Episode -14-

909 Kelimeler
Bölüm14 Uzun zamandır bu kadar çok yememiştim. Midemin şişkinliği, ağzıma kadar girecek diye korkmaya başlayınca ayağa kalktım ama ağırlıktan dolayı, yere düşme riskine girmek istemedim ve tekrar oturdum. Beni izleyen sevgilim ağzındaki lokmaları saça saça gülerken, aynı duruma düşeceği hiç aklına gelmiyordu. Aynı anda yemeğe başladık ve ben doymama rağmen hala yemeye devam ediyordu. Şişko! Diyeceğim de bir doksan altı olan birisinin şişko olması için her öğünde beş, altı porsiyon bitirmesi lazım. Yemeğini sonunda bitirdikten sonra, tabaklarını kaldırmak için ayağa kalktı ve eli ile karnını tuta tuta koydu tezgaha. "Ee bebeğim, komik miymiş?" Kaşlarını çatıp, baktı. Benim önündeki tabakları almaya yeltenirken ondan önce davranıp tezgaha koydum ve salona doğru olabildiğince yavaş yürümeye başladım. Her an midemi düşürebilirdim. Kendimi koltuğun birine atıp, Carlo'nun da aynısını yapmasını izledim. İkimizde göbeğimizi açıp baktık. Çok yediğimiz görüntümüzden bile belli oluyordu. Bu şekilde rahat edemeyince, onun bacaklarına kafam gelecek şekilde uzandım. Bir yandan karnımı ovaladım, diğer yandan onu izledim. Arada eğilip öpmeye çalışıyor ancak midesindeki şişkinlikten başaramıyordu. Komikti ama sanki bende ona acıktığımı hissedip kalkıyor ve öpüyordum. Yanaklarından hafif hafif siyah sakallar çıkmaya başlamış, beyaz tenine o kadar çok yakışıyordu ki. Ellerimi sakallarına koyduğumda yeni yeni çıkmaya başladığından, kaşındığı için elimi çekiyordu ama kaşıyınca uyuyacak gibi oluyor. Ellerimi sakallarından çekip, boynuna doğru yönelttim. Boğazındaki şişkinliğe dokunmak o kadar çok hoşuma gidiyordu ki. Uzandığım yerden kalkıp yüzüm, yüzü ile karşı karşıya gelecek şekilde kucağına oturdum ve dudaklarımı boğazıma bastırdım. Yavaşça geri çekildiğimde, gözlerini kapatmış bir şekilde olduğu yerde duruyordu. Ona baktığı fark etmiş olacak ki, açıp bana uzunca baktı ve kollarını bedenime dolayıp, beni kendine bastırdı. Yüzüm omzuna gömülmüş bir şekilde birkaç saniye bekleyip, tekrardan boynunu öpmeye başladım. Bu sefer kendimi daha çok bedenine bastırıyor, dudakların sanki yanıyormuş gibi, daha çok hızlı öpüyordum. Ağzımı hafif açtım ve küçük küçük dil darbeleri ile onun daha çok yanmasını istedim. Kafasını daha çok kaldırınca, amacıma ulaşmanın verdiği zevk ile morartmayacak kadar az bir şekilde emmeye başladım. Ellerini belime ve enseme koyup sıkmaya başlayınca, hormonlarımın bütün bedenime dağıldığını hissettim. Kendimi daha çok bastırıp, dudaklarımı dudaklarına doğr küçük öpücükler ile yaklaştırdım. Ellerimi yanaklarına koyduğumda, artık öpüşüyorduk. Gözlerimi kapattım ve dilimin onun diline sürtmesini daha çok hissettim. Beni bir anda kucağına alıp kaldırdı ve öpüşerek yatak odasına doğru yürümeye başladı. Direnmedim. Çünkü şu an bunu o kadar çok istiyordum ki, aklıma onunla ilgili kötü herhangi bir şey gelmiyordu. Beni yatağa koyup, kendisi de üstüme uzandı ve dudaklarıma iki tane öpücük kondurup, boynuma yöneldi. Onu daha çok hissetmek için hafif açık olan bacaklarımı daha çok açıp, dizlerinden kırdım. Bir elini bacağıma koyup bedenini bastırdı. Her yerimde hissediyordum ve daha çok istiyordum. Boynumda kuru yer bırakmayana kadar devam edip, yavaş yavaş aşağıya indi ve göbeğimin üzerinde durdu. Tişörtümü hafif kaldırıp bir öpücük kondurdu ve benden izin istercesine gözlerime bakıp bekledi. Hafifçe doğrulup tişörtümü