bc

Şahiya Dilemin (Töre +18)

book_age18+
369
FOLLOW
1.6K
READ
love after marriage
fated
forced
playboy
arrogant
drama
bxg
betrayal
secrets
passionate
like
intro-logo
Blurb

Bu 22 yıllık ömrümde ilk defa gerçek anlamda abimle göz göze gelişimdi.

Yutkunmadan edemedim...

Sanki bir şey arıyor gibiydi yüzümde. Tekrar yutkundum ve tekrar. Gözlerimin dolmasına engel olamadım.

Abi senin de mi gizli bir sevdan vardı? Sen sessiz sedasızca yas mı tutuyorsun, ondan mı bu enkazın?

Abim elini çenesinden indirdi ve masanın üzerinde yumruk şeklinde koydu.

Yanımda dikilen Dilan'ın elini tuttum birden. Dilan bana doğru eğildi anlamayarak.

"Git abime de! Evin istemiyor de,"dedim bir solukta.

Bunca yıl abilik yapmamış birinden şuan abilik dileniyordum çünkü istemiyorum desem çekip çıkaracak gibiydi beni bu karanlıktan.

Dilan'ın dudakları şaşkınlıkla aralanırken hızlıca kendini toparladı ve hızlı adımlarla abime doğru ilerledi.

Dilan'ın kendisine doğru geldiğini gören abim yerinde dikleşti. Anlamıştı benim haber gönderdiğimi.

Dilan çok abime yaklaşmadan durdu önünde laf söz olmasın diye. Abim arkası dönük Dilan'dan çıkan kelimeler ile hızlı yerinden kalkmasıyla bana doğru ilerledi.

Ben nefesimi tutmuş olacakları beklerken konağın tahta kapısı aldığı darbe ile geri savruldu.

Ben korkuyla irkilirken kapıda abim gibi yıkık bir enkaz gördüm.

Berzan Beritan...

Konağın tahta kapısını tekme ile savurmuş belinde ki silahı çıkarmıştı.

Abim de belinde ki silaha davranırken Berzan Beritan'ın boriton sesi yankılandı.

"Devran Ezman, gel dedin geldim. Ya öleceksin, ya öldüreceksin!"

