Duru Babam yanımda iki gün kaldı. O iki gün, hayatımın en sakin, en güvenli günleri gibiydi. Bu süre boyunca yalnızca onunla vakit geçirdim. Babamın yanımda olması, kelimelere sığmayacak bir şifaydı adeta. Yaralarım hâlâ kapanmamış, kalbimdeki acı dinmemişti ama o bana ayakta kalmak için sebep, devam etmek için güç veriyordu. Babam dönmeden bir gün önce annem aradı. Yine o soğuk, mesafeli sesiyle, sanki bir zorunluluğu yerine getiriyormuş gibi “Geçmiş olsun, dikkatli ol,” dedi. İçinde gerçek bir duygunun olmadığı birkaç kelime… Annemden dolayı içimdeki yara da hâlâ tam anlamıyla kapanmamıştı. Yalnızca kabuk bağlamıştı. Fakat ben artık o kabuğu soyup kanatmaktan vazgeçmiştim. Büyüdükçe mi, yoksa alıştıkça mı bilmiyorum… Ama bildiğim tek bir şey vardı: Babamın varlığı, benim için her şeyin

