Ağa'nın LanetiUpdated at Sep 22, 2025, 11:00
Mardin’in tozlu yollarında, Surayn Aşireti’nin gölgesinde, tutku ve töre çarpışıyor. Dijvan Surayn, kara sakallı, kaslı bedeniyle bir ağa; gözlerinde ihanetle yanmış bir ateş taşıyor. Roza Karacan, İstanbul’un modern dünyasından koparılıp törelerin zincirine vurulmuş bir doktor. Berdel, onları bir yatağa hapsediyor; ama bu birleşme, sadece bedenlerin değil, ruhların da savaş alanı.
İlk gecede, loş konakta, Dijvan’ın sert elleri Roza’nın teninde kayıyor. Nefesi, onun boynuna değdiğinde, Roza’nın kalbi korku ve arzuyla çarpıyor. Çıplak bedenleri, ay ışığında dans ederken, inlemeler taş duvarlarda yankılanıyor. Dijvan’ın parmakları, Roza’nın en gizli yerlerini keşfeder; her dokunuş, bir teslimiyet mi, yoksa bir isyan mı? Roza, direniyor, ama bedeni ona ihanet ediyor – her öpücük, her hareket, onu daha derin bir hazza sürüklüyor. Dijvan, “Sen benimsin,” diye fısıldarken, Roza’nın tırnakları sırtında izler bırakıyor. Bu, bir esaret mi, yoksa yasak bir tutku mu?
Töre, affetmez. Her gece, yeni bir birleşme; her dokunuş, daha yoğun bir arzu. Ama sırlar, bu ateşi zehirleyecek. Dijvan’ın geçmişi, Roza’nın ailesiyle kanlı bir bağ taşıyor. İntikam, aşkın gölgesinde pusuda bekliyor. Her gün yayınlanacak 1000 kelimelik bölümler, bu şehvetli ve tehlikeli dansı bir adım öteye taşıyacak. İlk bölüm, berdel gecesinin ateşli ritüeliyle başlıyor: Terle ıslanmış bedenler, birbirine dolanırken, Roza özgürlüğünü mü kazanacak, yoksa töreye mi teslim olacak? Bu karanlık, tutkulu yolculuğa hazır mısınız?