ŞAHİT OLDUM!

6.Bölüm

Necip

Uzun yıllar eşim olmadan yaşamak benim için çok zordu. Onu kaybettiğim de Enver henüz aramıza katılmıştı ve aralarında henüz bir ilişki de doğmamıştı, hatta Enver i kabullenmesi konusunda da zorlanıyordu netice de gerçek çocuğu değildi ama benim zorumla olmuştu her şey... Gerçek hikâyeyi onunla paylaşmıştım.

Enver in aramıza katılmasının bir hakikati vardı ve o hakikati şu an için bir tek ben biliyordum bu sırrı da asla söylemek istemiyordum. Enver i kaybetme riskini asla göze alamam, o benim gerçek oğlum olmasa da gücüm olmuştu.

Onu öylesine güçlü ve basiretli yetiştirmiştir ki üzerine titrememin her anının bana karşılığını fazlasıyla vermişti.

Hem yakışıklı hem güçlü dirayetli etkileyici kendinden emin her gücü elinde toplama yeteneğine sahip, içinde bulunduğu dünyayı omuzlarında kaldırabilecek güçte bir genç adam olmuştu. Kendi çocuğum olsa onun kadar olamazdı o benim eserimdi. Ve onunla gurur duyuyordum.

"Ağam! Dalmış gitmişsin, kahve yapayım mı sana!"

Dedi Seher Hanım. Sesi gayet naif ve sahipleniciydi.

"Heh! Ya evet seherim, sana zahmet ya! Orta olsun!"

Seher hanim usulca odadan çıktı kahve yapmak için..

Büyük salon penceresinden bahçeye bakarak yeniden daldı Necmi, Enver in gençlik halleri gözünün önüne geliyordu.

Çok cesaretli, asi, kendi başına buyruk bir çocuktu hep, tabi bu halleri beni ilk zamanlar zorladı, netice de yetimhane de çok zor günler yaşamıştı onu oradan kurtarmakta gecikseydim belki de çok daha fazla geç olacaktı.

Zamanla kendini topladı, bu bozguncu hallerinden kurtuldu. Yani birçok kötü işler de yapmıştı o zamanlar ve bunları biriktiğini söyledi bana fakat yine de bir şekilde bazı bağlantıları olduğuna em ok n olduğum bezi konular geldi kulağıma, ama işine karıştırmaz ki Enver, bu konuda son derece inatçı ve bir o kadar da sert bir mizacı vardı.

Aslında onu yumuşatacak, hayatına bir çekin düzen verecek sevebileceği bir eş bulması iyi olurdu ama bu konuda da asla beni konuşturmaz, konuyu hemen kaptırdı.

Ben yalnız kalmıştım Enver kendi ile meşguldü beni sık sık ziyaret ederek memnun ediyordu onun bu evlat halleri saygı değerdi. İyi bir evlattı, keşke onu şartlarda kendi hayatına dahil etmeseydim. Ondan bazı şeyleri saklamak zorunda kalmasaydım.

"Ooo! Sağ olasın seher! Ellerine sağlık kadınım! Kendine de yapsaydın, şöyle karşılıklı içerdik!"

"Yok! Ağam benim mutfakta isim var, anca akşam yemeğine yetişebilirim, afiyet olsun size!"

" Seherim, bir yardımcı alalım yani!"

"Belki ilerde ağam, şimdilik gerek yok!"

" Peki sen bilirsin, şöyle bana ihtiyaç olduğun da!"

"Peki ağam! İzninle!"

Seher usulca ayrıldı adamın yanında ve acelesi var gibiydi.

Seher i bana karılık yapsın diye istiyordum yanımda, hırslı, uyumlu, ve parayı seven bir kadın. Bu istediğimi yanımda tutmam için bir avantajdı elbette!

Kadınlar para ve gücü sevdiklerinde iş çok kolaylaşıyor onların yapamayacakları bir şey olmuyor bende zengin bir adamdım sonuçta, o da bana dilediğim gibi davranıyor beni hoş tutuyordu. Benden 20 yaş genç ama bana iyi uyum sağlıyor, bende onun tüm ihtiyaçlarını gideriyordum netice de her şey alma verme dengesi içerisinde ilerliyor bu da işi kolaylaştırıyordu her durumda!

Seher

" Seherim, bir yardımcı alalım yani!"

"Belki ilerde ağam, şimdilik gerek yok!"

Beni düşündüğü için mi söylüyor yoksa, ona daha fazla zaman ayırayım diye mi söylüyor bilmiyordum. Hatta beklide yeni bir kadın felan alırsa, uğraş dur! Aklıma bin türlü cinlik geliyor resmen ayar oluyorum bu konulara…

Genç bir kadının istediği her şeye sahip olabilirdi ama yatakta çokta iyi değildi. Benim ateşimi söndürmeye yetemiyordu evet! Para ve diğer ihtiyaçlarımı karşılıyordu bu yüzden bazı şeyleri de görmezden geliyordum ama seyis SEYFİ gelene kadar bu böyle olsa bile o geldiğinde aklım da gönlüm de ona kaymıştı. Genç ve yakışıklıydı ve bir o kadar da kolay kontrol edilen bir adamdı Seyfi. Nazıma işveme dayanamıyordu, ne istesem yapıyordu bu da para kadar değerli bir silahtı benim için.

Ona cinsel olarak büyük bir çekim içindeydim sık sık onu arzuluyordum ve bir gün bu zenginlikle birlikte onu da yanımda istiyordum.

" Peki sen bilirsin, şöyle bana ihtiyaç olduğun da! Ona göre birini alalım sana yardımcı olsun!"

"Peki ağam! İzninle!"

Diyerek mutfağa doğru hızlı bir şekilde adımladım. Hemen bahçeye çıkış kapısının önünde Seyfi ayakta dinliyor bana bakıyordu.

"Buraya neden geldin, ben gelecektim sana"

" Ne yapayım gülüm, baktım yoksun etrafta, özledim seni!"

" Yaa! Geçekten mi?" Diyerek cilve yaptı seher. Elleri Seyfi’nin göğsündeydi.

" Ateşimi harlıyorsun, gündüz gündüz! Tövbe Tövbe!"

" Tamam işte! Gel bu gece, ahir tarafına, az biraz oynaşalım gülüm!"

"İyi peki madem!" Bir taraftan cilvelenme bir taraftan da ateşler için de yanma. bu adamı arzunun ötesinde istiyordum beni çok heyecanlandırıyor hatta fazlasıyla beni etkisi altına alıyordu.

"Seherrr!!!"

" Ayyy! Seyfi tamam sen git şimdi, necip çağırıyor beni, hele onu bir rahat ettireyim gazını alayım! sana geliyorum tamam mı? Akşama beni bekle, ahırın oraya gelecem geç bile olsa gelecem! Hadi sen git şimdi!"

" Peki gülüm gidiyorum, bekliyorum seni, gel tamam mı?"

Seyfi hızla uzaklaşırken, bende necip Bey'in yanına salona geçtim. Olmadık zamanlarda da istekleri bitmiyordu ya! Ne yapalım sabır edecektim!

" Buyur ağam, beni mi çağırdın?"

" Seher, yukarıya çıksak, bana mesaj yapsan, bı rahatlasam olmaz mı?"

'hoppala! Bu nerden çıktı şimdi! Tam da sırası, bazen bu iki adamı idare etmek te ayrıca bir zahmet!’

" Ağam, akşam yemeğini yapıyordum"

" Seher şimdi yemeği düşünecek miyim sence? azmışım zaten, kalmış s...kin imanı olmaz bilmiyor musun kadın! Gel sen! Gel hele!" Diyerek ağzının köşesinde ki kıvrık gülümsemesiyle alay eder gibi ve bir o kadar şehvetle bakıyordu. Bu adamında şehvetinin vakti zamanı hiç belli olmuyordu. Ne yapalım onu da memnun edecektim. Sabredecektim, sebat edecektim, Benimde kendime göre gelecek planlarım vardı

"Peki ağam, sen nasıl istersen!"

Beraber yatak odasına geçtiğimiz de onun en sevdiği şekilde cilve yapıyordum, onun kendine göre sürekli aynı şekilde tekrarlayan istekleri vardı. Hoşlandığı şekilde yaklaşıyordum. Zaten işini görünceye döner uyuyuverirdi. İşimi hallettikten sonra Seyfi ye sözüm vardı.

"Beni rahatlat! Bu gece sana çok açım, kadınım! Yanalım beraber olmaz mı!"

" Tabi ağam, yanalım madem!"

Bu genç halimle bu adam parası olmasa çekilmez di. Çok ta iktidarlı değildi. Hatta çoğu kez nasıldım diye de sorardı. Yaşına göre normal bir libidosu olsa da beni tatmin etmiyordu. Onun sadece parası beni ilgilendiriyordu. Onun aklına girmek ve onu ve işlerine bir şekilde dahil olmak istiyordum.

Enver in gerçek oğlu olmadığını bana anlatmış ti hatta bu hikâyenin daha da fazlası olduğuna da emindim. Bu yüzden de bu variyetin sadece ona kalmaması gerekiyordu.

Evet öyle ama necip te beni karısı yapmak içinde pek bir adım atmıyordu.

Bu durumu düzeltmek için de çalışmalara bir an önce başlamam gerekiyordu.

" Nasıldı? Hatun iyi miydim?"

'Yine mi ayni soru bu adamın derdi ne, bu işi kendi kendine yapsa bile bundan çok daha iyi olur yalancıktan inleme sesleri çıkararak kendisini iyi hissetsin diye uğraşıyorum ama sanırım o bunu ego yapıyor hihhh! Bu erkekler ne garip, yeterli olduğunu anlamamak için kendilerini kandırıyorlar benim memnun olup olmadığıma bakmıyor hep aynı şey!'

İç sesimle mücadele içindeyim, ama hâkli! Hep ayni soru, arkamı dönük olduğum için göz devirdiğimi görmediği için rahat bir hava da...

" Elbette ağam! Aslan gibisin maşallah! Ama bu iş artık, biraz fazla sıkıntılı olmuyor mu?"

" Nasıl yani?"

" Ağam benim durumum, böyle bu şekilde, gururum da inciniyor bir adını da koymuyorsun. Diğer çalışanların gözünde ki durumum!"

"Hee! Onu diyorsun? Tamam hatun buna bir çözüm bulacağım aklımda var bir şeyler"

'Hep aklında bir şeyler var! Ama nedense bir biz bilmiyoruz, söylesen de biz de bilsek aklında ne var? Gerçekten iç ses haklı! Adam beni oyalıyor mu ne! Ama ben pabuç bırakmam. Benim adım Seher!’

" Ağam! Bir an önce bir çözüm bul, hoşuma gitmiyor bu durum, yani ne zaman nikahına alacaksın ki beni?"

" Ne! Nikah mı? bunu düşünmedim seher! Nikah.hımmm.! Bunu bir düşünmem lazım!"

' sen düşün tabi! Adam nikah lafını duyunca hemen çark etti, bir sonraki seheri zor gurursun sen!' gerçekten de kullanılmak bu olsa gerek, ama ben de sehersem asla beni kullanamaz.

Yanında bir hışımla çıktım, öfkelendim elbette ama belli etmedim. Her zaman aynı haller, adam beni koynuna almaya sıkıntı yok, nikahına alacaksa büyük devlet meselesi!

Necip e çok sinirlendim, hemen çabuk bir duş alıp, Seyfi’nin yanında aldım soluğu, asıl beni heyecanlandıran bana kadın olduğumu hissettiren adama geldim.

" Bebeğim, bana kötü kötü bakıyorsun hayrola?"

" Sana geldim, belki içimdeki ateşimi alırsın! Çok moralim bozuk! Kocamm!"

"Tabi ki, sen yeter ki işte seherim! Kadınımm!"

Hemen beni oracıkta şamanların içinde yere uzatı verdi ve kalçalarımı avuçladı. Boynuma gömdüğü yüzüyle nefes alış verişleri derinleşmişti ikimizin de heyecanı ve şehveti birbirine karıştı o an.. dünya yansındı, devran dönsündü kimin umurunda!

Sadece dünya ve zaman durdu. İkimiz vardık ve her şey bize serbestti. Bu adam benim şehvetimin terbiyecisiydi. İkimizin dudakları, bedenimizin de birleşmesi ile sanki alev almıştı bu mekân

Kendimi buluyordum Seyfi’nin kollarında. her iki adamın da oluyordum ama Seyfi başkaydı. Ve bu hayatı ikimiz de hak ediyorduk, gençtik ve yaşamak istediğimiz çok şeyler vardı.