3.BÖLÜM

1264 Words
İrina Bütün alanda dolaştıktan sonra ormanlık alana gitmeye karar verdim. Kurtların durumuna da bakmalıydım. Kokumu gizleyip bölgelerinde gizlice dolaşmaya başladım ve gördüğüm şey ile durdum.Birkaç km ötede bir grup vampir pusu kurmuş kurtlara saldırmak için bekliyordu. Hemen müdahale etmek istemiyordum biraz onları izlemeye karar verip beni göremeyecekleri bir ağaca oturup onları izlemeye başladım. Ağaç tepelerinde bekleyen yüze yakın vampir aşağıda etrafa bakan otuza yakın kurdu izliyordu. Yüz vampire karşı otuz kurt ... Gerçekten erdemli bir hareket diye içimden geçirerek güldüm. Kurtlar hiçbir şeyden haberleri olmadan etrafı kolaçan ediyordu sonra bir anda çete başı olduğunu gördüğüm vampirden onay alıp saldırmaya başladılar. Neden savaşmak zorundalar ki isteseler barış içinde de yaşayabilirlerdi buna bin yıl önce şahit olmuştum gerçi beni öldürmek için iş birliği yapmışlardı ama sonuçta beraber oldular mı oldular.... Onları izlerken ormanın derinlerinden bir grup kurdun daha geldiğini gördüm ve içlerinde alfa da vardı. Merakla onları izlerken Alfanın korkusuzca birçok vampiri nasıl devirdiğini gördüm. "Sürü çok şanslı " dedim Kurtlar bütün gücü ile saldırıyor ancak vampirlerin sayıları çok fazla olduğu için en sonunda dayanamayıp yakalanıyorlardı. Yakalanan Kurtları kafes gibi bir şeyin içine atıp diğer Kurtları yakalamak için tekrar alana gidiyorlardı. Bakışlarım alfaya bir ara takıldı resmen sekiz vampir ile savaşıyordu o da çok fazla dayanamayacaktı ki dediğim de oldu. Onu da etkisiz hale getirip kafese attıktan sonra diğer üyeleri de kısa sürede alt ettiler. Şu an bütün sürü yakalanmıştı ve vampirler özellikle alfayı yakaladıkları için bu durumu kutluyordu. İğrenç!! Asırlar geçtikçe vampirler daha karaktersiz oluyordu eski vampirler Kurtları avlasa bile asla bu şekilde davranmazlardı. Vampirlerin başı olan kişi, Alfanın olduğu kafese gidip onunla uğraşmaya başlayınca dikkatimi onlara verdim. Adı Haryy olan vampir şansını gerçekten zorluyordu. "Tabi kafesin içinde olan Alfa ile uğraşmak daha kolayına geliyor " Gözlerimi devirip alfaya bakmaya başladım. Bu durumda olmasına rağmen hâlâ aklını kullanıyordu. Vampiri kışkırtıp dışarı çıkmaya çalışıyor. "Akıllıca " dedim gülerek.Sonra Alfayi incelemeye başladım dikkatimi çekmişti. Yaklaşık 1.94 boyu vardı. Kısa kumral saçları ve benim gibi orman yeşili gözleri vardı. Tişörtünün kapattığı alanlar dışında kalan kaslı kolların da dövmeleri görünüyordu . Her kızın arzulayacağı tipti. Ve en önemlisi cesurdu... Onları izlemeye devam ederken Haryy başka bir kafese katliamı başlatmak için yönelince; "Evet şimdi başlıyoruz işte " deyip yerimden çıktım. İnsan kokusu salmaya başladım vampirler bu kokuya çıldırırdı dikkatlerini çok rahatlıkla bozabilirdim. Kokuyu yaymam ile bütün herkesin bakışları bana kaydı. Çoğu şaşkın bir şekilde bana bakıyordu bu insanın burda ne iş vardı gibisinden diğerleri ise gecenin ilerleyen saatlerinde eğlenecek oyuncak buldukları için seviniyordu. Haryy'e doğru yavaş adımlarla ilerledikçe adamın gözleri şaşkınlıkla açılıyordu.Onun ilgisini baya çekmiştim ve aklından şu an İğrenç şeyler geçirdiğine kalıbımı basarım. Ona doğru gittikçe o da kendine gelip bana doğru yüzünden İğrenç bir ifade ile gelmeye başladı. "Bak bakk. Güzelim senin bu saatte ormanın içinde ne işin var" birasını yudumlayıp tekrar bana baktı. Oyun mu istiyorsun Haryy peki oynayalım bakalım. "Şey yolumu kaybettim " deyip onun birkaç adım uzağında durdum. Arkasında olan vampirler kahkaha atıyordu bazıları " Yolunu mu kaybetmiş o zaman yardımcı olalım " diye dalga geçiyoryorlardı onlardan bakışlarımı alıp lidere döndüm "İlerde kamp alanı var orda kamp yapıyorduk ama biraz ormanda dolaşmak için gruptan ayrıldım. " ona düz bir ifade ile bakıp devam ettim." Sonuç kayboldum işte " Haryy bir kahkaha atıp bana doğru geldi ve elini omzuma atıp beni iyice kendine çekerek, " Başkaları da var yani .. Tamam seni ben oraya götürürüm " dedi gözlerinde İğrenç bir ifadeyle "Belki biraz seninle eğlenirizde" pis alkol kokan nefesi yüzüme vuruyordu. "Altımda zevkten çığlık atmanı sağlayabilirim. Seninle işim bittiğinde güzelim zevkten kendinden geçmiş olacaksın " deyip ellerini göğüslerime doğru hareket ettirmeye başlayınca Arthur kafesin içinden bağırmaya başladı "Bırak lan insanı!!! " Haryy gerçekten salaktı. Normal bir insan korkudan şu an bayılmıştı sonuçta karşısında kurt adamlar ve vampirler vardı.Ben ise hiçbir şekilde korku belirtisi göstermiyor ifadesiz bir şekilde ona bakıyordum ve bunun farkında bile değildi. Şu an tek odak noktası beni becerip kanımın son damlasına kadar içtikten sonra öldürmekti. Benden bakışlarını çekip bağıran Arthura doğru, " Merak etme fazla acı çekmesine izin vermicem hoşlandım ondan " deyip bana dönüp pis bir şekilde sırıttı. "Haa benden sonra seninle eğlenmek isteyen diğer vampirleri bilemem" dedi.Bunu demesiyle arkasında olan vampirlere doğru saliseninde altında bir hızla ilerleyip hepsini öldürdükten sonra Haryy fark ettirmeden tekrar önünde durdum. Sadece geçiş sırasında ufak bir rüzgar esince afalladı ne oldu dercesine. Biraz önce beni bırakması için bağıran kurtlar Haryy'nin arkasında ki vampir leşlerine şok olmuş bir sekilde bakıyordu. Kimseden çıt çıkmıyordu herkes olayı anlamaya çalışıyordu. Harry doğru yaklaşıp, "Hangi vampirler?" diye kısık bir sesle konuştum. "Hangi vampirler mi?" kahkaha atıp bana göstermek için arkasına döndü ve gördüğü manzara karşısında donup kaldı. Bi beş saniye kendisine gelmesini bekledim . 'Hadi ama idrak et artık salak' diye sıkılmış bir şekilde onu bekledim . "Noldu lan burda!" şoktan kurtulup konuşabildi sonunda ama bu seferde gerizekali beni bırakıp onlara doğru gitti. Daha fazla dayanamayıp "Hey Haryy!" diye bağırdım. Bana döndü ama aklı hâlâ yerdeki arkadaşlarındaydı. "Sıkıldım hani beni eğlendirecektin" dedim. Kurtların hiçbiri yerinden hareket dahi edemiyordu hepsi donmuş bir şekilde bana bakıyordu. Haryy bana hızla geldiği zaman beni tutmasına izin vermeden boğazına ellerimi geçirip kuvvetli bir şekilde toprağa yatırdım. O kadar sert vurmuştu ki bedenini bir kaç kemiğin kırılma sesi geldi .Korku dolu gözleriyle bana bakıp ; "Ki- kimsin sen?!" diyebildi acı içinde. "Valla birçok ismim var aslında. Bazıları bana göklerin kraliçesi anlamına gelen Juno der bazı kabileler son doğan çocuk anlamına gelen zeta der ve buna benzer bircok ismim var ama gerçek ismim İrina " şu an eğlenerek bakıyordum ona. "Sizin gibileri hizaya getirmek için uğraşan biriyim" dedim ve daha fazla beklemeden kafasını gövdesinden ayırdım çok fazla sabır göstermiştim salağa. Kafamı kaldırıp ölen vampirlere baktıktan sonra kurtlara döndüm.Kafesin birinin önüne geldiğimde içindeki kurtlar bir anda savunma moduna geçip bana vahşi bir sekilde bakıp hırlamaya başladılar. Alfa, " Dokunma onlara!" diye kükreyip kuvvetli bir şekilde demir parmaklıkları zorluyor, dışarı çıkmaya çalışıyordu. "Sakın ol Alfa onlara bir şey yapmayacam" dedim gözlerimi devirerek ve kafesin parmaklıklarını kuvvetli bir şekilde çekip yerinden sökünce kurtlar serbest kaldı. Bu hareketime bi an afalladilar ama serbest kaldıklarını gördükleri an etrafımı sarmaya başladılar. Hadi ama cidden mi! "Kurtlarına söyle beni zorlamasınlar yoksa vampirlerin başına gelen şey onların da başına gelir " diye alfaya söyledim.Bana dikkatlice bakıyordu bir şeyleri anlamaya çalışıyor gibiydi. "Geri çekilin!" diye emir verince beni rahat bıraktılar ama insan formuna da dönmediler bunu görünce ," Nee! Diğerlerinide mi ben kurtarayım. Biriniz dönüşsün de kurtarsın bir zahmet " dedim. İçlerinden biri dediğime geldi ve dönüştü sonra da diğerlerini kafeslerden çıkarmaya başladı. Alfa kurtulduktan sonra dikkatli bir şekilde yanıma gelip," Sende kimsin?" dedi merakla. "Daha deminde söyledim adım İrina" "Adını sormuyorum gerçekte ne olduğunu soruyorum " iyice yaklaşıp beni koklamaya başladı "Biraz önce insan gibi kokuyordun " "Ama şimdi kokun yok" dedi "Ve biraz önce yüze yakın vampiri saliseler içince öldürdün " dedi gözleri kararmaya başlıyordu beni tehdit olarak algılıyor. "107" dedim .Transtan çıkıp kaşlarını kaldırarak; "Ne?" "Yüze yakın dedin ya tam rakamı söylüyorum. Biraz önce 107 vampir öldürdüm" sonra yerde yatan son öldürdüğüm vampire bakıp, "Pardon şu son öldürdüğüm salak vampir ile 108" dedim.Şaşkın bir şekilde bana bakıyordu Arthur, daha sonra yanına biri gelip," Arthur ne yapalım " dedi.Yanındaki kurt 1.88 boylarında kısa saçlı,kirli sakallı,sarışın,mavi gözlüydü. Ona dalga geçer sekilde kendimi gösterip korkmuş gibi ,"Be-beni öldürmeyeceksiniz değil mi?" dedim. Bana düz bir ifade ile baktı "Gerekirse yaparız " şu an asıl o benle dalga geçiyordu galiba. Ciddileşerek," Bu kadar saçmala yeter" deyip alfaya döndüm. "Yarın sürü evinize gelip sizinle konuşacam Arthur" "Sakın bir aptallık yapmayın bana karşı " "Vampirler hakkında konuşmamız gerek" dedim. Onlara konuşma fırsatı vermeden ardımdan bana şaşkın bakışlarla bakan Kurtları orda bırakarak hızla oradan uzaklaştım. Bir an önce tekrar dengeyi sağlamak zorundaydım...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD