Galiba ilk tartışmamızı yapıyorduk . Hatta yaptık . Ben masada öylece onun gidişini izledim . Ne yapacağımı şaşırmıştım . Gitmeli miydim ? Böyle bir tepki verecegini hic beklemiyordum . Ben masada öylece ne yapacağımı düsünürken yelizin annesi esra abla yanıma geldi . " Nasılsın jülidecim ? " diye sordu . O anın şokuyla biraz kekeleyerek " iyiyim esra abla sen ? " diye sordum . " iyiyim de sen biraz kötü görünüyorsun . " dediginde " Tuğkan . . . " dedim onun az önce oturduğu yere bakarken " kahve içmeye gelmiştik ancak az önce sinirlendi biraz . " dedim ve konuşmama devam ettim . " Kalktı gitti bir anda " dedim gozlerimi esra ablaya cevirip . " ağlama julide . " dedi anaç bir şekilde . Esra abla söylemeden önce gozlerimden yasların düstügünu fark etmememiştim bile . Ellerimde düsen yaşlardan birkaçını silip " kusura bakma . " dedim ve ekledim " bende kalksam iyi olacak " çantamı alıp kalmak icin hazırlansam da kalmam icin ısrar etti . " Otur otur lutfen ben bir türk kahvesi getireyim icelim beraber " dediginde zoraki bir gülümseme sundum . " orta , sekerli , sade ? " diye kahveyi nasil ictigimi sordugunda " sade " dedim anladıginı belirtip kahveleri almak icin gitti . Sade kahve bana pamirden gelen bir alışkanlıktı . Sürekli onunla beraber turk kahvesi icerdik . O sade ictigi icin ona özenip bende sadeyi icmeye çalısırdım . İlk başlarda o kadar acı geliyordu ki zamanla içe içe alışmıştım . Elinde kahvelerle geldiginde " çok tesekkur ederim . " dedim " lafı mı olur kız sen bizim gelinimiz sayılırsın . " dediginde hayretle gözlerim dışari düstü . Şaşkınlıgımın farkına varan esra abla devam etti . " yani tuğkan hep bizimle tanıştırdigi kız arkadaşının evlenecegi kadın olacagını soylerdi de . " pot kırdıgını anlayıp siyah uzun saclarının ufak tutamlarıyla oynayıp " ay öyle işte . " diyip konuyu kapattı . Aklım tugkandaydı . Esra abla gelmeseydi onun pesinden bende cıkardım yani en azından ilk şoku atlattıktan sonra . " tuğkan hep bu sekilde davranır . " dedi bir anda . " nasıl yani ? " diye sordum aciklamasi için . " Kızdıgı zaman alındıgı zaman sinirlendiğinde falan direkt ortadan kaybolur . " diyerek açıkladı . Kalbimi kırmak istemiyordu . Sakinleştigi zaman konuşuo bir şeyleri halledebilirdik . Biraz da suç bendeydi . Pat diye konuşmayip daha yumuşak bur sekilde ona açıklayabilirdim . Kendini degersiz hissetmiş olmalıydı . " anladım ." Dedim sadece derin bir iç çekerek . Tuğkanı aramak icin elim telefona gitti . Ne yapıyordu ? Neredeydi ? Nasıl hissediyordu ? İçimi bir panik kapladı . Esra abla " arama . O sakinleşince sana döner . " dediginde " şimdi konuşmak istiyorum yoksa aklım onda kalacak " dedim . Telefon birkaç kere caldı ama açan olmadı . Israrla aramaya devam ettim . Dördüncu aramamdan sonra actı . " tuğkan " dedim ağlayacakmıs gibi çıkan titrek sesimle " neredesin ? Geliyim hemen . " dedim . Soğuk bir ses tonuyla " sonra konuşalım julide . " dedi . " lütfen , böyle yapma . " dedim . " görüsürüz . " diyip kapattı . " demiştim . " dedi esra abla . İcim cok kötü olmuştu . Karanlık bulutların yine gökyüzüme hakim oldugunu hissetttim . Ona iyi gelen onu mutlu edebilecek biri olmak istiyordum . Korktugum sey başıma gelmisti . Ya bundan sonra sürekli kavga edersem ne yapardım . Bana karşı olan güveni kırılmış mıydı ? Aklıma sahilde olabilecegi geldi . Hemen masadan kalktım . " gitsem iyi olacak . Kasa ne tarafta ? " dedigimde kızar gibi bir sesle " ben ısmarliyorum , lütfen " dedi . Mırınkırın etsemde parayı kabul etmedi . Kafeden çıktıgım gibi koşmaya basladım . Tüm gücümle koşuyordum . Umarım dogru tahmin ediyordum . Karşıdan karşıya geçerken caddede neredeyse bir araba bana çarpıyordu . Umrumda degildi . Suan tek istedigim tugkanla konuşabilmekti . Nefes nefese kalmıştım ama sahile cok yakındım . Sahil yoluna girdigimde kamelyalara ve banklara göz gezdirdim . Oradaydi ! Kamelyanin icinde oturuyordu . Kosarak hemen oturdugu kamelyaya gittim . Tam karşısinda durdugumda şaşirmısti . Beni burada beklemiyor olmalıydı . " özur dilerim . " dedim soluk soluğa . Tugkan oturdugu yerden kalktı . Kasları catiktı . Ne yapacağıni merak ederken bana kocaman sarıldı . Nabzım oldukça yüksektim . Gogüs kafesim sürekli inip kalkiyordu . Kalbim küt kut atiyordu . Hem heyecandan hem koştuğumdan ritmim çok yüksekti . Tuğkan benden ayrılıp elleriyle yüzümü avuçları içine alıp " sana hiç kıyamıyorum ki . . . " dedi . Gözleri buğulu buğuluydu . Onun ışık sacan gözlerine sis indirdigim icin kendime cok kızdım . Parmak uçlarımda yükselip ona bir buse vermek istedigimde belimden tutup kendine çekti ve bedenlerimizi birlestirdi . Ellerim onun gögüsundeydi . Tipki onun kalbi de benim gibi çok hızlı atıyordu . . .
Ayrıldıgımizda utanctan kıpkırmızı olmustum . Yuzüm alev alev yanıyordu . Nasi yuzune bakacağımı bilemedim tuğkanın . Hemen kamelyanın oturağına oturdum ve yüzumü denizin oldugu tarafa çevirdim . Utangac biri olmam tugkanı o kadar eğlendiriyordu ki . Normalde dışa dönük bir yapım olmasına ragmen tuğkanla bakışmamiz bule bazen kıpkırmızı olmama sebep oluyordu . O da yanıma oturmustu . Kıkır kıkır gülüyordu . Eline omzuma atılıp beni kendine dogru cekti . Gülümsüyordum . " utanırmışta benim sevgilim . " dedi . İlk defa sevgilim demisti . " sevgilim mi ? " diye sordugumda " evet , degil misin ? " dedi . " hanimefendi olmayı tercih ederim . " dedigimde " kusura bakmayın . Hemen düzeltiyorum . " diyip boğazını temizledi ve " hanımefendi utanırmısta . " dediginde ikimizde gülmekten bogulacaktık . Kahkahalarimiz azaldıgında tekrar " seni üzdügüm icin özur dilerim . . . O kadar sert çıkışmamalıydım . " dedim . Derin bir nefes cekti icine . " ne olusa olsun agabeyin degil mi ? Anlıyorum seni . " dedi . " bende seni öylece orada bıraktığım için özur dilerim . " dedi ve devam etti . " gittim çünkü o an bu kadar anlayisli davranmayabilirdim . " dedi ." ne olursa olsa gitme aklım sende kalıyor . Eğer burada olmasaydın kafayi yerdim herhalde . " dedigimde bir sey demedi . Saclarımi okşamaya basladi . Elleri saclarımın icinde dolaniyordu . Mayışmaya başlamıstı . Kalmak için yeltendigimde tugkan izin vermedi . " böyle kalalım . " dediginde uzatmadım . O saçlarımla oynarken uykuya dalmadan önce şu cümleyi kurdum . " bir daha hiç kavga etmeyelim . . . " ve uykuya düstüm .
Uyangımda hala tuğukanın gogsune yaslanıyordum . Üzerimde tugkanin ceketi vardı . Ceketi kaldırdığımda uzandığim bankta oturur pozisyona gectim . " günaydın uykusu ya da iyi akşamlar mi demeliyim ? " dedi ve düsünür gibi yaptı . " saat kaç ki ? " dedigimde " aksam altı diye cevap verdi . " gozlerim dışarı düstü . " nasıl o kadar uyuyabilirim ! " diye cıkıstıgımda tuğkan bedenini esnetmeye çalışıyordu . " sen de az ağir degilmissin ya " dedi . İnanamiyorum . Çantamdab telefonu alıp ekrana baktıgımda sekiz tane cevapsız arama gördüm . " özel dersler " dedim sızlanarak . " artık işsiz biriyim . Bu ücüncü gitmeyisim . Keske kaldırsaydın . " dedim üzgünce . " telefonu duydum ama seni uyandırmaya kıyamadım . " dedi ardındın biraz sesine heyecan katarak " işsiz de degilsin . Hafta sonu merkezde giriste olan dershane de iş gorüsmen var " dediginde gercekten cok cok fazla sevindim . " gercekten mi ? " diye sordum hevesle . " evet . " dediginde boynuna sarildım . " birtanesin sen ! " dedim . " evet biraz öyleyim . " dedi sonrasından karni guruldadıgında gulmekten bogulacaktım . " gülmesene ." Dediginde " banane sen de bana gülmüstün . Ya gülme komsuna gelir başına " dedim . Biraz sızlandıktan sonra kalkıp eve dogru ilerledik . . .
Eve gelip yemek yedikten sonra hemen derse oturdum . Vizelere iki hafta kalmıştı . Bu yuzden çabuk çabuk konulari yetiştirmem gerekliydi . Analiz defterimi bir türlu bulamıyordum ancak . Biraz daha rafları arayıp bulamayınca düsündüm . Sonradan aklıma dank etti . En son doğukana ödünç vermistim eksik yerleri tamamlamasi icin . Ondan geri istemeliydim . O kadar notu tekrardan yazmam mümkün degildi . Telefonu elime alıp dogukana mesaj attım . " analiz defterimi verir misin ? " yazıp gönderdim . O sırada diger derslere çalısıyordum .
Mesaj sesiyle irkildim . Yazan dogukandi . " yarin sabah onda müsaitsen kampüsteki ilk kamelyada buluşalım . " yazmıstı " olur " yazıp gonderdim . Yarın simdiden beni biraz geriyordu . Çunku konusup konusmayacağımızi merak ediyordum . Aslında bu dogruları soylemek icin de bir fırsattı .
Bunu simdiden düsünmemeye karar verdim . Yarın akintı ne tarafa cekerse oraya dogru yüzecektim .
Evden çıktıgımda saat dokuz buçuga geçiyordu . Hızli hızlı yürüyerek kampüse dogru gidiyordum . Tuğkana kampüse gidiyorum diye mesaj attım . Dersimin olmadıgını bildigi icin neden gittigimi sordu . Tam ona cevap vermek icin yazacaktım ama kamelyaya dogru yürüyüp arkası dönük oturan dogukanı gördüm . Bir anda heyecanlanmiştım . O benim güzel vakit gecirmemde yardımcı olan iyi ve kotü gunumde bana destek olan biriydi . Simdi nasil iki yabanci gibi davranabilirdik ki ? Kamelyaya yaklaşınca " doğukan " diye seslendim . " hosgeldin jülide . Otursana " diyip karşısını gösterdi . Karşısına oturduğumda yanındaki çantadan çıkardıgı analiz defterimi bana uzattı . " cok tessekkur ederim " dedi gülumseyerek . Tavırları samimi geliyordu . " önemli degil . " diyip defteri aldım . " Nasıl gidiyor ? " dedim . " Iyi derslerle ugraşıyorum iste . Asıl sen nasılsın ? " dediginde ona yalan söylemedim . " iyi olmaya çalısıyorum . " dedigimde bir süre sessizlik oldu . " değer miydi ? " diye sordu . Gözlerime kilitlenmisti ." Anlamadım . " dedigim de " tuğkan için bizden vazgeçtin ya değer miydi diyorum . " konuyu kendisi açmışti direkt ne düsündüysem doğruları tek tek anladım . Ortalığın karışması umurumda degil . Eger bu karısıklık bana arkadaşlarımi geri verecekse bununla başa cıkabilirdim . Tek çekindiğim şey mirza nın yırtıcı tavrıydı . Tekrardan tuğkanla kavga etsinler istemiyordum . Anladıgım kadariyla herkes tugkan ve bana bilenmişti , mirzanın yanlanları ve ufak oyunları yüzünden . " mirza yalan söylemiş size . Ne dedigini bile bilmiyorum ama sizi bana karşı doldurmuş çünkü beni sevdigini söyledi ve ona duygularının karşılıklı olmadıgını söyledigimde tugkanla kavga ettiler . Aynı zamanda gruptan çıkarıldım . Yüzüme bakmadınız ve kimse bana sormadı mirza doğruları mi söylüyor diye . " tek nefeste her şeyi söyledim . Daha fazlasını da söyleyecektim ancak önce dogukanin söylediklerimi algılayabilmesi icin zaman verdim . O sırada lara koşara bize dogru geliyordu . Onunla selamlasmak için ayağa kalktıgımda bana sarıldı . " jülide " dedi son harfimi uzatarak . " naber ? " dedigimde " iyi , napiyorsunuz burada bensiz ? " gulumseyip " mirzanın beni gruptan nasıl dışladıgını konusuyoruz . " dedigimde lara şaşkındı . " nasıl yani ? " dedi . " ne anladıysan o , siz mirzaya inanmayı seçtiniz . " dedigimde doğukan suskunlugunu bozdu . " tugkan evli jülide . . . " dediginde kahkaha attım . Böyle bir sey olamazdı . Olamazdı degil mi ? Hayir ya . İllaki ablası ya da yeliz bir şeyler söylerdi . Mirza bu kadar büyük bir yalanı sirf gruptan dışlanmam için söyledi mi yani ? İçime ufak bir şüphe düştügünde onlara belli etmedim . Bunu tuğkana sorup ögrenebilirdim . Onu kirmadan güzelce dogruları ögrenmek kolaydı . O bana yalan söylemezdi . " sacmalama . Böyle bir sey yok . " dedim ve ekledim " neler söyledi mirza anlatsana baştan sona . " dogukan ve lara birbirleriyle bakıştılar . " bekliyorum . " dedim . Lara başını sallayip dogukana onay verdiginde mirzanın yalanları sıralanmaya başladı . . .
" . . . sonra da kavga olayı da patlayınca kendimizi tamamen cektık . " dediginde aklımdaki tek soruyu sordum . " bana neden sormadınız . ben güvenilmez biri miyim ? " dedim soğuk bir sesle . " mirzanın yalan söyleyebilecegini hiç düsunmedik . " dedi lara . öyle şeyler duymuştum ki içime kurt düsmüstü . tugkandan süphe duyacağımı hiç düsünmiyordum . gercekten öyle şeyler anlatmıs ki ben bile soru işaretleriyle dolmustum . " ne düsünüyorsun simdi ? " diye sordugunda neredeyse onlara hak verecektim . . .