2. GÜN SONRA..
Arkadan geçen iki günün ardından.. Murat, avluya çıkmıştı..Genç adam temiz havayı, içine çekti sakince.. Yasemin , Murat’ı görünce yanına gelerek..
''Bak ben o ahıra bir daha girmem.. Senin yüzünden başıma bir bu leş böceğin gelmesi eksikti'' Saçlarını kokladı genç kadın “Allah’tan bitti de kurtuldum” sahiden bitti mi diye de bir ikilemde kaldı Yasemin.
Murat, kadına bakarak ''Sakin ol bende aynı fikirdeyim, bir daha bayılma nı çekemeyeceğim'' Murat'ın bu umursamaz tavrı genç kadını sinir etmişti.. '' Takip et beni''
Yasemin gözlerini kaydırmıştı.. Bu adamın emir vermesine ayar olsa da.. Sakince takip etmişti.. Bu kez başına ne işler açacaktı Allah bilir. Büyük bir odunlu kapıdan geçmişlerdi.. İçeriye girdiklerinde, karanlığın ilerisinde bir kapı daha görülüyordu.. ''Nereye''
Kapının önüne gelince Murat yüzünü Yasemin'e döndü ''Samanlık'' istanbul’u bir kadının Samanlıkı bilmesi imkansızdı.. Gülümsedi genç adam.. İntikamını burada alacaktı tabiki.
İçeri girdiklerinde, samanlık olarak görülen yerin rezalet bir şekilde dağınık olmasına sinir olmuştu.. Yasemin.. Murat etrafı gösteriyordu.Kadının memnuniyetsizliğinin de farkındaydı genç adam.. Zaten, amcıda buydu…
''Bak, burasını düzelteceksin.. Merak etme, halledersin sen iki güne bu samanları, güveniyorum sana ben.. Çenen kadar elinde işkese, 2 günden önce bile biter.. Düzenli bir şekilde düzeltmeni istiyorum. Dağınıklıktan nefret ederim''
Samanların bir bölümü düzeli iken öteki yerler tamamen dağınıktı.. Odanın üst kısımları küçük pencere vardı.. Açıktı ve bu sayede samanlığın kokusu onları boğmuyor du.. O sırada, Yasemin öfke ile elini kaldırınca, kapıya çarpmıştı.. Kapı bir anda hızla örtülmüştü.. Murat'ın ani hareketi bile kapının kapanmasına engel olamadı..
''Dalgamı geçiyorsun sen ya, ben ne anlarım bunlardan. Artık iyice kafayı yedin sen.. Hoş normalde değilsin de ''
Murat, gözleir kocaman oldu.. Patlamaya hazır bir bomba gibi ''Ne yaptın sen''
yasemin devam etti konuşmasına ''Sen şimdi kapıyı bırak ta, ne demek samanlık ben ne anlarım burayı düzeltmekten.. Senin ahırından samanlığın dan başka seçeceklerin yok mu be.. Adam, ağalığı iyice el aldı.. Elinde bir kırbaç verelim mi ağam böyle olmaz'' Yasemin , sinirliyi.. Siniri, her zaman olduğu gibi çenesine vuruyordu işte
Murat genç kadına bağırarak ''Var, senin yukarı pencereye çıkıp gördüğün kişiye buraya gelmesini söylemen gibi''
Yasemin anlamayan gözlerle baktı ''Ne diyorsun sen ya''
''Kapı sorunlu.. Sadece ön taraftan açılıyor. Sayende biri sesimizi duyana kadar buradayız Aferin çenesi düşük''
Yasemin sinirli gözlerle baktı Murat'a ''Bana bak düzgün konuş benimle”
Murat, saçlarını karıştırdı.. Ne yappacağını düşünüyordu “Allah’ım sabır ver bana” diye , geçirdi içinden.
Yasemin, ellerini beline götürüp “Seninle ölsem bile aynı ortamda kalmam''
Murat, umursamadı. ''Çık o zaman yukarı, yardım çağır bende kalmanın merakında değilim seninle aynı ortamda'' dedi genç adam sinirle bakarak
Yasemin, yukarı doğru tırmanmaya çalıştı.. O kadar da kötü bir durum yoktu.. Çokta yüksekte değildi Ama bu adam niye kendisi değilde onun tırmanmasını istiyordu.. ''Sen niye tırmanmıyor sun, Ayağın mı yok.. Var işte.. hem sen daha uzun boylusun''
Murat tek kaşını kaldırdı ''Patronum ben, oraya tırmanıp birde yardım isteyemem''
Yasemin tırmanmaya çalışırken sessizce ''Senin gibi patronum ben gelmişini geçmişini''
Tek derdi genç kadına ceza vermek olan Murat'ın, onu tırmanırken izleyerek zevk alıyordu.. Kapının arkadan kapanacağını biliyordu.. Zaten derdi de samanlığı ona toplatmak değildi.. Dünün kahve olayının acısını şimdi çıkartacaktı.. Kendisiyle madem aynı ortamda kalmak istemiyordu o halde o yardımı da kendisi isteyecekti.. Zorlanarak inadı ile üst kısma çıkmayı başaran genç kadın, o an ayağının yanlış taşa basması ile sendelemesi bir olmuştu..