chap-preview
Free preview
1.Bölüm: Asırlık Acı
Yeni bir gün gecenin karanlığını parçalayıp doğarken benim yüreğimde ki bu karanlığı yırtmaya yetmemişti. Gözaltlarım ağlamaktan mı yoksa uykusuzluktan mı şişmişti bilmiyordum ama akşamına istemesi olacak birinin böyle görünmemesi gerektiğinin farkındaydım. Derin bir nefes aldım ve oturduğumuz pencerenin kenarından kalkıp iki gündür tarak görmeyen uzun siyah saçlarımı bileğimde izin bırakmış tokayla topladım. Kahverengi oymalı dolabıma ilerleyip kapakları iki yana açtığım da hazır bekletilen beyaz isteme elbiseme baktım. O beyaz, ben kara bahtım benden daha kara. Onu elimle itekleyip siyah uzun elbisemi giyip siyah düz şalımı da örttüm. Yavaş adımlarla odamdan çıkarken evin ahşap duvarlarında akşamın telaşı yankılanıyordu. Annem dört bir yanda dolaşıyor Havin'e bağırınıyordu bana diş geçiremediği için. Dudaklarım yukarıya doğru kıvrıldı, diş geçiremiyor ama evlendirebiliyordu sevdiğim olduğunu bile bile. Merdivenlerin sonunda annemle göz göze geldiğim de elleri belinde bana baktı salonun ortasında. "Bu ne hal? Akşam istemen var cenazen değil, git üzerini değiştir babanı aratma! Olacak iş değil! Akşama istemesi, yarın abisinin nişanı olan kız böyle mi olur?" Annem kardeşlerime sergilediği otoriteyi bana da sergilemeye çalışırken dişlerimi sıktım. "Ha isteme, ha cenaze! Ara ana, gelsin dövsün yine akşam da dünürlerinizin önüne öyle çıkayım!" Bıkkınlıkla annemin önünden geçip giderken annem bağırınıyordu. "Nereye Evin!? Beni deli mi edeceksin, bu halde nereye?" "Dilan'a gidiyorum, korkma kaçmıyorum." Annemi arkada bırakıp kapıdan çıkınca etrafıma baktım. Kapı önlerinde oturan kadınlar bana bakıyordu fısıldaşarak. Evlenmemek için dün o kopardığım kıyamet çığlıkları kulaklarına gelmişti sanırım. Onlara çatık kaşlarımla bakarken önlerinden geçip gittim. Dilan'ların evinin önüne geldiğim de etrafıma baktım tanıdık birileri var mı diye ve top oynayan çocuklar dışında kimseyi göremeyince derin bir nefes alıp yolumu değiştirdim. Sevdiğim adama gidiyordum... Gel kaçalım, gidelim buradan demek için gidiyordum. Bu akşam ya o evden söz haberim değil ölüm haberim çıkardı ancak. Adımlarım hızlanırken nefes nefese kalmıştım gerginlikten. *** Berzan Beritan... Kıyamet kopsun, saçının teli kopmasın diyecek kadar sevdiniz mi birini? Ben o herkesin görünce başını önüne eğmesine sebep olan, Diyarbakır'ın altının üstünün sahibi o adam demişti. Bastığım yer uçan kuşun diline dolanırken bu memlekette benim dilime bir isim dolanmıştı. Bir kadın bana diz çöktürmüş Aileme, aşiretime herkese kafa tutmuştum... Ölüm emrim dahi verilse bu aşirette sevdiğim kadını yâr etmeyecektim bir başka kollara. Arabayı ezbere bildiğim o uçurumun kenarında durdururken sevdiğimin yeşil hareleri ile göz göze geldim. Dudağımın kenarı kıvrıldı. Arabanın kapısını açıp soluksuz inerken Canparem oturduğu uçurum kenarından kalktı ve bitkin bir ifade ile bana baktı. "Canparem,"dedim fısıltı ile o rengi gitmiş dudaklarında bir gülümseme oluştu her zamanki gibi. Her defasında cıvıl cıvıl olan o gülümseme bugün soluktu. Ona adımlarken o bana hızlı adımlarla gelip kollarımın arasına girdi. "Sevdiğim," dedi kollarımın arasında ki kadın. Açık kumral saçlarına öpücük kondurdum derin derin soluyarak. "Diyar'ım..." İsmi dudaklarım arasından bir dua gibi dökülürken O daha çok sokuldu bana. "Berzan, annen geldi..." Duyduğum cümle ile kaşlarımı çattım ve canparem'den ayrıldım. "Ne demek annen geldi?" Dedim buz gibi bir sesle. Dün gece konağı yakıp yıkmıştım Diyar için. Diyar, Hozan aşiretinin kızı diye babamın katı tavrını kan davası çıkmadan kırmak için yıllardır çabalarken Diyar'ım elimden kayıp gitmesi ile yüz yüze gelmiştim. Diyar'ı babası Ezman'lara vereceği haberi tüm Diyarbakır'da yayılırken kan beynime sıçramış Hozan konağını basmıştım. İş kan davasına dönmesin diye babamlar önüme her türlü engeli koymuştu ama umurumda değildi. Yarın nişan sözü verilmişti Diyar'ın için ama nefes aldığım sürece bu olmayacaktı. Dün koca aşiretin önünde Diyar için yakıp yıkarken annemin Hozan konağına gideceği aklıma gelmemişti. "Berzan, annen anneme kızın nasıl edep biliyor ki nişan sözü verilmişken oğlumla görüşüyor dedi." Diyar'ın titreyen sesi yüreğime ateşi düşürürken dişlerimi sıktım. "İyi halt etmiş! Kim ne derse desin Diyar, bana bak! Yarına kadar bu nişan saçmalığı bitecek, bitmezse gideceğiz!" Kendimden emin bir sesle konuşurken Diyar'ın derin bir nefes aldı. "Kan davası çıkar..." "Çıksın! Siktiğimin dünyası yansın isterse, boynumu kesseler seni bırakmayacağım!" "Hata yapıyoruzdur belki," dedi Diyar gözünden akan yaşla. "Diyar, hatanı sikerim! Tüm aşirete kafa tuttum hata mı yapıyoruz diyorsun!" Sinirlerime hakim olamazken O kollarını benden çekip göğsünde bağladı üşüyormuş gibi. "Babanın aşiretlere verdiği sözü duydun mu?" Dedi titreyen sesi kesik kesik gelirken. Kaşlarımı çattım kafamı iki yana sallayarak. "Annen dedi, oğlum nişanı bozacak bir şey yaparsa kendi ellerimle ölüm emrini veririm içiniz rahat olsun demiş baban." Diyar'ın dudaklarından hıçkırık kaçarken bakmaya kıyamadığım gözlerinden yaşlar akmaya başladı. "Öyle bir şey olmayacak, bak bana. Kimse bana bir şey yapamaz duydun mu? Sensin benim kaderim, bunu engelleyen babam olsa tanımam!" Dedim net bir sesle. "Annen, oğlumdan uzak dur sebebi olma dedi. Arınla namusunla evlen dedi," diyen Diyar ellerinle yüzünü kapadı. Sıkacak diş kalmadığında bende yerde ki taşa tekme atıp uçurumdan aşağı savurdum. "Kimse bir şey yapamaz, duydun mu! Ben Berzan Beritan'ım! Kimse dokunamaz bana," dedim emin bir sesle. "Ne yapacağız?" Dedi umutla Diyar. "Eve git şimdi, akşama gideceğiz. Kimliğini al sadece. Nazlı'yı arayacağım ben, aradığım da çık dışarıya." Tüm planı kafam da kurarken Diyar kafasını salladı hızla. Yüzünü ellerimin arasına aldım ve alnına bir öpücük kondurdum. "Kimse bizi ayıramayacak, söz veriyorum memleket gözlüm..." *** Evin Ezman... Yıkık evin, olmayan kapısından içeriye girince elleri cebinde boyası soyulmuş duvara yaslanan Neçirvan ile göz göze geldim. Dudaklarımı birbirine bastırdım ağlamamak için ve koşar adım ona ilerledim. "Neçirvan,"diye fısıldadım. Gözleri beni bulunca yaslandığı duvardan doğruldu. Yanına vardığımda kollarımı beline doladım. Hıçkırıklarım dudaklarımdan firar ederken o beni kendinden uzaklaştırdı. Şaşkınlıktan gözlerim kısıldı ve anlamayarak ona baktım. "Neçirvan?" Dedim fısıltı ile. Beni sarıp sarmalayan kolları şimdi beni kendinden uzaklaştırıyordu. "Evin, yapma..." "Neyi? Gidelim, buradan gidelim demeye geldim." Sesim umutla çıkarken ellerini tuttum. "Kimliğimi aldım, şimdi hemen kaçıp gidelim!" Neçirvan'ın gözleri kısıldı. "Bizi öldürtmek mi derdin? Diyarbakır'dan çıkmadan öldürürler bizi, delirdin mi sen Evin?" Dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken yutkundum. "Ne diyorsun?" Dedim fısıltı ile. Sesimde inanamaz bir tını vardı. "Evlen diyorum Miran'la. Kızım aklını kullan gencecik yaşında ölmektense ağa konağına gelin ol!" Nefesim kesildi... Kendimi atacak yer bulamadım. Sona yaklaşırken daha net anlamıştım. Bazı şeyler bitmek için başlarmış. Çabaladığım her şeyin enkazında kalmıştım iki kelimeyle. Hiç mi sevmemişti beni, bu kadar kolay mıydı vazgeçmek? Uğruna kendi canımı hiçe sayıp kaçalım dediğim adamın canı bu kadar mı kıymetliydi benden? "O kalpte yer edinemeyecek