
Karanlık bedenimi esir almaya devam ederken tenimde gezen dil darbeleri bedenimi ıslatmaya devam ediyordu.Göğüslerimi avuçlayan iri avuçları kalçalarımı arsızca yoğuruyor onun esiri olmaya devam ediyordum.Boynumda gezinen sıcak nefesi nabzımı tüm nefretiyle hızlandırıyordu.
Yüzümdeki maske iplerine parmaklarını uzatarak çözmeye çalıştığında kasıklarına ve kulaklarıma arsız cümlelerini fısıldayarak ona kendimi bastırdığımda tüm sertliğini kadınlığımda hissediyordum.Bana bahşettiği erkeksi inlemesi kulağımı okşarken ona duyduğum arzu tutku,kin ,nefret ve intikamım her salise sönmeyecek bir yangın gibi körüklenmeye devam ediyordu.Dudaklarına dudaklarımı bastırdığımda hırıltıyla nefes vererek pozüsyonumuzu değiştirdildamaya başladı."Bu yatakta belini kırılana kadar seni becereceğim."Ona nefretim büyümeye devam ederken içimdeki intikam zehirli bir hançer gibi kalbine saplanmak istiyordu.Dakikalarca birbirimizin olurken birbirine dokunan tenlerimiz intikamımla erimişti.Doğduğum gün bu nefret bana aşılanmıştı o hâlâ üzerimdeyken maskemi tutan ince bıçağı saçlarımın içinden çıkararak maskeyi diğer tarafa fırlatmıştım."Yüzüme bak Marcus."Erkeksi inlemesi kulaklarımı tırmalarken arzu tutku ve şevhetle yoğrulan siyah gözleri mavi gözlerimde boğulmaya mahkum kaldı."Yüzüme bak Marcus bu gördüğün son yüz olacak."Gözleri yüzümde gezinirken Kalbine zehirli bir hançer saplamıştım.Çıplak bedeni üzerinde bir kum torbası gibi yığılmış onu yataktan aşağıya itmiştim.Ağzından gelen kanlı köpükler onu son görüşüm olmuştu.
"İntikamım gibi ruhunuda öldürdüm Marcus."
onu karanlığın esiri olan demir kapıların arkasında ölü bedeninin çürümesini izlemeye yemin etmiştim.Ben Lia Perlas Karanlığa Esir olmuş bir kadın.

