6.BÖLÜM

1870 Words
Yasemin, çalışanlarla beraber yemek yiyordu.. Genç kadın aslında bu durumda pek de şikayetçi değildi. O hiç bir zaman üstün olan birisi olmadı. Her ne kadar zengin olsa da, kimseye parasıyla güç gösterisi yapmazdı. Hatta bir çok arkadaşına yardımcı bile olurdu. Engin içinde çok şeyler yapmıştı. Evin tek kızı olmak varisin de tek geleceği olmaktı.. Babası, bu senetler yüzünden sıkıntıya düşmeseydi. Şimdiye çoktan belki de Engin ile evlenmişti.. Şirketi yürütürken, Enginden destek alıyor olabilirdi.. Engin.. Diye içlendi kadın. Onu ne çok sevmişti.. Hiç ummadığı bir anda karşısına çıkmış ve hayatına girmişti.. Sevgisine karşılık alırken en mutlu da kendisi olmuştu.. Evlilik teklifinden sonra hemen yüzük takılmış nikah için fazla beklemeye değmeyeceğini düşünüyordu.. Engin, o kadar mükemmel bir adamdı ki, doktor olmasına rağmen, hiç çalıştığı hastaneye çağırmamıştı.. Tanınan bir ailenin kızı olmasına rağmen paparazilere malzeme olmuyordu. Bu konuda katti kararları vardı Engin'in. Kendisi ile prim kazanmak istemiyor,  mesleğini en iyi şekilde  sürdürmek adını kendi becerileriyle duyurmak istiyordu.. Bu durumda Yasemin'in gözünde mükemmel olarak kalıyordu ''Aşkım, ben hayat kurtarıyorum, seni çok seviyorum ama bu magazin olayı bana göre olan şeyler değil. Bizi , seni tanımayan yerlerde olalım, en azından evlenene kadar saklı gizli yaşayalım ilişkimizi. Sonra, arkamdan kendi ismini tanıtmak için zengin kızı kullanıyor demesinler.. Senin üzülmene asla dayanamam'' Yasemin aşık olduğu gözlere bakarak ''Sen mükemmel bir adamsın'' demişti.. Evet, o kadar mükemmel bir adamdı ki, oyununu en güzel şekilde devam ettiriyordu..  ** Saniye, yine akşam kahvesini hazırlıyordu.. Yasemin, kaşınmaya devam ediyor ama kimseye de belli edemiyordu utancından. Yaşlı kadın kahveyi tepsiye koyunca, Yaseminde, eline aldı. Tel eliyle tepsiyi tutup öteki eliyle de özellikle saçını sürekli kaşımaya devam ediyordu genç kadın. ''Offf, suyundan mı havasından mı bu ne kaşıntı ya.. Kesin, şu adamdan nem kaptım ben. Allah’ım tatlı tatlıda kaşınıyorum. Ayy''bir yandan elinde tepsi öte yandan kaşıntı genç kadın adeta, dans eder vaziyette yürüyordu Yasemin, Murat'ın çalışma odasının önüne geldiğinde, dudağını ısırdı.. Elleriyle tepsiyi tutup sinsi gülüşünü de ekleyince, kapıya yine ayağıyla vurdu.. Murat bu kapıya ayakla vurma olayına sinir olarak yine açtı kapıyı.. Yüzüne gülücük ekleyip ''Ellerim dolu olunca haliyle yapacak bir şey kalmıyor PATRON.. Yormadım demi seni'' dalga geçiyordu genç kadın Murat, derin bir nefes alıp gözlerini kıstı sonra geri açtı ''Mümkünse o elindekini yere bırak öyle çal kapıyı'' inatla o kapıyı çaldıracaktı genç kadına ''Ay, mümkün değil, yere bırakırken dökülür sonra ben patronuma ne derim. Nasıl açıklarım bol köpüklü kahveyi kappı çalmak için yere bırakırken döktüğümü'' derken, o kullandığı imaya sinir olmuştu Murat, kapıyı açık bırakıp içeri masaya geçti.. Yasemin yine sinsi sinsi gülerek kahveyi masaya bıraktı ''Afiyet, bal şeker olsun.. Olmadı zehir zıkkım olsun '' derken, gülümsedi. Murat gözlerini yumdu.. Yasemin tam çıkacakken.. ''Bir dakika'' Başını genç kadına çevirdi.. Bu kadını artık tanımıştı Murat.. Pes etmek ruhunda bile yoktu.. Kesin, yine yaptı yapacağını diye düşündü Yasemin döndü yüzünü Murat ''Buyurun PATRON BEY…Köpüğü mü az budunuz? Tüküreyim mi?'' Murat ellerini cebine aldı ''Kahveyi sen iç'' Yasemin gözlerini kaçırarak ''Saçmalıyorsun şuan'' panikledi genn kadın ''Sen iç dedim, sözleşme maddesi verilen emire uyacaksın. İtiraz etme hakkın yok'' Murat, çözmüştü olayı.. Kahve biberli değilse bile,, dediği gibi kesin tükürüklüydü.. Bu kadın, asla akıllanmayacaktı işte.. onu deli etmek için her fırsatı kollayacaktı Yasemin sinirle dilini ağzında oynattı.. ''İçmeyeceğim'' inatla kaldırdı başını Murat, kendinden emin bir tavır ile ''Eğer içmezsen, şu kapının yanında yarım saat tek ayak üstünde duracaksın.. Ha yok durmam dersen, gereken yapılır.. Malum imzalamış olduğun ve uymak zorunda kaldığın bir sözleşme var'' Yasemin kocaman açtı gözlerini. Bu adam muhtemelen akıl sağlığını kaybetmiş kafayı yemişti.. Dişlerini sıktı genç kadın ''Sen iyi değilsin galiba, ne bu şimdi çocuğa mı ceza veriyorsun.. Tehide bak'' içinden “Hıyar herif” diye mırıldandı Murat tek kaşını kaldırdı ''Sen çocuktan daha betersin. Ya kahveyi içersin. Yada, oraya geçip tek ayak üstünde beklersin yarım saat boyunca'' Yasemin nefesini saldı o an ''Ne yani, ben şimdi bu kahveyi içince cezadan kurtulacak mıyım'' cidden bu nasıl bir saçmalıktı.. ''Aynen öyle'' ellerini cebiine koydu.. kadının karşşısında duruyordu Yasemin sinir olsa da sakin kalacaktı bu duruma, madem kahveyi içmesini istiyordu o halde bu durumu değerlendire bilirdi .. ''Peki, otura bilir miyim. Sabahtan beridir acımasız PATRON'um çalıştırıyor da, dinlendirmiyor bile , ayaklarım ağrıdı bide biliyorsun kahve'' dedi imasını kullanarak Murat gözlerini kıstı.. Biliyordu o kahveye yine yapacağını yapmıştı.. Madem öyle, o kahveyi içecek karşısında onun o kötü halini görecekti..zevk almak için gözlerini dikti kadına.. Onu öyle kötü görmek için çıldırıyordu ''Otur'' dedi genç adam. Yasemin kahveyi alıp kanepeye oturdu.. Bacaklarını da birbirine dolayarak kahveden bir yudum aldı ''Saniye abla gerçekten de bu işin ehli, muhteşem bir kahve yapmışşş. Hele şu köpük yok mu.. Senin kahvelerine tükürürken bile bu kadar köpük çıkmaz.. '' Genç adam şaşkın gözlerle baktı kahve içen kadına .. ''Nasıl yani, sen buna bir şey katmadın mı'' ''Bir değerlendirme puanı olsa 10 'üzerinden 9 verirdim. 10 üzerinden 10'nu hak ediyor ama, sana getirirken, biraz köpükleri kaydı bu yüzden puanım 9.. Neyse, söylerim Saniye ablaya.. senin yüzünden puanı kırdım diye.. Oturur sana beddua ederiz en azından '' ''Şaka mı bu'' Murat hala şaşkındı olan bştene ''Yoo, vallahi kadın çok güzel yapmış kahveyi bayıldım.'' genç kadın son yudumunu da çektikten sonra ''Fal bakıyor musunuz Patron bey, ona göre kapatayım. Ben çok inanırım fala.. hem söylersin. 3 vakte kadar katil mi oluyorum.. Yoksa tımarhaneye mi düşüyorum diye'' Genç adam sinir olmuştu bu kez, bu kadınına gerçekten de çok sinir olmuştu.. Yasemin'in rahat halleri, canını sıkmaya başlıyordu.. Bu kadın, nasıl tüm dengesini alt üst etmeyi başarıyordu aklı almıyordu genç adamın.. ''Neyse, ben kapatayım, soğunca çağır.. Bakarsan değerlendirme yaparım en azından.. Önemli notlar allırım.. '' dalga geçmeden duramadı kadın.. Murat’ın bu hali komikti .. Gülmemek için zor duruyordu Genç kadın, fincanı ters çevirip Murat'ın masasına bırakarak, saçını savurduğu gibi odadan çıkmıştı.. Murat gözlerini kısıp sabır çekti.. ''Bu kadın beni deli etmezse iyidir.. Sahiden deli edecek sabır sabır'' kızıyordu falan ama , engelde olamıyordu . bazı şeylere ** Yasemin , koridorda yürürken, kaşınması daha da çoğalmış, artık saçını kaşırken canının yandığını fark etmişti.. Mutfağa indiğinde, etrafı toplayan Saniye ve Hanife'yi gördü.. ''Saniye abla, bu köyün suları kireçli falan mi'' kaşınmaya devam ediyordu ''O ne kız ne alaka.. '' dedi Saniye, merakal kaşınan Yasemin’e bakarak Genç kadın kaşınmaya devam ederken ofladı ''Ya benim kafam çok kaşınıyor da acaba dedim kireçli sudan dolayı falan mı.. Yada havasından.. Gerçi kesin patronundan kaynaklıda olabilir ama işte'' O an iki kadında göz göze geldi. işlerini bırakıp birbirlerine baktı.. Hanife gülmemek için zor tutuyordu.. Saniye ise şaşkın gözlerle bakarak Yasemin'e yöneldi.. ''Sen ne zamandır kaşınıyorsun'' ''Ya tam kestiremiyorum, akşam duştan sonra falan mı oldu.. Yada uyanınca, ay ahırda bayıldım ondan sonra oldu galiba. Vallahi bilemiyorum'' Hanife, dudaklarını ısırdı.. Düşündüğü şeyin olma ihtimali çok yüksekti.. Saniye genç kadını korkutmamak için, ''Sen sandalyeye otur ben saçlarına bir bakayım kızım. Korkma sen'' Yasemin komuta uyarak, çekti sandalyeyi oturdu hemen.. Saniye genç kızın saçlarının aralarına baktığında gözlerini yumdu.. ''Anammmm, tam düşündüğüm gibi'' dedi yaşlı kadın.. Yasemin şaşırarak baktı.. ''Anlamadım ne düşündüğün gibi'' ''Eee temiz saç hemen gelir tabi'' ''Ya ne oluyor söylesene abla'' ne temiz saçı ne gelir… ne diyordu bu kadın ''Ablam saçında pireler uçuşuyor'' Genç kadın kocaman açtı gözlerini ''Neeeeeeeeeeeeee'' ''Vallahi öyle, bitler yuva yapmış resmen'' Genç kadın, o an paniklemişti.. korku ile ilk defa duyduğu bir şeyin üstelik saçında, değer verdiği o güzel saçlarında pis bir böceğin yuva yaptığını öğrenince o an gözlerinin karardığını hissetmişti.. Ve daha fazla dayanamayıp kendini yerde bulmuştu.. ''Anaaaa kız gene bayıldı ya'' Hanife sitem ederek ''Abla,  niye öyle bir anda  pat diye söyledin.. Allah bilir ne sandı'' ** genç kadın havluyu sarmıştı vücuduna, şampuanı döktü Saniye, bolca yıkadı genç kadının saçını. Eline aldığı sivri tarak ile o köpüklü saçları, tarıyordu.. teker teker kontrolde ediyordu hala var mı diye ''Abla eminsin demi bak gider demi'' gözleri ağlamaktan kızarmış .. korkuda tüm benliğini kaplamıştı Saniye, kızın saçlarını tararken ''Gider gider, sen hiç korkma.. Burada köyün çocuklarının da başına geliyor, bu şampuan iyi geliyor'' ''Offf şu hale bak ya'' sitemle gözünden yaşı sildi Yasemin’in ''Korkma kızım, gider dedim ya'' Saniye, elinden geliğince sakinleştirmeye çalışıyordu Yasemin’i Yasemin, bu banyo olayında gayette rahattı aslında. Annesi hiç onu banyoda yıkamamış hem dadıları ile büyüdüğü için banyo sorununu küçük yaşta onlar halletmiş büyüdükçe, onların öğrettikleri şekilde kendini yıkamıştı.. İlk defa nedendir bilinmez, Saniye'nin onu bir anne korumasıyla sahiplenip yıkaması hoşuna gitmişti.. Normal şartlarda kimseyi banyoya almayan Yasemin, şimdi Saniye'nin onu yıkamasına izin veriyordu.. Üstelik kafasında duran o iğrenç böceklerden , iğrenmeden kurtarmanın derdine düşmüştü.. Saçlarını taraması çok da hoşuna gidiyordu.. Annesi , şuana kadar hiç saçını taramamıştı.. 