" Bir romansın okuyup ta bitiremediğim, bir hayalsin yalvarıp ta hükmedemediğim... Bir sen, sensin merhaba deyip elveda diyemediğim, Tek bildiğim var, sensiz ben hiçim... " RUHUM ARAF BEDENİM HARAP SESİM ZİYAN “ Ne? “ diye titrek bir fısıltı döküldü kurumuş dudaklarım arasından; “ Hayır bu, bu gerçek olamaz? “ Kalbimde büyük bir zelzeleye sebep olan boğuk ses zihnimde bir şimşek misali çakarken, sanki tüm dünya küçücük bir küreye dönüşüp de üzerime çökmüş gibiydi. Hayallerim, umutlarım, geleceğim... Hepsi bir anda paramparça olmuş, toz duman içinde kaybolmuştu. Nasıl olurdu? Nasıl olur da o gözler, o bana umut veren bakışlar sonsuza kadar kapanabilir? Güneş batmadan nasıl kararıverir dünya? Nasıl olur da “elveda” bile diyemeden veda eder insan sevdiğine? “Deli zaman dur!” diye hayk

