Bölüm8
Elimde, hiç kullanmadığım ve kullanmayacağım bir makyaj malzemesi; beynimde, yaşadıklarımın tekrarı var. Bir de o çocuğum bir türlü aklımdan çıkmayan yüzü. Neydi bu? İlk görüşte aşk falan mı?
Bu sıralar aptal gibi, tüm gün boyunca yataktan çıkmıyordum. Hep içimde bir sıkıntı oluyordu sebepsizce.
Lavinia'nın neden Carlo'yu kontrol edemediğini anlamış değildim. Hala sevgilim dediğim çocuğun beni aldatıp, aldatmadığını bulabilmiş değilim. Şimdi de bu çocuk.
Tanrım! Ben, dünyanın en güçlü yaratığı, böyle saçma sapan dertlerim olmamalı...
Bağırma denilecek kadar sesli bir şekilde oflayarak ayağa kalktım. Böyle yatarak bir yere varabileceğimi sanmıyorum.
***
Carlo
Hava, yaz mevsiminde olmamıza rağmen soğuktu. Yani öyle olmalıydı. Hissetseydim eğer.
Artık hiçbir işe yaramıyordu, geliştirmek için götümü yırttığım bu beden. Hiçbir fonksiyonu kalmamış gibiydi. Sadece nefes alabiliyor, yemek yiyor, yürüyebiliyordum Antrenmanlarda yeni başlayan altı yaşında bir çocuktan farksızdım.
Elimdeki otuz beşlik votkanın kalan son iki yudumunu diktim. Önceden olsa boğazımdaki his ile yüzümü ekşitir, bu siktiğimin şeyini nasıl içiyorlar, diye kendi kendime sorardım. Şimdi ise ne ara bitti diye üzülüyordum. Önceden iki bardak ile uçarken, şimdi iki otuz beşlik şişe etki etmiyordu. Ah o eski günlere geri dönebilsem. En azından bu kadar para yatırmama gerek kalmazdı.
Bugün de, her akşamki gibi üvey babamla kavga etmiş, soluğu dışarıda, alkol satan herhangi bir süpermarkette almıştım. En kötüsü de bu olaya artık alışmıştım. Normal rutinim imiş gibi geliyor.
Rüzgarın gücü ile salıncakların sallandığı parkta, bir ağaç altında oturuyordum. Oturuyor muydum yoksa sızmış mıydım, tartışılır aslında. Şişemin ucunu ağzıma dayayarak, gerçekten bitti mi, diye kontrol ettim. Lanet olsun! Bitmişti.
Boğazımı temizleyerek ayağa kalktım. Şişeyi yakınımdaki bir çöp kovasına doğru salladım. Girmeyince, her ne kadar sinirlensem de dönüp almadım. Bunu yapabilecek, en küçük enerjim bile yoktu.
Eve mi gitsem, yoksa bir şişe daha mı alsam diye düşünerek yürümeye başladım. Marketin yanına geldiğimde arkamı döndüm. Sadece elli metre vardı park ile aramda ama bu bile beni üşendirmişti. Markete son kez bakıp, yoluma devam ettim. Babamın uyumuş olması için dua ede ede yürümeye başladım ki bir salak bana çarpana kadar.
"Kör müsün yoksa aptal mı?" Dümdüz yolda nasıl arkamdan bana çarpabilirdi ki? Kafasını üzerindeki sweetshirtün kapüşonu ile örttüğü için yüzünü göremiyordum Bir de uzun boyluydum ve kızda kendi çapında uzun olmasına rağmen, yüzünü göremeyeceğim kadar aşağıdaydı.
Sonunda yavaş yavaş yüzünü kaldırdı ve kapüşonunu açtı.
"Evet, bu şekilde yaparsan daha iyi görebilirsin aptal kız." Yüzümü şaşkın bir surat ile izliyordu. Gece gece bir deliye çarpmış olamazdım değil mi?
Karanlıktan dolayı ne teninin ne de saçlarının rengini görebiliyordum ama masmavi gözleri, ben buradayım, diye bağırıyordu. Her ne kadar tam yakalayamasam da, çok güzeldi. Bu güzel ne yazık ki bana aptal aptal bakmaktan başka bir şey yapmıyordu. Gözlerimi devirdim ve arkamı döndüm.
"Bu saatte neden ortalıkta geziyorsun. Yoksa sevgilini mi aldatıyorsun?" kolumu tutup çekmesi ve sorduğu soru ile olduğum yere çivilendim. O kimdi de bana bu tarz sorular sorma hakkı buluyordu kendinde?
"Sen kimsin de bana bu tarz sorular sorabiliyorsun? Alicia'nın arkadaşı mısın yoksa?" olabilecek en mantıklı şey buydu ama Alicia'nın bu kadar güzel bir arkadaşı olsaydı, tanırdım.
"Sorumu cevapla!" Cidden, iyi miydi?
"Tanrım! Yeterince derdim yokmuş gibi bir de aptallarla uğraşıyorum." Gözlerini kocaman aaçarak, aptal aptal bakmaya devam etti. Buna bir son vermeliydi çünkü ciddi anlamda sinirlenmeye başlıyordum artık. Bir anda ellerini şakaklarıma koyup bastırmaya başlayınca neye uğradığımı şaşırdım. Bu da neyin, nesiydi?
"NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUN! DELİ MİSİN LAN! KIZ OLMASAN SENİ YERE SERERİM. UZAK DUR BENDEN!" Bir anda ellerini tutup ittirdim ve arkamı dönüp uzaklaştım. Sikerler! Her defasında böyle aptallara denk gelmek zorunda mıydım?
Her ne kadar aptal ya da deli olsa da, onda beni ona çeken bir şeyler vardı ve bunu bu sarhoş halimle bile hissediyorsam, o kızda cidden bir şeyler vardır.
BölümSonu