Murat panikle düşeceğini anladığında genç kadına hızla koştu.. O sırada Yasemin ise tam düşerken.. Murat'ın üstüne düşmüş, ,ikisi de samanların üstüne düşmüştü.. Dudakları o kadar yakın mesafedeydi ki, gözleri kocaman açılmıştı ikisininde.. Yasemin düşerken bu duruma geleceğini kestiremezken.. Murat'ın da onu tutarken böylesine yakın kalacaklarını hesap edememişti..
Şimdi ikisi de, farkında olmadan bilmedikleri duyguya geçmişti.. İkisi de gözlerini devirmiş birbirlerine bakmaktan kendilerine gelemiyordu.. O an dünya durmuş iki göz birbirine yakın kalmıştı.. İkisi de birbirlerinin gözünde çoktan kaybolmuştu..
***
Murat panikle düşeceğini anladığında genç kadına hızla koştu.. O sırada Yasemin ise tam düşerken.. Murat'ın üstüne düşmüş, ,ikisi de samanlığın arasına kaymıştı.. Dudakları o kadar yakın mesafedeydi ki, gözleri kocaman açılmıştı ikisininde.. Yasemin düşerken bu duruma geleceğini kestiremezken.. Murat'ın da onu tutarken böylesine yakın kalacaklarını hesap edememişti..
Salih efendi, kapıyı açtığında.. Murat'ın yerde, Yasemin'in de onun kucağında ikilinin birbirlerine bakışına denk gelmişti.. Yaşlı adam gülmüştü bu ikiliye.. .
Murat ve Yasemin yaşlı adamı fark edince hemen birbirlerinden uzaklaşarak
''Ne bakıyorsun be'' dedi Yasemin öfkeyle
''Düşüyordun tuttuk işte'' Murat, üstünden samanları çırpar
''Bıraksaydın da düşseydik sen ne tutuyorsun, sana ne'' dedi Yasemin sinirle
''İkinci defa düşersen tutmam'' diyerek hızla çıktı samanlıktan genç adam..
''Tutma Öküz'' Yasemin öfkeyle bakarken.. ''Bu adama sinir oluyorum''
Yasemin de çıkmıştı Samanlıktan.. Salih efendi gülerek ''Ateş bacayı sarmaya başlamış, hadi hayırlısı''
Yasemin, avluya giden adamın kolundan tutarken ''Ya sen dalgamı geçiyorsun ben nasıl tek başıma temizleyeyim o samanları.. Görmedin mi? Kör müsün. Allah’ım hem aklı kıt hem gözü kör. Hem bacağı yok. Allah hepsini almış cebini doldurmuş adamın sadece''
Murat, Genç kadının sarf ettiği hakaretlere kaşlarını çatarak baktı.. kolunu kurtararak ''Peki ne yapmak istiyorsun, küçük hanım''
''Ne demek ne yapmak istiyorsun. Ya düzgün bir iş ver istiyorum. İnsan gibi .. Hani bak insan gibi diyorum sana.. Sana uzak bana yakın bir iş bu durum. Lütfen, kafayı yediğini bu kadar belli etme artık''
Murat, hakaretlerden sıkılmıştı.. Pes ederek aklına ilk gelen işi vermeye karar verdi ''Tamam, yarın hafta sonu zaten.. Git perdeleri çıkart hepsini yıka''
Yasemin şaşkınca baktı ''Sen''
''Unutma, buda maddeler arasında''
''offf'' bu adam onu deli ediyordu artık.. resmen amacı , ortada diye iç geçirdi
Genç kadın, eve girip perdeleri teker teker indirmişti.. Neyse ki makine çalışıyor ve indirdiği perdeleri yarı yarıya bölerek hepsini makineye yerleştirdi.. Daha önce evinde çalışan hizmetçiden taktiğini öğrendiği makinede çokta zorlanmamıştı .. Makineyi çalıştırmış.. Evleri süpürmeye de koyulmuştu..
Az kalmıştı.. bu evde neredeyse bir haftayı tamamlamak üzereydi. ve kurtulması yakındı bu rezil yerden.. evleri temizlerken, bir odaya daha girmişti.. Odanın perdelerini aldığında, masada ki Gramofon dikkatini çekti.. Perdeleri makineye götürüp geri gelmişti..