çıkardım ve odada herhangi bir yere fırlattım. Ellerini kaburga kemiğime koyup, yavaş hareketler ile göğsüme çıkardı. Bu sırada dudaklarını göbeğimden yukarıya doğru sürüyordu. Göğüslerime ulaşınca sütyenimin üzerinden sıkmaya başladı. Dudakları da ulaşınca, kopçalarımı tek hamlede açtı ve bedenimin üst kısmını tamamen gözleri önüne serdi. Elleri ile bir yandan sıkarken, diğer yandan küçük dil darbeleri ile beni deli ediyordu. Sırtıma istemeden kavis veriyor, kendimi kontrol edemiyordum. Daha fazlası için şu an her şeyi yapardım. Hafifçe doğrulup, üzerindekini çıkarmaya çalıştı ama yapamayınca yardım ettim ve onunkini de umursamadan bir yere fırlattım. Spor yaptığı için bedenini güzel gözüktürecek kadar kasları vardı. İşim olmasa saatlerce bu görüntüyü izleyebilirdim. Tekrardan göğüslerime kapanınca yanıma ittirdim. Sol kolumun üzerine yatıp, sağ elim ile şortunun bağcığını çözdüm, şortunu aşağıya indirmeye çalışınca, doğrulup kendisi çıkardı ve artık bütün vücudu ile karşımdaydı. Bana bakacak şekilde yanımda uzanıp, gözlerime baktı. Soğuk elim ile sıcak erkekliğine dokununca gözleri geriye doğru gitti. Sıkıca kapattıktan sonra kapaklarını, derin derin nefes almaya başladı. Daha çok yaklaşıp, sağ elimi ile tamamen kavradım. Yavaş yavaş yukarı ve aşağya doğru hareket ettirdim. Artık tamamen kendini bırakmış gibi yatıyordu yatakta. Biraz daha devam ettim buna. En sonunda ona ssadığımı hissettim ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım. O kadar hızlı öpüşüyorduk ki, her an parçalanacakmışız gibi. Hızla üzerime çıktı ve şortumu, iç çamaşırım ile çıkarttı. İlk defa birinin karşısında bu şekilde duruyordum. Utanmıştım ama hazzımın önüne geçemezdi bu duygu. Bacaklarımı aralayıp üzerime bastırdı kendini ve tekrardan öpmeye başladı. Elini kadınlığıma koyup, daireler çizdi bir süre. Hiçbir zaman böyle bir şey hissetmemiştim. O kadar rahatlatıyor aynı zamanda da delirtiyordu ki, ne yapacağımı şaşırıyordum. Parmağını bir anda içime sokunca ağzımdan bir çığlık kaçtı. Ne çok sesli ne de sessiz bir çığlıktı. Ama bu bile Carlo'nun gözlerinin daha çok koyulaşmasına yetmişti. İçimde parmakları ile gelgit yaptı bir süre. Ellerim, bacaklarım, gövdem... Sanki bütün bedenim bir başkasının kontrolündeymiş gibi istemsiz bir şekilde hareket ediyor ve titriyordu. Parmağını içimden çıkarıp, kalçamı sıkmaya başladı. Erkekliğini bastırarak dudağıma küçük bir öpücük kondurdu ve kulağıma doğru yaklaştı. "İstiyor musun?" Sanki sabah, yeni uyanmış gibi çıkan sesi ile fısıldadı. Bu iki kelimenin bana bu kadar zevk vereceğini hiçbir zaman tahmin edemezdim. "Hemde çok..." Gözlerine bakarak söylemiştim bunu. Onun göz renginin tamamen kararacağını düşünememiştim. Komodinin çekmecesinden bir prezervatif çıkardı ve açtı. Ancak kullanmasını istemedim. Onu gerçekten hissetmek istiyordum. Emin olup olmadığıma baktı. Yüzümdeki istekli ifade onu ikna edince, erkekliğini tuttu ve bacaklarımın arasına getirdi. İlk başta sürttü ve sonra olabildiğince yavaş bir şekilde içime girdi. Ağzımdan çıkan nefes ve çığlık karışımı olan sese engel olamadım. Olmak da istemedim. Her içime girdiğinde bu iki harf kombinasyonu ile oluşan kelime ile rahatladım. Tamamen rüyada gibi hissediyordum kendimi. Hiç bitsin istemiyordum. Sonsuza kadar bu şekilde devam edelim. Vücutlarımız ile birlikte, ruhlarımız da karışsın istiyordum. BölümSonu
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE