"Baba! Baba dur! Yapma!"Babam beni dinlemeyip kolumdan çekiştirmeye devam etti. Bakışları tek bir yere odaklanmıştı. "Baba, bırak beni! İstemiyorum, bırak!"Durmadı. Gözünü diktiği yere ulaşır ulaşmaz beni tanımadığım bir adamın önüne fırlattı. Başımı kaldırıp ayaklarının dibine düştüğüm adama baktım. Bu adam kimdi, babam beni niye onun önüne atmıştı bilmiyordum.Öğrenmem uzun sürmedi çünkü karanlık geceyi babamın kılıç gibi keskin sesi böldü."Malik Çağhan! Oğlumu bırak, sana onun yerine kefaret olarak kızımı veriyorum!"
Az önce gördüklerim göğsümü delip geçerken hıçkırdım.
Mert arkamdan yetişip kolumu tutarak beni durdurdu.
"Yeter Alya, doğru evine gidiyorsun!"
Onu göğsünden itekleyip yüzüne doğru bağırdım.
"Doğru, gideyim de sen işini rahatça gör!"
Mert'in yüzü sinirle kasılırken o da benim gibi bağırdı.
"Rahip miyim kızım ben?! Ne sanıyordun, bunca yıl senin büyümenin mi bekleyecektim?!"
Duyduğum cümleyle hayallerim bir bir kırılırken ona üzgün gözlerimle baktım.
"Beni bir kez bile kabul etmedin-"
Mert sanki duymaya dayanamıyormuş gibi sözümü kesti.
"Saçma sapan konuşma Alya!"
Gözlerinden ateşler çıkıyordu.
"Sen kendini o...pularla niye kıyaslıyorsun!"
Hınçla karşılık verdim.
"Benim o kadından neyim eksikti?!"
Mert öfkeyle beni kendine çekip sorumu cevapladı.
"Sen kulüp köşelerinde s.kilecek kız değilsin!"
------
Yeraltı dünyasının en güçlü ailelerinden birinin veliahtı Mert Arslanlı ve ona gördüğü ilk andan beri kafayı takan Alya Bozo'nun çocukluktan yetişkinliğe uzanan aşkının hikayesi..
"Üstündekileri çıkar."
Kalbim delicesine çarparken başımı iki yana salladım.
"İstemiyorum."
Fısıltı gibi çıkan sesim merhametsiz yüreğine ulaşamazken bir kez daha tekrarladı.
"Üzerindekileri çıkar Vera."
Gözümden bir damla yaş düşerken çaresizlikle itiraz ettim.
"Seninle sevişmeyeceğim."
Arslan bana doğru attığı birkaç adımla aramızdaki mesafeyi sıfırladı.
"Sen benimle sevişmeyeceksin Vera ama ben seni canımın istediği her an s.keceğim."
° ° ° °
Güzelliğiyle herkesi büyüleyen Vera ile yüreğinde bir gram merhamet taşımayan Arslan Arslanlı'nın hikayesi..
"Ne yaptın bana?!"
"Ne istediysen onu yaptım a..na koyayım! Sanki zorla s.kmişim gibi zırlayıp durma!"
"Ben böyle bir şey istemedim! Nasıl yaparsın bunu Allah'ın cezası?!"
"Ulan kadın, sen zorla gelip girmedin mi koynuma?! Bana bak kes sesini, yoktan yere elimde kalma! Yemin ederim buraya gömerim seni!"
▪︎ ▪︎ ▪︎ ▪︎
Karanlık dünyanın bıçkın delikanlısı Bozo, fırtına gibi eserken limanına sığınmış minik bir kayığa meftun olursa..
"Kafasını dinlemeye ihtiyacı var dedim, rahat bırakayım dedim... Nasıl olsa biraz düşünür geri döner dedim... Sen ne yaptın? Koşa koşa o adamın yanına mı gittin Adin?!"
Adin salonunda bulunan koltukta otururken Savaş yerinde duramıyor, oradan oraya volta atıyor bir yandan da azarını çekiyordu.
"Söylediklerine dikkat et Savaş."
"Neyine dikkat edeceğim? Yalan mı söylüyorum? Sana bir daha o adamla görüşmeyeceksin dedim! Sen ne yaptın, daha-"
Adin hırsla sözünü kesti.
"Senin emir erin değilim! Sen istemiyorsun diye kimseyle görüşmeyi kesecek de değilim, kendine gel! Beni sakın her dediğini yapan adamlarınla karıştırma!"
"Sana emir erimsin demedim! Ulan gavat mıyım ben? Ne yapayım, adam sana ilan-ı aşk etsin ben de izleyeyim mi?"
"Biz o olayı çoktan unuttuk!"
Savaş kadını kolundan tutup sertçe kendine çekti.
"Sakın bir daha o adam ve kendin için biz deme! Yemin ederim öldürürüm o herifi!"
----------
Adalet peşinde koşan, gözü kara, güzel mi güzel bir avukat..
Yeraltı dünyasında kimseye merhamet göstermeyen acımasız mı acımasız bir baron..
Savaş Arslanlı'nın Adin Aladoğan'a vuruluşunun hikayesi..