kadar ne yaptım ben sana?" Dedim titreyen sesimle. Sesim bile bana küsmüştü. Bir insan bir insana bunu yapar mıydı? "Evin, koskoca Miran Zarin'e kafa tutacak kadar delirmedim. Adın dudaklarımdan çıksa bedenimden on kurşun çıkar. " Korkak bir adama aşık olmanın bedelini bir daha kimseye güvenmemenin cezasını vermişti bana. Yanlış bir insana iyi ki varsın demenin bedelini Koca bir hayal kırıklığı ile ödemiştim tam şuanda. Hak etmiştim yanlış insana güvenmenin ömürlük dersini. "Beni kendi ellerinle bitirdiğini asla unutmayacağım..." Arkamı dönüp o harabeden çıkarken kollarımı göğsümde bağladım içimde ki üşümeyi durdurabilmek adına. Affetme Evin! Otuz dokuz günde mutlu edip kırkıncı günde seni asırlık acıyla sınayanı, bir anda sana el olanı affetme... *** Beyaz elbisem içimde ki karanlığa inat savrulurken üzerimde karıştırdığım kahveyi bırakıp tatlı kaşığını tezgahın üzerine bıraktım. Havin iki yandan ördüğü saçları ile içeriye girdiğinde bana baktı yutkunurken. "Abla," dedi hüzünlü sesiyle. "Babam seni verdi." Havin'nin sesi sonlara doğru kısılırken gözlerim kapanmıştı boğazımda ki acıyla. Bir günde bir insan nasıl yıkılabilirse o kadar yıkılmıştım. Sevdiğim, aslında hiç sevdiğim olmamıştı. Ailem beni hiç sevmemişti ki can havliyle çırpınmama rağmen beni o yüreği buz tutmuş, karısı öldüğünden beri Diyarbakır'a kök söktüren o adama vermişlerdi. "Gözü aydın annemin Havin," dedim ve taşmak üzere olan kahveyi ocaktan alıp fincanlara dökmeye başladım. "Yarın abimin nişanında duyuracaklarmız sözünüzü," dedi bir gereksiz bir bilgi ile daha. "Ne kadar kolay değil mi Havin? İnsanların hayatını iki kelimeyle mahvetmek ne kadar kolay," dedim acı bir tebessümle. Yarın abim ile Diyar'ın nişanı vardı. Diyar'ın istemediğini Dilan'dan duymuştum. Daha önce aynı ortama girmemiştim ama Diyar'ın Dilan'ın kuzeni olmasından kaynaklı duymuştun abimi istemediğini. Sevdiği varmış kızın, benim gibi can çekişircesine haykırıyormuş istemiyorum diye. Beritan aşiretinden Berzan ağa... Dilan anlatmıştı, Miran'ın aşireti ile düşman aşiretlermiş. Diyarbakır iki aileyle bölünmüş ve kan davasına kadar gitmiş mesele. Bugün benim ölüm emrim verilirken, yarın onun ölümü gerçekleşecekti anlaşılan. "Abla Allah aşkına ters bir şey deme. Annem dedi söyle ablana yüzünü düzeltip kahveleri getirsin baban kemiklerini kırar dedi." "Tamam Havin," dedim vazgeçmişlikle. Buralarda büyümüş, taşıyla toprağı ile yoğurulmış her genç kız gibi bende kaderime razı gelecektim. Elimden başka bir şey gelmezdi bu saatten sonra artık. Kahve tepsisini elime aldım ve yavaş adımlarla mutfaktan çıkıp terasa ilerledim. Taş merdivenlerin sonuna geldiğimde sedirlerde oturan adamlara bakmadan kafamı eğdim ve sırayla kahveleri dağıtmaya başladım. Sıra Miran Zarin'e geldiğinde kaşlarımın çatılmasına engel olamadım. O kahvesini aldığı sırada kahya Rizvan girdi içeriye. "Ağam!" Telaşla sesi yankı yaparken taş duvarlarda tüm bakışlar ona döndü. "Diyar gelin canına kıymış! Uçurumdan atmış kendini," diyen adam nefes nefese söylemişti bunları. Elimde ki kahve tepsisi şaşkınlıkla düşerken orta sedirde oturan abim ayaklanmış hızla taş merdivenlere yönelmişti. "Ne dersin Rizvan!?" Babamın gür sesi irkilmeme sebep olurken elim ağzıma gitti. Diyar benim cesaret edemediğimi yapmıştı... Ona dayatılan kadere razı olmamıştı. ***

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

HÜKÜM

read
136.9K
bc

Kalbimin Derininde

read
7.7K
bc

SINIR (TÜRKÇE)

read
13.2K
bc

Leyl Tutkusu

read
307.9K
bc

KALP HIRSIZI (Hırsız Serisi-2)

read
6.0K
bc

Ufaklık | Texting

read
1.7K
bc

Yasak İlişki (+18)

read
8.1K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook