bc

TÖRE KURBANI (+18)

book_age18+
28.1K
FOLLOW
189.2K
READ
heir/heiress
bxb
gxg
cruel
sassy
like
intro-logo
Blurb

[ TAMAMLANDI]

“Cinsel içerikler barındıracaktır! Rahatsız olacaklar okumasın‼️”. Olumsuz örnek oluşturacak davranışlar yer almaktadır❗️”

*****

“Soyun bakalım,” diyerek üzerindeki ceketi tek hamlede çıkartarak odanın bir köşesine fırlatmıştı.

Başımı anında olumsuz anlamda sallayarak geri geri gitmeye başladım.

"Zorluk çıkartma”

İçimde gittikçe boy saran korku ile gözlerine kararlılıkla baktım ve tekrar başımı olumsuz anlamda salladım.

"Senin yüzünden ismime leke getirmekle uğraşmayacağım Vera Akyıldırım" diyerek üzerindeki gömleğide tek çırpıda çıkartarak odanın bir köşesine fırlattı.

"Sen mi soyunursun yoksa ben mi soyayım!”

chap-preview
Free preview
1. Kurban/ Esir
Dilsizliğim, ruhuma çöken kara bir leke gibiydi. Koskoca Mardin'de, adım yankılanıyordu ama sesim asla duyulmuyordu. Ben Vera Aşiroğlu, Aşiroğullarının dilsiz kızı Vera... Konuşamadığım için, ne abim ne de babam beni insan içine çıkarmaya layık görmüyordu. Onlar için bir utanç kaynağıydım. Konuşamamam, onlara nasıl böyle acımasız düşündürüyordu aklım almıyordu. Hapsedilmiş gibiydim. Sadece odamın küçük terasında nefes alabiliyor, yemek yemek için aşağı inebiliyordum. Babamın katı emirleri vardı: "Kimse seni görmeyecek. Zaten dilsizliğin başımıza bela, bir de insanların karşısına çıkıp adımızı lekeleme." Beni anlamak için zerre çaba göstermezlerdi. İhtiyaçlarım, hislerim, onlar için yoktu. Annem yaşasaydı, diye düşünürdüm çaresizce. Böyle olur muydu? Belki o zaman, abim ve babam beni severdi. Ama ben, onların gözünde annemin katiliydim. Odam, benim dünyamdı. Burada, yarım bıraktığım tuvalimle avunuyordum. Boyalar ve resimler benim sessiz çığlıklarımdı. En çok da annemi çizerdim. Birkaç soluk fotoğrafı kalmıştı ondan geriye. Ben doğduğumda, son nefesinde adımı fısıldayıp veda etmişti hayata. Ben, Aşiroğullarının lekesi, annemin katiliydim. Beş yaşındaydım, Zeliha teyzemden annemin fotoğrafını istediğimde, babam beni bir gün boyunca soğuk hava deposuna kilitlemişti. O gün, sesim tamamen kayboldu. Korkudan, tek kelime edemez oldum. Derdimi sadece yazarak anlatabiliyorum. "Mervan Ağa!" dışarıdan gelen öfkeli bir sesle irkildim. Boyaları bırakıp pencereye koştum. “Çık dışarı, Mervan Aşiroğlu!". “Çık da oğlunun yerini söyle bana!" Kaşlarımı çatarak, gelen bağırışlara kulak verdim. Abim neden saklanıyordu ki? "Ne oluyor Poyraz Ağa, destursuzca konağıma girmenin sebebi ne?" Babamın sesi titriyordu. "Nerede lan oğlun!" "Oğlumu neden soruyorsun?" "O piç kardeşimi kaçırdı çünkü! Ecdadını sikeceğim onun, nerede Baran!" Duyduklarımla korkudan geri çekildim. Abim, bir kızı mı kaçırmıştı? Bildiğim kadarıyla; töre onu ölüme mahkum edecekti. Nasıl böyle bir şey yapmıştı? “Evde değil," dedi babam, sesi titreyerek. "Dün akşamdan beri gelmedi." "Arayın lan evi! Her yeri arayın!" “Ne dersin sen Poyraz Ağa, sözüme güvenmiyor musun? Gelmedi dedim." "Kes lan! sen kimsin de güveneceğim.” "Benim oğlum böyle bir şey yapmaz!" "Nerede lan o zaman Baran şerefsizi!?” Korkudan titriyordum. Abimi öldüreceklerdi. Bana çektirdiklerine rağmen o benim abimdi. Kalbim deli gibi atıyordu. Odamın kapısı aniden açıldığında korkuyla köşeye sindim. Kollarımı başımın etrafına sarıp kendimi korumaya çalıştım. Fazla geçmeden sertçe çekildim ve ne olduğunu anlamadan sürüklendim. Karşı koyamıyor, sesimi çıkaramıyordum. Gözyaşlarım sel gibi akıyordu.Ayaklarımı yere vurarak kurtulmaya çalıştım. “Rahat dur!" dediler ve beni odamdan çıkardılar. Babam, beni bu halde görseydi tekrar o odaya hapsedecekti. Korkuyla çırpınsam da, durduramadım onları. Gözyaşlarımdan önümü göremiyordum. Bir anda itilince, dizlerimin üzerine yere düştüm. “Lan ben size Baran'ı bulun dedim, kim bu kız!" Az önceki öfkeli adamdı bu. Gözyaşlarımı silip başımı kaldırdım. “Baran ve Gülbahar hanımı bulamadık ağam. Sadece bu kız vardı konakta." "Kim bu kız Mervan Ağa!" "Kızımdır." Mavi gözlerim babamın Poyraz dediği adamı buldu. Resmen ayaklarının dibine fırlatılmıştım. Onun da gözleri bana döndü. Çattığı kaşlarıyla beni inceliyordu. Ela gözleri, sert ve deliciydi. Sessizce burnumu çekip gözlerimi ondan kaçırdım. Zeliha teyzem ve Gülnaz bana acıyarak bakıyordu. Hizmetliler de endişeyle bizi izliyordu. “Kızını esir alıyorum Mervan Ağa. Baran'ı bana getirene kadar kızın benimle." Babama baktım. Yalvaran gözlerle ona bakarken, o bana tiksintiyle bakıyordu. Korkuyla başımı iki yana sallayıp ayağa kalktım. Babamın yanına gidip ellerini tuttum. Gözlerine baktım. “Uzlaşabiliriz," dedi, gözlerini kaçırarak. Umutla gülümsedim. Beni esir etmeyecekti, biliyordum. Ama o, beni hayal kırıklığına uğratan o sözleri söyledi; “Berdel yapalım. Töreler bunu ister. Kan dökülmesin Poyraz Ağa, kızımı berdel veriyorum." Hemen babamdan uzaklaştım. Poyraz'a baktım. Başımı iki yana sallayıp gözyaşlarımı sildim. Konuşamayan dilime lanet ettim. Beni abim için töreye kurban etmezdi, bu kadarı fazlaydı. “Alın kızı arabaya götürün." Arkamı dönüp koşmaya başladım, ama yakaladılar. Kolumdan tutup beni konağın kapısına sürüklediler. Babama baktım, çaresizce başımı sallıyordum. Beni kurtarmıyordu. "Yarın tüm ağalar toplanacak. O zamana kadar oğlun karşıma çıkmazsa, kızının canını yakarım. Beni bilirsin Mervan Ağa, tüm Mardin bilir acımasızlığımı!" Poyraz'ın son sözleri bunlar oldu. Beni bir arabaya bindirip kapıyı kilitlediler. Bağıramıyor, çağıramıyordum. Cılız bedenimle karşı koyamıyordum. Camı yumruklamaya başlarken dilime lanet ettim. Boğazımdan sadece hıçkırıklar çıkıyordu. Büyüdüğüm konağa baktım. "Baba," diye haykırmak istedim, "verme beni!" Ama sesim çıkmadı. İçim parçalandı, yüreğim yandı. Babam, o kapıdan bir kere bile çıkmadı. Başımı önüme eğip sessizce ağladım. Ben hep sessiz ağlardım, sesim duyulmazdı. Bu yüzden hep hor görülürdüm. Odama kapanır, her şeyi içime atardım. Ama bu çok fazlaydı. Abim yüzünden töreye kurban edilemezdim. Arabanın kapısı açılınca, korkuyla geri çekildim. Poyraz'dı. Araba hızla hareket edince, öne doğru savruldum. “Sikeyim böyle işi! Dua et o şerefsiz abin karşıma çıksın. Yoksa tüm hıncımı senden çıkarırım!" Yumruğunu direksiyona vurdu. Korkuyla ağlamaya devam ettim. "Nasıl bu kadar acımasız olabilirsin?" diye haykırmak istedim. "Benim günahım ne?" Ama sesim çıkmadı. Keşke annem değil de ben ölseydim o gün. Yine kimse beni duymadı, kimse beni anlamadı. Neden abimin hatasını ben çekiyordum? Benim suçum neydi? Araba bir süre sonra aniden durdu. “İn lan arabadan!" Poyraz'ın bağırışıyla titredim. Ona yalvaran gözlerle baktım. Kafamı iki yana salladım. Evime gitmek istiyordum…o huzursuz odama kapanmak istiyordum. “Sana in dedim, siktirme bana belanı!"

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.3K
bc

HÜKÜM

read
223.5K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.7K
bc

AŞKLA BERDEL

read
78.9K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
520.6K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.9K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook