bensin, Bende sen.. Ama çok uzaktasın aslında, nasıl bu  kadar yakın hissettirirsin.. ****** İnsan birçok duyguyu aynı anda yaşayan,  ve  bir duygusu için de hayatını fedâ eden tek varlıktır.Hem çok akıllıdır, hemde çok aptal.. Aşk için yaşar kimisi, ve aşk için ölür.. Alin için ne çok masumdu aslında herşey onunla tanışana kadar.Sanki bir adamla değil, dünyayla tanışmıştı.Dünyası değişmişti, dünyası o olmuştu. Günler kararsada, geceleri sevmişti.Ne karanlık gece dememiş, yıldızlar ne çok parlak demişti. Çünkü o vardı artık gecelerde, gecelerinde..Çektiği tüm acılardan onu hayal ederek kurtulmuştu. Onu mu seviyordu, yoksa hayalindeki varlığınımı tam olarak bilmese de, hâyali gerçek kadar güzel, gerçeği hâyal kadar ulaşılmazdı. "Ulaştı zannetti, ulaşamadı..Ve bir zânna feda etti herşeyi..Çünkü zannetmek bile güzeldi." ****** Elindeki elmadan naif görünüşüne tezat yine kocaman bir ısırık aldı. "Alin!Nerdesin lan sen yine!Yediğin dayaklar yetmedi mi?!" Duyduğu çirkin sesle yüzünü buruşturdu.Bu adamın sesini bile duymak midesinin bulanmasına sebep oluyordu.Nasıl bir ikilemdi bu?Normal de babalar korumazmıydı?Neden Alin kendisini ailesinden korumaya çalışıyordu? "Burdayım yaşlı bunak." Yaşlı adamın atmaca gibi gözleri ağacın üstünde elmasını ısıran kızı buldu.Duyguları her zaman karşılıklı olan adam aynı kendisi gibi yüzünü buruşturdu. "İn aşağı çabuk seni küçük sincap!" Şeytani bir ifadeyle gülümsedi kız. "Gel de indir kolaysa." Yaşlı adam topal ayağına göz atıp öfkeyle homurdandı.Sonra aklına gelenle oda kız gibi sinsice gülümseyip elinde bulduğu taşı hiç düşünmeden kıza fırlattı.Biran boşluğuna geldiğinde başına gelen koca taşla çığlık attı Alin.Burnuna doğru süzülen sıcak sıvı acısının yoğunluğunu gösteriyordu aslında.Ama alışmıştı artık kanamaya, son zamanlarda ise kanatmaya..Hiç düşünmeden aldığı elmayı aşağıdaki adama fırlattı.Kızdan gelecek hamleye hazır olan yaşlı şeytan hemen kenara doğru hamle yapıp elmadan kurtuldu. Hırsla bir tane daha fırlattığında bir yandan da bağırıyordu; "Bana bak!Yetmedi mi bana yaptıklarınız.Yemin ederim bu sefer sadece ahırı yakmakla kalmam evi başınıza yıkarım.!" Aslında öfkesinden daha büyüktü kırgınlığı.Anne ve babasına değil, kendine.Güçsüzlüğüne..Hâlâ daha birileri tarafından sevilmek için can atan, bir sıcak gülümsemeye muhtaç içindeki kız çocuğunaydı öfkesi. O sırada normalde aralarındaki ateşi aslında her zaman harlayan, ama şimdi nedendir bilinmez yüzünde garip bir endişeyle annesi geldi yanlarına.Normalde her yeri ağrıyan, bir işe elini sürmeyen o kadın gitmiş, yerine sanki suç işledikten sonra nereye saklanacağını bilemeyen bir çocuk gelmişti.Ordan oraya hararetle gidip geliyor fısıltıyla babasına birşeyler söylüyordu.Adamın da yüzü söyledikleriyle renkten renge giriyordu. Alin iyice meraklanmıştı.Çünkü bu adam..yani babası, korkuyordu.. O korkmazdı ki.Korkuturdu.. İkisinin ne yapacağını bilemez halleri arasında ise tek bir kelimeyi anlayabilmişti. "Geldiler." Nereden bilebilirdi o gün, bu gelişin kaderi olduğunu.. Kaderi gelmişti.Gün doğmuş, gece olmuş yıllar geçmiş, ve aslında annesi 19 yıllık hayatını bu kelimeye sığdırmıştı. Gelmişlerdi..

editor-pick
Dreame-Editörün seçtikleri

bc

KAKTÜS| Texting

read
3.4K
bc

TYLER (Cherry 2)

read
6.0K
bc

KIRIK ANILAR MAHZENİ

read
4.1K
bc

Çobanaldatan

read
2.1K
bc

Yasak Sevda

read
85.4K
bc

Zor Ajanlar

read
1.5K
bc

PRENSİN KORUMASI

read
13.1K

Uygulamayı indirmek için tara

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook