AHU

7.BÖLÜM

Derin bir nefes aldım. Ciğerlerime kokusu doldu yaktı geçti. Yanaklarım ıslanmaya başlamıştı. Derin bir iç çektim.

''Uzun zaman oldu''

Sesi...

Sesi kalbimi delik deşik etti. Gözlerimi sıkıca yumdum. Kafamı aşağı yukarı salladım. Yanaklarımdan yaşlar hızlı hızlı akıyordu. Dudaklarımı sıkıca birbirine bastırdım. Elimin tersi ile sertçe yanaklarımı sildim.

''Nasılsın ''

Bana bakıyordu.

Başımı diğer tarafa çevirdim. Hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. Elim boğazıma gitti. Nefes alamıyordum. Kuruyan dudaklarımı ısladım.

''İşte''

diye mırıldandım. Yanaklarımı kurulayıp gözlerimi sımsıkı yumdum. Aptal gibi ağlamaktan vazgeçmeliydim. Başımı gökyüzüne kaldırıp gözlerimi araladım .Güneş tüm yakıcılığı ile tepemde durmuş beni ona bakmam için zorluyordu.

''Sen nasılsın''

Tek nefeste soruvermiştim. Alt dudağımı dişledim. Ellerimi kucağımda birleştirip yumruk yaptım.

''İyiyim''

Sesi fazlası ile coşkulu fazlası ile yüksek çıkmıştı. Başımı korkarak ona çevirdim. Gözlerinde göreceğim bir parça huzur bir parça mutluluk beni yok edebilirdi. Deli gibi korkuyordum. Bakışlarımız buluştu. Yanaklarım ıslanmaya devam etti. Bakışları uzun uzun yüzümü taradı. Elim ayağım titriyordu. Ağımı açtım bir şeyler söylemek istedim ama başaramadım. Tekrar sımsıkı yumdum dudaklarımı.

''İyiyim''

Bu sefer gülümsemişti. Tam gözlerimin içine bakarak söylemişti ve bu beni yok etmişti. Nefes alamıyordum. Yanaklarımdaki yaşları elimin tersi ile sildim. Bende tıpkı onun gibi gülümsedim.

''Nişanlanmışsın''

Boğazım yandı. Dilim dolandı. Kalbim kafasını sertçe duvarlara vuruyordu. Akmak için ısrar eden gözyaşlarımı sıktım. Tırnaklarımı avcumun içine batırdım. Bana baktı.

Uzun uzun bana baktı. Ardından yavaşça kafasını salladı. bende tıpkı onun gibi kafamı aşağı yukarı salladım. Dudaklarım aralandı bir şeyler söylemek istedim ama konuşamadım sesim çıkmadı.

''Tebrik ederim. Umarım çok mutlu olursun yani olursunuz''

Hızla bakışlarımı kaçırdım. yanaklarım tekrar ıslanmaya başlamıştı. Derin bir nefes aldım. Kafamı ters yöne çevirdim. Hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum. Hızla ayağa kalktım. Ani kalkışımdan dolayı bir anda gözlerim karardı elim hızla başıma gitti. Olduğum yerde sallandığımda o da panikle ayağa kalktı. Kollarımdan sıkıca tutmuş dikkatli bakışlarını bana çevirmişti. Sımsıkı yumduğum gözlerimi araladım. Çok yakındık ve bana dokunuyordu. Gözlerim dirseğimi tutan ellerine kaydı ardından ışıldayan gözlerine kaydı. İkimizde hiçbir şey demeden öylece birbirimize baktık. Uzun uzun gözlerine baktım. Ardından beni yiyip bitiren o soruyu sordum.

''Seviyor musun onu?''

Gözlerimi sımsıkı yumdum. Vereceği cevaptan deli gibi korkuyordum. Göz pınarlarımda biriken yaşlar yanaklarıma kaydığında gözlerimi araladım. Pür dikkat beni izliyordu. Tutuşu sıkılaştı. Beni yavaşça kendine çekti. Bedenimiz birbirine değdi. Nefesimi tuttum. Kocaman açılmış gözlerle ona bakıyordum.

''Duymak istediğine emin misin?''

Burnu burnuma değdi geçti. O kadar yavaş konuşmuştu ki bir an afallayıp sorduğum saoruyu bile unutmuştum. Gözlerini kapadı. Derin bir iç çekti. Yüzünde buruk bir tebessüm oluştuğunda dudaklarımı araladım. Ona sımsıkı sarılmak istedim. kendime çekip sımsıkı sarılmak istedim.

''Asaf''

Aramıza bıçak gibi giren üçüncü sesle gözleri usulca aralandı.Bakışlarım omzunun üstünden arkasında duran kıza kaydı. Ardından hızla kendimi ondan uzaklaştırdım. kız bir iki adımla yanımıza geldiğinde Asaf iki eli havda kalmış öylece bana bakıyordu.

''Şey ben oturuyordum kalkınca bir anda yani biz sadece konuşuyorduk benim başım dönünce şeyden''

Sustum. Dilruba şaşkın bir halde bana bakıyordu. Sustuğumda ne anlamıştı bilmiyordum ama yüzüne kocaman bir gülümseme yapıştırdı. Kaşlarım çatıldı. Dilruba bir adım daha atıp Asaf ile arama girdi. Yüzünde hala o sıcak gülümsemesi asılıydı. Hafifçe eğilip boşlukta sallanan elimi kavradı. Sabit bir şekilde durmuş şaşkın şaşkın onu izliyordum.

''Şimdi iyi misin? Zor bir gün geçiriyoruz hepimiz ''

Tepki vermeden ona baktım ardından sertçe ellerimi avuçlarının arasından kurtardım. bir iki adım geriledim. Başım dikleşti. Kuruyan dudaklarımı ısladım. Başımı yavaşça aşağı yukarı oynattım. Dilruba hala aynı gülümsemesi ile bana bakıyordu .

''Ben gideyim''

diye mırıldandım. Dilruba gülümseyerek kafasını salladı. Bakışlarımı korkarak arkasında ki adama çevirdim. Beni izliyordu. Dilruba hızla arkasını dönüp onu görmemi engelledi. İki eliyle yüzünü avuç içlerine hapsettiğinde bakışlarımı kaçırdım.

''İyisin dimi Asaf. Çok korkuttun beni hayatım ya''

Dudaklarımı sımsıkı birbirine bastırdım. Yanaklarım tekrar ıslanmaya başladı. Hızla arkamı döndüm. Elimin tersi ile yanaklarımı sildim.

''Acıyor mu sevgilim burası''

Omuzlarım düştü. Ufak adımlarla onlardan uzaklaşmaya başladım. Her ne kadar oradan ışık hızıyla kaçmak istesem de bir yandan da onları izlemek istiyordum. Belki onları izlersem onun hayatına bir başkasının girdiğini kabullenirsem ben onu unuturdum belki. Onlardan epey uzaklaştıkça hızla bir taksi çevirdim. Taksiciye evin adresini söyledikten sonra camı sonuna kadar açtım. ılık esen rüzgar yüzümü yalayıp geçiyordu. gözlerimin önüne onun elini tutuşu geldiğinde omuzlarım sarsıla sarsıla ağlamaya başladım.

O benimdi.

O benim sevgilimdi.

Onu benden başka kimse sevemezdi. Onu benim gibi kimse sevemezdi. Sadece ben sevebilirdim o da sadece beni sevebilirdi.

''Abla iyi misin? Durmamı falan istersen durabilirim''

Taksici dikiz aynasından bana bakıp konuştuğunda kendime geldim. Takside hüngür hüngür ağlıyordum. Başımı olumsuzca salladım. Taksici arabanın önünde duran peçete kutusunu bana uzattığında çekinerek peçete kutusunu elime aldım. Birkaç peçete çıkarıp yanaklarımı sertçe sildim. Evin önüne geldiğimizde parasını ödeyip taksiden indim. Ayağımı sürükleye sürüklye eve doğru olabildiğince hızlı adımlarla ilerledim.

''Ahu''

Arkamdan gelen annemin sesi ile gözlerimi sımsıkı yumdum. Kafamı yavaşça geriye çevirdim. Yüzümü görmesini istemiyordum.

''Erken gelmişsin annem''

Kafamı aşağı yukarı salladım. Bir yandan da anahtarımı arıyordum. Annem hemen yanımda durduğunda ona bakmadan kapıyı açtım. Hızlı adımlarla odama yöneldiğimde annemin sesi ile durdum.

''Ahu bir şey mi oldu kızım?''

Başımı olumsuzca salladım. Telefonum çalmaya başlayınca hızla çantamdan telefonumu çıkarıp havda salladım ardından koşar adımlarla odama girdim. Kapıyı kapayıp kilitledim. Sırtımı kapıya yasladım. Tuttuğum göz yaşlarım birer birer yanaklarımdan dökülmeye başladı. Bacaklarım bedenimi taşıyamadı. Yere yığıldım. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. telefonum elimde duruyordu ve halen çalmaya devam ediyordu. Belgin ısrarla arıyordu. Derin bir nefes alıp telefonumu sessize aldım. Başımı geriye attım. Gözlerimin önünden bana dokunduğu an hiç gitmiyordu. Hıçkırıklarım yükseldiğinde annemin duymasından endişelenip elimi ağzımın üzerine kapadım.

Parkenin üzerine uzanıp bacaklarımı kendime doğru çektim. Sol bacağıma şiddetli bir ağrı yayıldığında ağlamam şiddetlendi. Gözlerimi kapadım. Gözlerimin önünde canlanan sahneyle gülümsedim. Derin bir nefes aldım.

**************

Ellerimi çimlerin üstünde gezdirdim. Bakışlarımı etrafta gezdirdim. Yine her zamanki gibi geç kalmıştı. Oflayarak başımı geriye attım. Ellerimi de biraz geriden bağlayıp derin nefesler almaya başladım. Kendimi tatile gitmiş şezlongda güneşleniyor gibi hissediyordum. Finaller aklıma geldiğinde kendimce gülümsedim.

''Senin neyine tatil Ahu . Sen finallerini düşün kızım''

Doğrulup yanaklarıma hafifçe vurdum Başımı sağa sola salladım. Tatil iyiydi hoştu ama benim daha geçmem gereken dört dersim vardı.

''Nedir benim sevgilimin canını sıkan''

Gözlerime kapanan ellerle kıkırdadım. Ellerimi ellerinin üzerine koydum.

''Aşkım nerde kaldın''

diye sızlandım. Eğilip yanaklarıma birer öpücük bıraktı. Ellerini gözlerimden çekip etrafımda dolandı. Tam karşıma oturup tekrar ellerimi sıkıca tuttuğunda küskünce ona baktım. benim bu tavrıma genişçe sırıttı.

''Biliyorum geç kaldım güzelim ama inan bana telafi edicem''

Ellerimi ellerinden çektim. Kollarımı göğsümde birleştirip başımı başka yöne çevirdim. Göz ucuyla ona baktım. Sırıtarak beni izliyordu. Bana doğru yaklaşıp başıma minik papatyalardan oluşan bir taç bıraktığında elimi tacın üzerinde gezdirdim. Dudaklarımı gülmemek için sıkıca birbirine bastırdım.

''Bu mu telafi etme şeklin?''

Bana kınayıcı bakışlar attı .Bir anda başını dizlerime koyup uzandığında kocaman açılmış gözlerimle ona bakıyordum. Sırıtarak ellerimi kafasının üzerine koydu. Ellerimi saçlarının üzerinde hareket ettirdiğinde gülümsedim. Gülümseyerek gözlerini kapadı

''Sana en büyük hediyeyi veriyorum canım sevgilim''

Kaşlarımı çattım. Saçlarında hareket eden ellerim duraksadı.

''Neymiş o''

Gözlerini açmadan gülümsemeye devam etti. Sol elimi tutup kendin çekti. Önce dudakalrını elimin üstüne sıkıca bastırdı ardından gözlerini araladı. Bakışlarımız buluştuğunda nefesimi tutmuş onu izliyordum. Her defasında beni büyülemeyi başarabiliyordu.

''Kalbimi veriyorum sevgilim''

Parmaklarımda hissettiğim ağırlıkla gözlerim kocaman açıldı. Parmağımda bir yüzük vardı.

''İnanmıyorum Asaf ''

diye çığlık attım. Kahkahalarla doğrulup beni kendine çekti. Sımsıkı sarıldı.

''İyi ki varsın canım sevgilim. Seni ömrümün sonuna kadar seveceğim''