Güneş Hastanenin kapısından içeri adım attığımda kalbim, bedenime ağır geliyordu. O keskin dezenfektan kokusu, beyaz duvarlar, bitmeyen sessizlik... Her şey içimi biraz daha sıktı. Asansöre binip yoğun bakım katına çıktım. Gözlerim hemen annemi aradı. Koridordaki bekleme alanında oturuyordu. Yanında genç bir kız vardı. Yüzü yumuşak, sesi sakindi. Annemle fısıldaşıyorlardı. “Anne?” dedim. Annem hemen başını çevirdi, gözleri dolu dolu oldu. “Kızım geldin mi?” Sarılıp yanağımı öptü. Yanındaki genç kızı gösterdi. “Bu Seher. Geçen gün burada bayıldım, hemen yardım etti. Sağ olsun... Ara sıra uğrayıp halimi hatırımı soruyor. Çok iyi bir kız.” Seher ayağa kalktı, hafifçe başını eğdi. “Memnun oldum,” dedim kibarca. “Ben de... Umarım babanız kısa sürede iyileşir,” dedi. Sonra anneme dönd