Çekmeceyi açtığında ise bir sürü plak vardı.. Aralarında sevdiği nostanjik şarkılar da vardı.. Nostanji şarkıları çok sevdiği için.. Bakındı genç kadın hangilerinin olduğuna.. Ve o an, bir plak dikkatini çekti.. Eline aldı genç kadın.. O an, gülümsedi yüzüne düşen gamzesi belirdi..
''Nilüfer, 'Görecesin Kendini'' En sevdiğim.. İnşallah bozuk değildir, çalmak lazım.. İnsan böyle bir Şaheseri nasıl gizli bir odaya koyar deli mi bunlar ya''
Genç kadın plakı taktı.. O sırada gök gürültüsü yine başlamıştı.. bu köyde ne çok yağmur yağıyordu diye geçirdi içinden.. Akşam olmaya başlamıştı perdelerin bazıları azalmıştı.. Son perde makinedeydi ve o perdede bu odaya aitti. Plakı çalıştı genç kadın.. Gözlerini yumdu oturdu tekli koltuğa.. Sözleri öylesine harikaydı ki, kalbe işleniyordu.. Gök gürültüsü eşliğinde daha da romantik oluyordu.. Düşündü genç kadın. Engin ile yağmurun altında bu şarkı ile dans etmeyi.. Hayal etti..
Çocukluk rüyanda
Elele okul yolunda
Aniden başlayan
İlk gönül macerasında
Aşkına inanmayıp
Akan gözyaşımda
Görecek göreceksin kendini
O kırılan aynada
Beni ve ölümsüz sevgimi
Mutluluk arayan
Her genç kızın hülyasında
Sevgiyi inkar eden
Bu bencil ve nankör dünyada
Köşesine büzülmüş
Hayattan korkanlarda
Genç kadın, gözlerini yumduğu hayalde ne ara kolundan sürüklenerek dış kapıya kadar geldiğini bilmiyordu.. Murat, belki de ilk defa bu kadar sinirliydi.. İkisi de avluya çıktı.. Hava kararmıştı ve ikisi de ıslanıyordu..
''Sen ne yapıyorsun delirdin mi''
''Sen buraya para için geldin.. para anladın mı''
Genç kadın o an gözlerinin dolduğunu fark etti... yutkundu Yasemin , geleli şurada bir kaç gün olmuştu ve bu adamı ilk defa bu kadar sinirli görüyordu.. Üstelik ne hata yaptığını düşündü.. Alt tarafı ona verilen hizmeti yapmış ve ardından bir tane şarkı dinlemişti.. Bunda nasıl bir hata olduğunu düşündü, neden bu kadar sinirlendiğini düşündü ama , genç adamın keskin sözü de kalbine işlemişti.. Evet, para için buradaydı belki ama bu böyle dile gelinmemeliydi.. Gözleri doldu...
Yağmurda ıslanan iki bedeninde ateşi sönmüyordu. ikisinin de gözlerinde nefret vardı. İkisi de nefret ediyordu birbirlerinden. ..Murat'in öfkesi bitmiyordu. Nefret ediyordu bu kadından hemde ölesiye. Karısıydı belki ama bu sadece kağıt üzerinde olacak , anlaşma bitene kadar böyle kalacaklardı.
Yasemin'nin gözyaşı yağmur ile karışırken bile dik duruyordu bu adamın karşısında . Öyle olmalıydı , öylede olacaktı. Yoksa celladına karşı yenilmiş olurdu. .
"Bu ev , bu çiftlik senin mezarın olacak. Hani, bir tabir vardır ya, yaşarken öldüm diye. Bu evde kaldığın sürece sen yaşarken öleceksin" Kalbine dokundu genç adam "Kalbime iyi bak, asla sana ait olmayacak.. Bu evde yaşadığın sürece sadece azrailin olacağım. Bakalım sana sunacağım bu işkencelere ne kadar dayanacaksın "
Bu kadını daha ilk gördüğünde hissettiği duyguları anlamaya çalışırken .. Aşığı ile konuşmalarını şahit olmuş, o günden sonra bu kadına hayatı zindan etmeye yemin etmişti.
"Murat Cevher gibi bir adamdan bahsediyorum, Soy isim bile parasının ve gücünün katkısı. Anlamış olman lazımdı öyle degil mi? Ben o adamın karısı olacağım. Senin gibi ezik bir adam ile ne işim olabilir ki . O adamın karısı, parasının da hükmü ben olacağım"
Yasemin baktı gecenin karası gözlere..Biliyordu, Bu evin Gelin'i, bu adamın Karısıydı. Küçücük bir yanlış yalan ile bu adamın karşısında paragöz bir kadın durumuna düşmüştü ama her şeye rağmen bu adama katlanacaktı. Ailesi için sessiz sedasız bu adamın esiri olacaktı.
Cevher Çiftliği.. Hiç bilmediği bu köyün, bu çiftliğin artık eseriydi. Gitmek serbestti ama kalmak zorunda olmak işte , bu da kendi içinde bulunduğu durumu özetliyordu. .