Sen demedin mi, “Ben olsam gider kaçırırdım,” diye? Ben de öyle yaptım,” demişti.
Kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü resmen.
“Ben sana git intihar et desem, gidip intihar mı edeceksin Ahmet?” dedim sinirle.
“Evet, çünkü sen hanımağa’sın. Sen ne dersen ben onu yapmak zorundayım,” demişti pişkin pişkin.
“Ha şimdi ortaya beni sürerek sıyrılmaya çalışıyorsun, ama hiç kusura bakma, kurtuluşun yok! Bittin! Konağa geçin, geliyorum,” deyip kapattım telefonu yüzüne.
Bizim şaşkın şaşkın bak Seyit Ali’ye,
“Gidebilir miyiz lütfen?” dedim.
“Pardon, gidelim,” demişti.
“Şey, ben anlamadım. Siz kızı istediniz de vermediler mi? Bu yüzden mi kaçırmış Ahmet?” dedi.
“Yok, bizim kızı istememize fırsat kalmadan kaçırmış,” dedim.
“Allah Allah… Neden böyle bir delilik yapmış ki? Hem de buralarda böy