28 yaşındaydı ve bir kez olsun saçına dokunmamıştı.. ''Nasıl olacak şimdi'' ''Bir iki gün üst üstte yıkayalım.. Gider merak etme'' ''Bu niye geldi ki'' ''Ahırda düştün ya, hemen zıplamış tır temiz saça.. Olur kızım burada normal'' Suyu ılıştırıp köpüğü arıtınca, beyaz bir havlu almıştı Saniye eline.. Genç kızın saçına dolayıp banyodan çıkarttı.. Yanına oturtup, arkasına geçti.. Havluyu dizlerine alıp saçlarını tarayarak bitleri ayıtlamaya başladı.. Yasemin şaşırıyordu bu kadının yaptıklarına.. Böyle bir durumda, annesi olsa, yanına yaklaşmaz.. Anında kaçardı.. ''Teşekkür ederim abla'' dedi naif sesiyle.. Saniye gülerek ''Ne demek güzel kızım.. Sen korkma, gider bunlar'' ''onun için değil.. Yani iğrenmeden yardımcı oluyorsun. Annem olsa benden kaçardı kesin'' Annesinin huyunu da çok iyi biliyordu Yasemin Yaşlı kadın gülmüştü o an ''Ay niye iğreneyim, Sende benim bir kızım sayılırsın.. Korkma sakın. Kurtaracağım seni'' yasemin gülümsedi.. Samimiyetine öyle inanıyordu ki yaşlı kadının. Ona moral verişi hoşuna bile gitmişti ** Kerem gülmekten kendisini alamıyor artık karnını tutuyordu.. Murat ise arkadaşına sert gözlerini devirdi.. ''Kerem, o gülen ağzını yamultma ma az kaldı'' elini sıktı ''Abi yemin ederim dayanamıyorum.. Artık buradan bir haber almak için fabrikaya gitmeden sabah erkenden buraya geliyorum yahu.. enerji depolama kaynak adresi gibi” Murat, sinirden çalışma masasına geçti ''Manyak bu kadın.. Yemin ederim, manyak'' ''Diyene bak, sözleşmeyi sabaha kadar yazan bunu söylüyor'' ''Oğlum, akşam kahveye gene biber koydu sandım ona içirttim. Birde öyle bir izlenim veriyor ki sanırsın kahvede yine biber var, yada ne bileyim başka bir şey. Ceza olsun diye içiriyorum birde bacaklarını atıp öyle içiyor'' Kerem gülerken, Murat sinirle devam etti ''Birde  fincanı kapattı fala bak diye .. Baş belası'' ''Abi sende baksaydın falına, kırmasaydın kızı. Merak ettim ne çıktı acaba'' ''Kerem,  yemin ederim direk dalarım sana. Kaşşınma'' ''Tamam tamam sakin ol...O değilde  3 ayın sonunda bu ev sessizliğe bürünecek. Alışsak iyi olacak'' Murat o an tek kaşını kaldırdı.. yutkundu.. Nedendir bilinmez konuşamadığını hissetti genç adam.. Alışıyodu bu deli kadının , sinir etmelerine ''Düşünsene, birde 3 ayın sonunda gitmekten vaz geçiyormuş'' Kerem hayal kurmuştu artık ''Merak etme 3 ayı doldurmadan kaçar'' dedi Murat.. Emindi.. Yasemin, asla duracak bir kadın değildi ''Niye ya, Sonuçta sen ona işkence ediyorsun ve o ise sırf inadından katlanıyor..Bazı şeyler farklı bence.. Misal ..  o ise arkasına bakmadan kaçmıştı'' Murat masaya vurdu yumruğunu ''Sakın Kerem sakın bir daha, ondan bahsedeyim deme'' ''tamam ya bir şey demedik, Sonuçta ikisi arasında ki fark ortada.. Bence sende anla'' ''En başında verdik kararı.. 3 ayın sonunda gidecek olan da o.. Burada duruyorsa, bu maddelere uyuyorsa para için uyuyor, kendi kulağınla  duymadın mı.. '' Kerem, arkadaşının hassas noktasına inmişti.. Biliyordu o kadını hala unutamadığını.. Acı çektiğini ama sakin kalacaktı.. Bir daha o konuyu açmayacaktı ''Tamam sakin ol dostum ya.. Bence sen şu ahırı çıkart'' ''Söyledim, Hanife'ye.. Sokmayın ahıra diye.. Gerçi herşeyi hak ediyor o ama.. İşte.. İnsanlık bende kalsın'' Kerem gülümsedi ''Kız delirmez se iyidir.. Önce fare.. Şimdi bit.. Sonrası Allah kerim'' Kerem'in bu tepkisi komikti.. ve yine gülümsedi genç adam **
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD