bc

BIRAKMA BENİ

book_age18+
411
TAKİP ET
2.6K
OKU
HE
kickass heroine
mafia
tragedy
secrets
like
intro-logo
Tanıtım Yazısı

Mahir sevdiği kadın için mafya ailesini ve ailesinin getirdiği tüm imkanları elinin tersiyle itmiş bir adamdır..Tek hayali doğacak bebeği ve karısı Azra ile birlikte sımsıcak yuvalarında mutlu ve huzurlu yaşayabilmekti..

Ama peşini bırakmayan geçmişinin, hayatlarını kasırgaya sürükleyeceğini nereden bilebilirdi ki..

chap-preview
Ücretsiz ön okuma
~ BÖLÜM 1 ~
Mis gibi orman havasını içime çekerken, bugün eve döneceğimiz içinde üzülüyordum... İki gündür Mahir ile başbaşa bir dağ evindeydik...Kocama ait olan ama benim daha yeni haberdar olduğum dağ evi... Belime sarılan kollarla irkilsemde, sıcaklığını aldığım adamıma kedi misali sırnaşmıştım... "Birileri çok durgun bugün..." "Yaa Mahir, biraz daha kalamaz mıyız..." Saçlarıma konulan öpücüklere bir yenisi daha eklendiğinde, kolları arasında dönerek yüz yüze gelmemizi sağladım... "Güzelim bende senin kadar çok istiyorum...Ama bu dağ başındayken, ya bebişimiz erken gelmeye kalkarsa..." Gözlerimi kocaman açarak ağzımı kapatmıştım avuç içimle..Bu benim hiç aklıma gelmemişti ki... "Ay ben bunu nasıl düşünemem..." "Ben ikimiz yerinede düşünürüm güzelim...Sen keyfini çıkart..." diyerek dudaklarıma bir öpücük bıraktığında, jöle misali oldu tüm bedenim... "Ağzını yüzünü ısırasım geliyor oğlum senin yaaa..." Başımı göğsüne yaslayıp kollarımı beline doladıktan sonra, öyle bir kahkaha patlattı ki başım bir iki kez tekrar göğsüne çarpmıştı... "Nerede o küfürbaz Azra..Nerede bu ağlak ve sulu göz anne adayı..Hey gidi günler hey...." Yumruğumu omzuna geçirdiğimde, o eşşiz kahkahasını tekrar işitmiştim... Kalbim resmen amuda kalkıp tekrar yerine yerleşmişti...Her zamanki gibi.. "Eski Azraya dönmemi istemiyorsan sus istersen zengin bebesi..." "Ben senin her haline hastayım hatun...Hala anlayamadın mı..." Gözlerimi kapatarak aşina olduğum kokusunu içime çektim.. Bu adam huzurdu, bu adam mutluluğumdu.. Sadece bana ait olan kocaman bir yüreğe sahipti.. Bin şükür ki, Rabbim karşıma onu çıkarmıştı ve benim yapmıştı. ??? Dağ evinden geldiğimizde Mahirin kuzeni ve aynı zamanda yan komşumuz olan Emiri evimizde görünce şok olmuştum. Kendi elleriyle sevğilisi çiseme yemek yediriyordu..Emir ve bir kadına yemek yedirmek..Cümlenin bile uyumsuz bir iticiliği var yeminle yahu. Ex kankam diye söylemiyorum, hatunlar üzerine mastır yapmış bir adam iki günde bu hallere geldiyse..Artık gerisini hayal bile edemiyordum... Kısaca selamlaşma ve özlem gidermemizden sonra şimdide yemek masasına oturmuş dördümüz okey oynuyorduk... Kim kiminle takım tahmin edebiliyorsunuzdur büyük ihtimalle... "Emir sikicem şimdi atacağın taşı...Lan çikolatasını paylaşamayan çocuklar gibi iki saattir düşünüyorsun..." Emir Mahire gözlerini kısarak bakarken, masanın altından Çisemi dürteleyerek " izle " işareti yapmıştım. Şimdi o işaret nasıl yapılıyor demeyin anlatamıycam, çünkü strese girersem doğurma olasılığım çok çok yüksek...Neyse sakinim, sustum... "Al lan al...Amma dırdır ettin karı gibi...Bizim kumarhanemiz yok, sizin kadar profesyonel degiliz...." Mahir dişlerini sıkarak sabır dilenirken, elindeki taşı Çiseme uzatmıştı. Çisem taşı aldı evirdi çevirdi.Sonra tekrar evirdi çevirdi ve Emire baktı.. Allahım görende atomu moleküllere ayırmaya çalıştıklarını düşünecek.. Çisem oyunu oynadığında bende hemen elimden taşı çıkarıp Emire uzattım...Eeee kocam kim... Emir elini oynadığında, Adamım hemen okeyi açıp eli bitirmişti... "Oynamıyorum lan ben...Kesin taş çaldınız...Dört elide sizin kazanmanızın bir açıklaması olamaz..." Mahir Emirin ensesine bir şaplak indirince, Çisem hemen yerinden sıçrayıp Alinin yanına tabiri caizse uçtu ki, hemde ne uçmak.. "Yaaa Mahir abi nasıl vurdun öyle kıpkırmızı olmuş..." derken aynı zamandada Emire, "canın yandı mı..." diye soruyordu... Emir 32 diş sırıtırken gözlerimi devirmeden edemedim.. "Ne aşk ama...Gözlerim yaşardı, nerede benim mendil kutum..." derken iki çift göz bana öldürücü bakışlar atarken, sustuğumu belli etmek için elimi fermuar çeker gibi dudaklarımda gezdirdim.... "Sen çok konuşma istersen fok balığım.Hala isim çalışmalarına son vermiş değiliz..." Emir benim sinirden değişen yüzümü keyifle izlerken, bende birşeyler yapsana gibisinden Mahire bakıyordum... "Bu gece bu işi bitirelim bence...Artık çocuklarımın senin o yavşak ağzında sakız olmasını istemiyorum...." diyerek yerinden kalkan Mahire minnet dolu bir bakış attım... "Hey oğlum hey sen kiminle dans ediyon" demek istediğim Emire sadece sırıtarak bakabilmiştim... Ellerimle alkış tutup yerimden kalktığımda, Emirde oflayarak Çisemin elinden tuttu ve bizimle beraber koltuklara geçtiler... "Şimdi...Herkes aklındaki isimleri kagıtlara yazıcak...Sonra hepsini karıştırıcaz ve bir isim Azra bir isimde ben çekicem kabul mü..." Ben heyecanla kağıt kalemi çıkarırken, Emir öküzü yine itirazda bulunmuştu... "Neden siz çekiyormuşsunuz...Hem hani iki isimli olucaktı ve birini sen birinide ben koyucaktık..." diyerek Mahire sesini yükseltmişti...Çisem buna fazla elektrik vermiş anlaşıldı... "Çocuğun anne ve babası biz olduğumuz için biz çekicez kuzen...İstersen artık sus...Sinirlenmeye başlıyorum çünkü..." "Bende baba yarısı sayılırım...Allah Allah yaaa...Amma karı köylü çıktın sende..." Mahir hızla yerinden fırlayıp, Emirin yakasına yapışınca ne olduğunu anlayamamıştık bile Çisem ile.. "Ne demek lan yarı babası sayılırım...Sikerim senin o içi boş olan beynini...." "Ha yani karı köylü olduğunu kabul ediyorsun..." diyen Emirin kafasına balyozla vurasım geldii...Çivi verin bana çivi... Gebericek burda, hala laf ebeliği yapıyor salak... "Emir sus artık..Neden damarına basıyorsun..." diyerek uyaran Çisemi duyan Emir, ellerini teslim olurmuş gibi havaya kaldırınca bende Mahirin kolundan çekip yerine oturmasını sağladım... "Kimin karı köylü olduğu belli...Sen daha üçüncü günden böylesin lan...İlerde börek falanda açarsın sen..." Elimi Mahirin ağzına kapayıp, kaşlarımı çatmıştım... Kavgaları yüzünden çocuklarımın isimleri tehlikeye giriyordu resmen... "İkinizide gebertirim, şu isimleri seçelim...Yoksa bak geliyorlar bana sağdan sağdan..." Çisem hemen kağıtları parçalara ayırmaya başlamıştı...Önce Çisem yazdı beğendiği isimlerini ve sonra katlayarak ortadaki fanus'un içine attı... Sırayla hepimiz aynı işlemi tekrarlamıştık... O kadar heyecanlıydım ki...Aslında kendi yazdığım isimlerin çıkacağından emin olmasamda, içim içime sığmıyordu...Sonuçta isim bir boncuktu ve ben artık bebeğime ismiyle seslenmek istiyordum... Çisem fanusu eline alıp içindeki kağıtları iyice karıştırdı ve önce bana sonrada Mahire uzatarak birer tane seçmemizi sağladı... "Önce sen aç..." dedim heyecanla Mahire bakarken... Başını sallayarak elindeki kağıdı açtı ve gülümseyerek bize çevirdi... "ELA...Ayyy inanmıyorum...Benim yazdığım isim çıktı Mahir..Bu ismi oldum olası çok sevmişimdir ben..." dedim koca karnımla yerimde zıplamaya çalışarak... "Hadi şimdi sıra sende..." Parmak uçlarım bile uyuşmuştu sanki heyecandan...Kağıdı açtığımda, kocaman gözlerle Mahire baktım... "AYZA" Oturduğum yerde kayarak Mahirin kolları altına girdiğimde, hem ağlıyor hemde gülüyordum... Yazdığım isimlerden biri zaten Ela ismiydi...Ama ikinci isim benim yazdığımdan çok daha güzeldii... "Mahir, Azra ve Ayza " dedim rüyalar alemine dalarak.. Çisem ile Emire baktığımda, Çisem durumdan memnun olsada Emir kollarını birleştirmiş trip moduna girmişti bile... "Bakalım diğer isimlerde ne varmış..." diyerek kucağıma aldığım kağıtları tek tek açmaya başlamıştım... Bir tane Ada ismi çıkınca Mahire bakmıştım...Ama o omuz silkerek kulağıma yaklaştı ve "% 25 şansımı en iyi şekilde kullanmak istedim...Ve sonuç..." diye fısıldadığında, Ada isminin sahibini öğrenmiş oldum..Düşündüğü isimler çok hoştu.. Sonraki kağıtlarda, Aslı,Buse, Mira isimleri çıkmıştı...Hepside birbirinden güzeldi bence.. Son kağıdı açıp yazan ismi görünce yüzüm düşmüştü aniden...Bu ne lan... "Dürdaniye mi..." Emiri parçalara ayırma potansiyelim şu anda maksimum seviyedeydi... "Ya sen kafayımı yedin. Kabul etsek kızımızın adı Dürdaniye mi olucaktı yani.." "Nesi varmış...Mis gibi isim işte...Hem büyüdüğünde babasının yerine geçerse düşünsene, nasıl bir ağırlığı olurdu...Mafya anası Dürdaniye Kara." diyerek elinide havada manşet açar gibi iki yana açıp, sonrasında kahkaha atmaya başlayınca yanımdaki yastığı yüzüne fırlattım... "Allah akıl dağıtırken sen kapı arkasında kaldın kesin...Ondan hep bu hallerin..." Biz birbirimizi yemeye devam ederken, evin kapısı çalmıştı... Çisem yerinden kalkarken, Emir bileğinden tutarak kalktığı yere geri oturttu ve kendisi ilerledi kapıya... Çisemin yüzündeki utangaçlıkla karışık mutluluk, radarımdan kaçmamıştı tabiki... Salona geri dönen Emir direk Mahire bakarken, az önce eğlenen yüzünden eser kalmamıştı...Ters giden bişeyler olduğunu anlamıştım.. "Kuzen, misafirin var..." dediğinde arkasında içeriye gelen Melihi farkettim... Melih Mahirin tek ve olmasada olur dediğimiz kardeşiydi.. Mahir hızla ayağa kalkarken, ellerim karnımda gözlerim ikisi üzerinde gelip gidiyordu... Her ne kadar Melih'den hazetmesemde, o kocamın kardeşiydi ve aralarını açmaya hakkım yoktu. "Abi..." demesine rağmen, Mahirden bir cevap alamamıştı.. Melih babasının izinden giden ve kirli işleri için abisini bile feda edebilecek bir nankör bir adamdı..Eskiden yaptıkları ve yapmaya çalıştığı pek çok şeye şahit olmuştum ne yazık ki.. Mahirin yumruk yaptığı ellerine dokunduğumda, irkilerek bana döndü... Gülümsemeye çalışarak gözlerimle konuşması için teşfik ettim onu... Bakışmamızı bölen ise Melihin ağzından dökülen sözcüklerdi... "Abi...Babam yoğun bakımda...Durumu hiç iyi değil...Sana ihtiyacımız var...." Neden içimden bir ses, huzurumuzun son kullanma tarihinin bittiğini fısıldıyordu..

editor-pick
Dreame-Editörün seçtikleri

bc

HÜKÜM

read
224.2K
bc

AŞKLA BERDEL

read
79.1K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.7K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
523.1K
bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.3K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.9K

Uygulamayı indirmek için tara

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook